Malatya Barosu Çocuk, Kadın ve İnsan Hakları Komisyonları çocuk istismarlarına karşı tepki gösterdi.
Malatya Barosu yönetimi ile birlikte birlikte bir açıklama yapan Malatya Barosu Kadın ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Memba Kuşcu, 23 Nisan günü İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki kız çocuğuna yönelik istismar olayının herkesin kanını dondurduğunu dile getirerek "Son zamanlarda yaşanan bu dehşet vakalarının münferit olduğunu düşünmek mümkün değildir. Yaşanan olaylar göstermiştir ki, Türk Ceza Kanunu’nun cinsel suçlar bölümünde cezaların arttırılması amacıyla yapılan düzenlemeler tam tersi sonuçlara yol açmıştır. Çocuklara karşı yapılan her türlü cinsel eylemin ’cinsel istismar’ olduğunu düzenleyen hükümler karşısında TCK’da yapılan çelişkili düzenlemeler mağdur çocuk aleyhine sonuçlar doğurmuştur” ifadelerine yer verdi.
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarının büyük bir bölümünün sadece ’Cinsel’ saikle işlenmediğini ve bu olayların toplumda artan şiddet eğilimi ile ahlaki yozlaşmanın da bir sonucu olduğunu ifade eden Kuşçu, ”Vakaların büyük bir bölümünde failler, kendilerini korumalan mümkün olmayan çocuklara her türlü zarar kastı ile hareket etmekte, bunu da kendilerine hak olarak görmektedirler. Bu sebeple yalnızca suçun ’cinsel’ niteliği ele alınarak yaptırım öngörmek, bu suçlarla mücadelede yeterli olmamaktadır” şeklinde konuştu.
Malatya Barosu Çocuk Haklan Komisyonu Başkanı Av. Şeyda Öztürk Aslan ise basında yer alan çocuk cinayetlerini ve çocuk cinsel İstismar haberlerini üzüntü ile takip ettiklerini belirterek "Bumenfur olayların varlığı kabul edilemez. Dünya üzerindeki tüm çocuklar doğdukları andan İtibaren eğitim, sağlık, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların tümüne sahiptir. Çocukların haklarının biz büyükler tarafından savunulacak ve korunacak olduğunu düşündüğümüzde onlara en büyük zararı verenlerin de yine bizler Olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz Bir çocuğun en temel hakkı olan yaşam hakkının elinden alınması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Çocukların cinsel istismardan korunması sorumluluğunun tüm topluma ait olduğunu vurgulayan Aslan, "Bu sorun hepimizin sorunudur. Çözüm ancak sorumluluğu paylaşan tüm kesimlerin üzerine düşeni yapmasıyla sağlanabilir” diye konuştu.