TRABLUS (AA) - Libya'nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'in kontrolünde bulunan Bingazi kentinde yaşanan güvenlik ihlalleri, kentteki kabilelerin Hafter'le karşı karşıya gelmesine neden oluyor.
İnsan hakları savunucuları, aktivistler ve gazeteciler, Bingazi kentinde güvenlik durumunun kötüleştiğini ve Hafter milislerinin ihlallerde bulunduğunu belirtiyor. Kentte yaşayan ve Hafter'e destek veren kabileler de son zamanlarda bu ihlallerden duydukları rahatsızlığı sesli olarak dile getirmeye başladı.
Bu kapsamda Berka bölgesi ileri gelenleri ve gençler, ilk kez general Halife Hafter milislerinden Bingazi'den çekilmelerini, kaçırılanların akıbetini açıklamalarını isterken, kötüleşen güvenlik durumundan da onları sorumlu tuttu.
Yerel medyada yer alan haberlere göre, El-Avakir kabilesinin, 11 Mart'ta Bingazi'deki güvenlik durumunun kötüleşmesi nedeniyle Hafter güçlerini eleştirmesinin ardından Berka'da Hafter'e destek veren diğer kabilelerden de benzer açıklamalar yapılmaya başladı.
Öte yandan, Berka'daki kabilelerin bu tavrı, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin kabinesinin 10 Mart'ta Sirte'de toplanan Temsilciler Meclisinden güvenoyu almasının ardından şekillendi.
Kabileler, 15 Mart'ta da Bingazi'nin 800 kilometre doğusundaki Ebyar beldesinde bir toplantı düzenledi. Sosyal medya ve yerel basında görüntüleri yayınlanan toplantıda, Bingazi'de güvenliğin sağlanması ve Hafter milislerinin kentten çıkarılması talep edildi.
Kabileler UCM'den Bingazi'de işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlatmasını istediBerka kabileleri ileri gelenlerinin toplantısında Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) Bingazi'deki cinayet ve adam kaçırmalara ilişkin soruşturma başlatma çağrısında bulunuldu.
Kabileler, Hafter milislerinin Trablus'a yönelik saldırıların durmasını talep ettiği için Temmuz 2019'da evine baskın düzenledikten sonra bilinmeyen bir yere götürdükleri milletvekili Siham Sergive'nin de akıbetinin araştırılmasını istedi.
Toplantıda, aktivist Hanan el-Barasi'nin 2020'de bir suikasta kurban gittiği, Sergive'nin 2019'da kaçırıldığı ve El-Avakir kabilesinin liderinin 2017'de bombalı bir saldırıda öldüğü olaylarla ilgili soruşturma açılması istendi.
Diğer yandan, Libyalı bazı taraflar da, Hafter milislerini yolsuzlukla suçladığı bir videosu bulunan Hanan el-Barasi'ye yönelik suikastın arkasında Hafter güçlerinin olduğunu belirtiyor.
Bingazi'deki silahlı grupların, vatandaşlar ile kamu ve özel mülkiyete yönelik gerçekleştirdiği saldırıları kınayan kabileler, gizli cezaevlerinin ifşa edilmesini ve sorumluların hesap vermesini talep etti.
Kabilelerin toplantıdaki en cüretkar talebi ise Hafter milislerinin Bingazi'den çıkarılması oldu.
Hafter güçlerinin Genelkurmay Başkanının şehrinden de kınama mesajları verildiHafter güçlerinin Genelkurmay Başkanı Abdurrezzak en-Nazur'un kabilesi El-Arafe'nin kalesi olarak bilinen Merac kentinde de yine bu türden bir toplantı düzenlendi.
Sınırlı bir katılımın olduğu toplantıda, Merac kenti ileri gelenleri, Bingazi'deki suikastları, kadınlara yönelik saldırıları ve ev baskınlarını kınadı.
Avakir kabilesinin 11 Mart'ta yayınladığı ve kentteki güvenlik ihlallerinin son bulmasının talep edildiği açıklamaya destek verdiklerini belirten Merac ileri gelenleri, Bingazi'deki ihlallerin kaynağının "tek" olduğunu ifade etti ancak herhangi bir isim de vermedi.
Hafter kabilelerin öfkesini dindirmek için harekete geçtiTüm bu gelişmeler karşısında ise Hafter, 15 Mart'ta şikayetlerini dinlemek üzere kabile temsilcilerinden oluşan bir heyeti kabul etti.
Kabilelerin öfkesini dindirmek için bazı kararlar alan Hafter, yakalama kararlarının askeri savcılık tarafından verileceğini, ihlallerde bulunanların sorgulanacağını ve yargılanacağını duyurdu.
Hafter ayrıca "tüm askeri birliklerin araçlarını ordu için belirlenen renge boyamalarını, logolarını askeri araçlara yapıştırmalarını ve askeri kanunlara uygun hareket etmelerini zorunlu kılma" talimatı verdi.
Bingazi'nin güneyindeki Seluk beldesinde yaşayan Fevahir kabilesi de Hafter'i desteklediklerini ancak yasa dışı her türlü uygulamaya karşı olduklarını ve zorla kaybedilenlerin akıbetinin açıklanmasını istediklerini belirtti.
Mustafa Dala, Hacer Başer