MEMUR-SEN MALATYA İL TEMSİLCİSİ HÜSEYİN SÖYLEMEZ, AVRUPA’DA BİRÇOK ÜLKEDE BİR CİNNET HALİ YAŞANDIĞINI İFADE ETTİ.
"Küstahlığı Protesto Ediyoruz" sloganıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez, Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşandığını ifade etti.
Söylemez, Memur Sen binasında sendika yönetim kurulu üyeleriyle ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklanmasını okuyan Söylemez, “Aslında Macron, bir görüntü. Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşanıyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir” dedi.
Almanya’da cami baskını, Hollanda’da Gert Wilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve Peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkmasının cinnetin boyutlarını gösterdiğine dikkat çeken Söylemez, “Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim: Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
İnsanlığın inançlarını hedef almanın özgürlük değil, küstahlık olduğunu ifade eden Söylemez,” Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır. Bu bir akıl yitimidir. Evet. Emanuel Macron’un, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanlığı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması, kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi “Bu ülke aklını mı yitirdi?” şeklinde eleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Macron’un İslam’da korktuğunu da vurgulayan Söylemez,” Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse aklını yitirmiş, küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda. Macron, insandan korkuyor. Macron, adaletten korkuyor. Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki özgürlük Batı’da slogandır. Batı iki değerden korkmaktadır aziz dostlar: Adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir. Bütün insan hakları aktivisti örgütlerden, kişilerden, emek hareketlerine yön veren kuruluşlardan, kişilerden beklentimiz, çağrımız şudur: Özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimliklere, ideolojik örgütlere ve emperyalist devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız” şeklinde konuştu.
Her fikre ve inanca herkesin saygı göstermesi gerektiğini de ifade eden Söylemez sözlerini şöyle devam etti:
” İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir ama çok temel bir ortaklığımız var.Biz insanız ve bu dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır. Biz insanız, elbette inanacağız. Biz insanız, elbette insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı ve değerlerimizi koruyacağız. İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz. Tam da bu noktada belirtmek isteriz ki Emanuel Macron ve diğerlerinin aslında neyi gizlediğinin, kimi kolladığının iyi bilinmesi gerekiyor. Dünyanın imkânlarını, insanların inançlarını çalanlar yani Macron gibiler, inanca ve kutsallara hakaretle yenilgilerini gizlemeye, yok oluşlarını geciktirmeye, kirli düzenlerini devam ettirmeye yönelik tetikçi konumlarını devam ettiriyorlar. Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin ve finans baronlarının hademesidir. Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resul’ü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkûmdur .Biz buradan bir konunun altını kalın çizgiyle çizmek istiyoruz. Bütün dünya duysun ki bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da hülasa Hz. Adem’den, Hatemül Enbiya Hz.Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar.”