ANKARA (AA) - MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ülkücü hareketin 12 Eylül 1980 darbesinde ölümle sınandığını, insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını belirterek "Türk milliyetçileri 12 Eylül'den dersler çıkarmış, 15 Temmuz 2016 tarihinde yeni bir darbe ile büyük Türk milletine bedel ödetmeye kalkanlara gereken cevabı vermiştir." ifadelerini kullandı.
Büyükataman, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 40. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türk milliyetçiliğinin vatan ve millet sevdasının hiçbir ön şarta dayanmayan kutlu bir yansıması olduğunu, tam bağımsızlığı şiar edindiğini belirtti.
Türk milliyetçileri için söz konusu vatansa imkansız diye bir mefhumun söz konusu olmadığını vurgulayan Büyükataman, benzeri Türkistan ve Kafkasya coğrafyalarında da görülen soğuk savaşın kirli günlerinde, Türk vatanının "insan hakları, kardeşlik, eşitlik, özgürlük" gibi kavramların albenisiyle süslenmiş kanlı bir bıçakla parçalara ayrılmak istendiğini ifade etti.
Türk milliyetçilerinin o dönem haksız yere kapatıldıkları cezaevlerini birer çilehane, taş medreseye çevirdiğine, yarınların büyük, güçlü Türkiye'sini kurmak için mücadelelerine burada devam ettiğine dikkati çeken Büyükataman, "Ülkücülerin, haklı davalarına sadakatlerinden rahatsız olanlar 29 Nisan 1981 tarihinde her bir sayfası çirkin iftira ve yalanlarla dolu 945 sayfalık bir düzmece iddianame hazırlanmış; başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere 587 sanıklı 'MHP ve Ülkücü Kuruluşlar' davası böylece başlamıştır." açıklamasında bulundu.
220 kişinin idamının istendiği utanç mahkemelerinin yargılamasının 5 yıl 11 ay 8 gün sonra, 7 Nisan 1987 tarihinde sona erdiğini, Türkeş'in 11 yıl 1 ay 10 gün hapse mahkum edildiğini anımsatan Büyükataman, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türk milletinin tertemiz vicdanında daima kutlu bir yere sahip olan ülkücü hareket; 12 Eylül'de ölümle sınanmış, insanlık dışı muamelelere muhatap olmuştur. Yapılan sözde yargılamalar neticesinde 'Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık' idam edilmiş, pek çok dava arkadaşımız çeşitli cezalara çarptırılmış, bir kısmı ise yargılamalar devam ederken hayatlarını kaybetmiştir."