İSTANBUL (AA) - Türkiye’de 30 yıldır 5 binden fazla iş ortağı ile çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, salgının gıda perakendesi üzerindeki etkilerini ele almak ve yeni dönem yol haritasını paylaşmak üzere İş Ortakları Zirvesi düzenledi.
Metro Türkiye açıklamasına göre, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen ve Oylum Talu’nun moderatörlüğünü üstlendiği zirvede, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ortaya çıkardığı değişimler odağında müşterilere en iyi şekilde hizmet verebilmek için tedarik zincirlerinde hayata geçirilen çalışmalar hakkında bilgiler paylaşıldı.
Açıklamaya göre, Metro Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sinem Türüng’ün açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte Metro Türkiye Satın Alma Direktörü Deniz Alkaç iş stratejileri ile ilgili bilgileri katılımcılara aktarırken Metro Türkiye Pazarlama, Marka Yönetimi ve İletişim Grup Müdürü Seçil Demiralp "Müşterilerimizin Yeni Normali" konulu konuşmasında şirketin tüketicilerin beklentilerini anlamak üzere yaptırdığı araştırmaları da içeren bilgiler paylaştı.
"Ekosistemdeki Uzmanlık" konulu panel ardından söz alan Metro Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Gürhan Saatçioğlu ise tedarik zincirlerindeki stratejilerini katılımcılara aktardı. Metro Türkiye Kalite Güvence Grup Müdürü Tülay Özel ise konuşmasında şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımına değindi.
Akademisyen, ekonomist ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin de katılımcılarla ülke ekonomilerinin durumunu, güncel satın alma endeksini, dünyada ve Türkiye’de ticaretteki arz ve tedarik güvenliği ile ilgili bilgileri, küresel ticaret zincirlerinde değişen eğilimleri ve yeni tedarikçilerde aranan özellikleri paylaştı.
- "Teknolojinin müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıran potansiyelini keşfettik"
Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Türüng, özellikle temel ihtiyaçlara erişimin hiç olmadığı kadar önem kazandığını, bunun için gıda perakendesinin tüm paydaşlarıyla büyük bir sorumluluğa sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Müşterilerimizi misafirlerimiz olarak görüyor; onları Metro Türkiye’ye yakışan bir misafirperverlikle ağırlamak için çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi şartlar ne olursa olsun sorumluluk alarak, farkındalık yaratarak yürütüyoruz. Pandemi bize yerelliğin aslında bağımsızlık olduğunu, dayanışma ve iş birliği ile her zorluğun üstesinden gelebileceğimizi gösterdi.
Teknolojinin müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıran potansiyelini keşfettik. Sürdürülebilirliğin sadece bir kaç projeden ibaret değil, işin temelinde olması gereken değişmez bir değer yargısı olması gerektiğini bir kez daha idrak ettik. Tüm bunlara baktığımızda biz de 30 yıldır verdiğimiz kararların, imza attığımız projelerin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu görüyoruz. 30 yıldır Türkiye’de birçok ilke imza atmış, sektöre ve topluma değer yaratan birçok proje hayata geçirmiş bir şirket olmanın gururuyla yeni normale en iyi şekilde adapte olarak trendleri belirleyici, sektörü yönlendirici görevimizi sürdüreceğiz."