MALAZGİRT SAVAŞ ALANININ TESPİTİ, TARİHİ VE ARKEOLOJİK YÜZEY ARAŞTIRMA PROJESİ SAHA ÇALIŞMALARINDA MÜSLÜMAN MEZARI OLDUĞU DEĞERLENDİRİLEN BİR ALAN TESPİT EDİLDİ.
Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi saha çalışmalarında, Müslüman mezarı olduğu değerlendirilen bir alan tespit edildi.
Proje ekibinin yanı sıra MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın da katıldığı toplantı, 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, projenin bir de belgeselinin çekileceği müjdesini verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığının himayelerinde yürütülen projeye 10 üniversiteden 30 akademisyenin destek verdiğini hatırlatan Polat, “Muş Alparslan Üniversitesi de bu üniversitelerden bir tanesi. Bölgemizde ilk defa böylesine önemli bir projeyi hocalarımızla başlattık ve yürütüyoruz. İnşallah bu projenin neticelenmesi durumunda özellikle Sultan Alparslan ile ilgili, 1071 Malazgirt Zaferi ile ilgili Türkiye’de çok büyük bir keşif sayılabilecek sonuçlara ulaşılır. Bugün burada bulunmamızın önemli sebeplerinden biri, projenin bir başka adımına başlamış olmamız. Nasip olursa bu proje ile ilgili ciddi bir belgesel çekilecek. Belgeselin yapımını duayen gazeteci ve belgeselci Coşkun Aral üstlenecek” dedi.
“Bir toplu Müslüman mezar alanı tespit ettik”
Projede gelinen son aşamadan söz eden Prof. Dr. Adnan Çevik de, “Temmuz ve ağustos aylarında projenin ilk iki etabını tamamladık ve şu anda 3. etap çalışmaları için tekrar buradayız. Projenin hızlı yol almasında Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın verdiği destekler çok önemli. Projenin ilk iki etap çalışmalarını tamamladık ve üçüncü etap çalışmalarında çok heyecanlı bir aşamaya geldik. İkinci etap çalışmalarının sonlarına doğru, Malazgirt Şehitliği olabileceğini düşündüğümüz bir toplu Müslüman mezar alanı tespit ettik. Bu etapta, Hacettepe Üniversitesinden antropolog arkadaşlarımızın da katılımıyla yarından itibaren kazı çalışmalarına başlayacağız. Bu bizim için projenin en önemli aşamalarından biri olacak. Birinci etabımız çok verimli geçmişti. Bu etabın da verimli geçeceğine inanıyorum. Muş Alparslan Üniversitesinin çok önemli işler yapacağına inanıyoruz. Bu bölge tarihsel ve kültürel anlamda çok zengin. Sahada dolaşırken Demir Çağı’ndan, Urartu döneminden, Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar pek çok tarihsel katmanı tespit ediyoruz. Onları raporluyoruz, haritalandırıyoruz, akademik anlamda yapılması gereken her şeyi yapıyoruz. Böylece bir kültür envanteri de çıkarmak istiyoruz. Bu coğrafyaya, tarihimize, kültürümüze hizmet etmek için buradayız. Umarım kısa zamanda ülkemize bu anlamda bir müjde vermiş oluruz” diye konuştu.
“Burası genç kardeşlerim için inanılmaz bir fırsat”
Gazeteci ve belgeselci Coşkun Aral ise dünyada benzerleri sadece birkaç ülkede yapılan savaş arkeolojisi üzerine bir belgesel yapma fırsatını bulmak istediğini söyledi. “Burada önemli olan, Türklerin Anadolu’ya girdiklerinde bu coğrafyadaki varlıkları ve ardından bıraktıkları izlerle, bugün bize bırakılan bu değerli mirasın ne olduğunu, nasıl başladığını somut verilerle ortaya koymak” diyen Aral, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu çok ciddi bir çalışma. Ben ilk kez birbirinden farklı alanlarda çok değerli hocalarımızın ortak çabasıyla yürütülen bir çalışmaya tanıklık ediyorum. Ben de Güneydoğuluyum. Güneydoğu’nun eğitimde makûs bir kaderi vardı. Burası genç kardeşlerim için inanılmaz bir tecrübe alanı. Adnan hocamın dediği gibi bu salt bir savaş arkeolojisi çalışması değil, aynı zamanda milyonlarca yıllık yeryüzümüzün son bir iki milyon yıllık değişiminde bu topraklarda yaşanmışlıkların da bir belgeseli ve envanteri ortaya çıkmış olacak. Bölgenin kaderini değiştirecek bir çalışma olacak. Neredeyse Diyarbakır kadar önemli ve eski değerleri olan ve surları bugün bile ayakta duran bir yerleşim bölgesinden bahsediyoruz. Bütün bunlar ortaya çıkacak ve bu projenin öncülüğünde, Anadolu’nun bu bölgesinde birbirinden farklı uygarlıkların da izini sürmeye çalışacağız.”