İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremin yaşandığı Elazığ’da Mustafa Paşa Mahallesinde çöken binadaki kurtarma çalışmalarını inceleyip açıklamalarda bulun
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremin yaşandığı Elazığ’da Mustafa Paşa Mahallesinde çöken binadaki kurtarma çalışmalarını inceleyip açıklamalarda bulundular.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaşanan depremin hemen ardından geldikleri Elazığ’da incelemelerine devam ediyorlar. Gece saatlerinde Mustafa Paşa Mahallesinde çöken binadaki kurtarma çalışmalarını yerinde inceleyen üç bakan, basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundular.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu deprem bölgesine yapılacak yardım ve bağışlara da değinen Bakan Soylu, “ İncindiğimiz taraflar yok mu? Var. Muhakkak bizim de eksiklerimiz vardır çünkü çok beklemediğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Şiddetini bilmediğimiz, büyüklüğünü bilmediğimiz, derinliğini bilmediğimiz, etkisini bilmediğimiz bir durumla karşı karşıyayız ama olayın ilk dakikasından itibaren bakan arkadaşlarımızla, diğer kurumlardaki arkadaşlarımızla birlikte elimizden geleni yapmaya çalıştık. Devletimizin sıcak yüzüyle, şefkatiyle vatandaşımızı bir araya getirmek durumunda kaldık. Kendimizi gösterdik, biz buradayız, merak etmeyin dedik. Şu anda depremin 26’ıncı saati. 26 saat boyunca enkazına altından alabileceklerimizi almaya çalıştık. En uçtaki köylere ulaşmaya çalıştık. Nihayetinde Türkiye’ye doğru bilgi aktarmaya çalıştık. Yani burada ne olduğunu, nasıl bir süreç olduğunu aktarmaya çalıştık. Cumhurbaşkanımız da bugün geldiler, hem kazı yerlerini, hem vatandaşlarımızı dinlediler, talimatlarınız bize verdiler. Bu arada bağışların nasıl yapılabileceği konusunda kendi görüşlerini ortaya koydular. Biz de o çerçevede gidiyoruz” dedi.
Siyasallaştırmaya çalışıyorlar
Depremi siyasallaştırmaya çalışanlara buradaki iş bitmeyene kadar cevap vermeyeceğini söyleyen Bakan Soylu, “Enkazın altında kalanların yakınlarına hiçbir şey hissettirmemek adına gücümüzün yettiği kadar bir çaba sarf etmeye çalışıyoruz. Üzüntüm şu, maalesef bunu siyasallaştırmaya çalışıyorlar. Bu konuda hiçbir cümle dahi etmek istemiyorum. Burası bittikten sonra söyleyeceklerimiz var. Burası bitene kadar ben şahsen bu konuda bir değerlendirme yapmayacağım ama çiğlikler kalbimizi acıtmıyor mu? Acıtıyor. İçimizi acıtmıyor mu? Acıtıyor ama tahammül edeceğiz. Bu meseleyi hep beraber, vatandaşlarımızla birlikte aşacağız. Devletimiz güçlüdür. Düşünün burada siz de olabilirdiniz, bizler de olabilirdik. Elimizi uzatacağımız birisini bekleyebilirdik. Milletimize müteşekkiriz, yani çok az bir kısmı hariç. O da sosyal medyanın manipülasyonlar yapan, o da meczup noktasına koyabilirsiniz ama onun dışındakilerin yani yüzde 99 nokta 99 nokta 99’unun yani hemen hemen hepsinin Allah’a bin şükürler olsun birlik içerisinde, beraberlik içerisinde, kimisi duasıyla, kimisi gayretiyle, kimisi mücadelesiyle bu zor günleri hep beraber atlatmak istiyoruz. Yapan biz değiliz zaten. Yani bu meselelerin hepsini bir araya getiren biz değiliz. Çözen de biz değiliz, çözen Allah’tır. Bizler gayret gösteriyoruz. Burada hem duaya hem de desteğe ihtiyacımız var. Allah milletimizden razı olsun” ifadelerine yer verdi.
Devlet hesabını sorar
Sosyal medyada depremle ilgili algı oluşturmaya, yalan paylaşımlar yapmaya çalışanlara yönelik nasıl bir çalışma yürüteceksiniz sorusunu da cevaplandıran Bakan Soylu, “Hem ilgili başsavcılıklarımız, Ankara Başsavcılığımız dahil olmak üzere, siber suçlarla mücadele şube müdürlüğümüz ilk dakikadan itibaren, hem de vatandaşımızın bundan rahatsız olduğu ilk andan itibaren harekete geçtiler, tespitlerini yaptılar. Eğer Türkiye’deki bir sosyal medya kullanıcısı bunu yapabiliyorsa biz onu buluruz. Allah’a çok şükür devletimiz o konuda iyi bir noktaya gelmiştir ama yurt dışındaysa tespit ederiz, gereğini de yaparız. Netice itibariyle yapabileceğimiz hukuki işlemlerin başlatılmasıdır. Hukuki işlemi başlatan devlet, yurda geldiğinde de bunun hesabını sorar” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise yaralı sayısı ve durumları hakkında bilgi vererek Elazığ’daki hastanelerde yatan toplam yaralı sayısının, serviste yatanların 153, yoğun bakımda yatanların ise 32 olduğunu söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da hasar gören ve yıkılan yapı sayısı hakkında bilgi verdi. Hasar tespit çalışmalarına başladıklarını söyleyen Bakan Kurum, “Yapmış olduğumuz hasar tespit çalışmalarında Elazığ merkez ve Sivrice ilçemizde 19 yıkık, 107 ağır hasarlı, 37 orta hasarlı, 171’de az hasarlı bina tespiti yaptık. Tespitlerimiz devam ediyor. Malatya Doğanyol ve Pütürge ilçelerimizde yaptığımız incelemelerde ise 25 yıkık, 29 metruk bina yine yıkık, 418 ağır hasarlı, orta hasarlı 4, bir de adliye binası, 199 da az hasarlı bina tespiti yaptık” dedi.
Depremde evi yıkılanlara konut müjdesi
Bakan Kurum, depremde etkilenen vatandaşlara rezervde bulunan 400 ev verileceğini de dile getirdi. Depremde yıkılan binaların çevresindeki yapılarda yapılan incelemede İstanbul’un Kartal ilçesinde gerçekleştirilen yıkımlara benzer yıkımlar gerçekleştirilebileceğini de söyleyen Bakan Kurum, kırsaldaki vatandaşlar için de tek katlı evler yapılacağını dile getirdi.
Kolon kesenler hakkında gerekeni yapacaklarını söyledi
Depremde yıkılan bir binadaki kolonlardan birinin iş yeri genişletme çalışması nedeniyle çekildiği yönündeki iddiaları da değerlendiren Bakan Kurum, enkaz kaldırıldığında bunun netleşeceğini, çevredeki binalarda da bu tür bir durum olduğunu belirledikleri takdirde sorumlular hakkında gerekeni yapacaklarını söyledi.
Bakanlar, incelemelerinin ardından bölgeden ayrıldı.