Salgının ikinci dalgasında, 1 Aralık’ta 16 bin 637 olarak kayda geçen Kovid-19 kaynaklı can kaybı bir ay içinde yaklaşık 2 kat artarak 2 Ocak’ta 33 bin 960’a çıktı.
BERLİN (AA) - Almanya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ikinci dalgası ülkeyi sert vurdu.
Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve ardından dünya yayılan Kovid-19, Almanya’da ilk kez Bavyera eyaletinde 27 Ocak 2020 tarihinde, otomobil parçası üreten şirkette çalışan 33 yaşındaki bir kişide görüldü.
Virüsün, şirketin Çin’in Şanghay’daki şubesinden Almanya’ya gelen bir çalışanından bu kişiye bulaştığı tespit edildi. İlerleyen zamanda Kovid-19, bu bölgede toplam 16 kişide daha görüldü.
Bu kişilerin ve temasta olanların izolasyona alınmasının ardından virüsün buradan yayılması engellendi. Ülkede normal hayat ve kutlamalar devam etti ve kısıtlamalara gidilmedi.
25 Şubat’ta Baden-Württemberg ve Kuzey-Ren Vestfalya eyaletlerinde 2 kişinin Kovid-19’a yakalandığının tespit edilmesiyle Almanya'da toplam vaka sayısı 18’e çıktı.
Bu arada, Almanların tatil için gittikleri Avusturya’daki Ischgl kayak merkezinden dönenlerde de virüsün görülmesi üzerine ülkede, özellikle Bavyera ve Baden-Württemberg eyaletlerinde vakalar hızla artmaya başladı.
Kovid-19 kaynaklı ilk can kaybı 9 Mart'ta yaşandıAlmanya’da, Kovid-19 kaynaklı ilk can kayıpları ise 9 Mart’ta Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde (KRV) yaşandı.
KRV Sağlık Bakanlığı, Heinsberg kentinde 73 yaşındaki bir erkek ile Essen kentinde 89 yaşındaki bir kadının Kovid-19’a bağlı olarak hayatını kaybettiğini duyurdu.
Bu gelişmeler üzerine Kovid-19 nedeniyle kriz masası oluşturuldu, büyük çaplı etkinlikler iptal edildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 10 Mart’ta Kovid-19'a karşı mücadelesinin uzun süreceğini belirtmesi ve "Almanya’daki insanların yüzde 60 ila 70’ine virüs bulaşabilir." şeklindeki uyarısı ülkede şok etkisi yarattı.
Ülkede vaka sayılarındaki artışın devam etmesiyle mart ortasında sert tedbir alınarak birçok komşu ülkeye sınırlar kapatıldı. Avusturya sınırında yer alan Bavyera eyaletinde “acil durum” ilan edildi.
Başbakan Merkel ve eyalet başbakanları, 22 Mart’tan itibaren okulları ve kreşleri tatil etme kararı aldı.
Bu karalar kapsamında sosyal temas ve sokağa çıkma kısıtlamaları getirildi. Temel ihtiyaç ürünleri satan yerler dışındaki mağazalar, gece kulüpleri, müzeler, sinemalar, spor tesisleri, yüzme havuzları, çocuk oyun alanları, ibadethaneler ve benzeri yerler kapatıldı.
Salgınının ilk dalgasında nisanda günlük vaka ve ölüm sayıları zirve yaptıNisan ayı başında günlük yeni vaka sayıları 6 binin üzerinde seyrederek 8 Nisan’da toplam vaka sayısı 100 bini geçti. Kovid-19’a bağlı günlük can kayıpları nisan başında 250’ün üzerinde görüldü. Toplam can kaybı da 11 Nisan’da 2 bin 500’ü aştı.
Alınan tedbirlerin etkisiyle günlük vaka sayılarının nisan ortasından itibaren düşüşe geçmesine rağmen virüsün özellikle yaşlı bakım evlerinde görülmesiyle can kayıpları üst seviyelerde seyretmeyi sürdürdü. 29 Nisan’da Kovid-19 kaynaklı toplam can kaybı 6 binin üstüne çıktı.
Günlük vaka sayılarında düşüş yaşanması üzerine 6 Mayıs'tan itibaren ülkede Kovid-19 tedbirleri adım adım gevşetilmeye başlandı. Ancak büyük çaplı etkinliklerin düzenlenmesi yasağına ve yaşlıları korumak için yaşlı bakımevlerine ziyaretçi kısıtlamasına devam edildi.
Bu dönemde, Kovid-19 ile mücadelede örnek ülke olarak gösterilen Almanya’da, hazirandan ağustos ortasına kadar günlük vaka sayıları 200 ila 1000 arasında seyretti ve salgın kontrol altında tutuldu. Kovid-19 kaynaklı günlük ölüm sayıları da özellikle ağustosta tek haneli rakamlarda kaldı.
İlk dalganın faturası ağır olduAlman ekonomisi Kovid-19 nedeniyle ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 9,7 daraldı. Bütçenin 2019’un ilk yarısında 46,5 milyar avro fazla vermesine karşı, 2020’nin ilk yarısında bütçe açığı 51,6 milyar oldu.
Ülkede özellikle turizm alanında faaliyet gösteren şirketler iflasın eşiğine geldi.
İlk dalganın atlatılmasının ardından ekonomi beklentilerinde olumlu hava esmeye başladı.
Ifo İş Dünyası Endeksi, ağustosta art arda dördüncü kez artış kaydederek 92,6’ya yükseldi.
Ifo Beklentiler Endeksi ise bu dönemde 96,7 puandan 97,5'e çıktı.
Ekim’de ikinci dalga geldiKovid-19 sayılarındaki düşüşle insanlar hayatlarını normal bir şekilde yaşamaya başladı. Okullar, tatil sonrasında ağustos ayında yüz yüze eğitim başladı, kreşler açıldı, tatiller yapıldı, restoranlar, sinemalar, ibadethaneler ve benzeri yerler hizmet vermeye başladı.
Ancak eylül ortasında yeni vaka sayılarının arttığı görüldü.
Ekim başında Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in de Kovid-19'a karşı geliştirmekte olduğu potansiyel aşı için Avrupa İlaç Ajansı'na (EMA) ruhsat başvurusunda bulunması salgının üstesinden gelinmesi konusunda umutları artırdı.
Bu umutların yerini 15 Ekim’de, bir günde 6 bin 638 kişide Kovid-19 tespit edilmesiyle karamsarlık aldı. Bu rakam o gün, virüsün Almanya'da ortaya çıktığı günden itibaren görülen en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti.
Bu tarihten itibaren vaka sayıları yeniden hızla artmaya devam etti ve 6 Kasım’da günlük vaka sayısı ilk kez 20 binin üzerinde görüldü. Bir günde Kovid-19 tespit edilen kişi sayısının 21 bin 506 artmasıyla toplam vaka sayısı 600 bini geçti.
Kovid-19 kaynaklı günlük can kayıpları da yeniden üç haneli sayılarla kayıtlara geçmeye başladı.
Sert tedbirler tekrar yürürlükteBu gelişmeler üzerine Başbakan Angela Merkel, eyaletlerin başbakanlarıyla birlikte ikinci dalgada salgının yayılma hızını azaltmak ve hastanelerin kapasitesinin sınırına gelmesini engellemek amacıyla 2 Kasım’da yeni tedbirleri yürürlüğe koydu.
Bu tedbirler, tiyatro, sinema, opera ve konser salonları ile restoran, kafe, bar, diskotek ve birahane gibi işletmelerin kapalı tutulmasını, spor salonları, yüzme havuzları, eğlence alanları, masaj ve kozmetik salonları hizmet vermemesini ve en fazla iki hanenin bir araya gelmesine izin verilmesini kapsadı.
Ancak yeni vaka sayılarının düşmemesi ve Kovid-19 kaynaklı ölümlerin artması sebebiyle kasım ayı sonuna kadar geçerli olan tedbirler, 20 Aralık’a kadar uzatıldı. Bu da yeterli olmayınca okullar ve kreşler tatil edildi, bazı eyaletlerde sokağa çıkma kısıtlaması ve gece sokağa çıkma uygulamasına geçildi. Bu zamana kadar yürürlükte olan tedbirler de 10 Ocak 2021 tarihine kadar uzatıldı.
Bu arada, Alman sağlık sisteminde de sıkıntılar baş gösterdi. Vaka sayılarının çok yüksek olduğu birçok bölgede hastanelerde boş yoğun bakım yatakları kalmadı. Bu hastanelerdeki ağrı hastalar başka bölgelerdeki hastanelere nakledilmek durumunda kaldı. Ertelenebilir ameliyatlar ileriki tarihlere atıldı.
Virüse bağlı günlük can kaybı sayıları yüksek seviyedeAlmanya’da 1 Aralık’ta 16 bin 637 olarak kayda geçen Kovid-19 kaynaklı can kaybı, bir ay içinde yaklaşık 2 kat aratarak 2 Ocak’ta 33 bin 960’a çıktı.
29 Aralık’ta bir günde Kovid-19 kaynaklı 1129 kişinin hayatını kaybetmesiyle salgının başından bu yana günlük en yüksek can kaybı sayısına ulaşıldı.
1 Aralık’ta 1 milyon 67 bin 473 olan toplam vaka sayısı da 2 Ocak’ta 1 milyon 755 bin 351’e yükseldi.
Almanya’da can kayıpları son dönemde günlük 500’ün üzerinde seyretti, günlük vaka sayıları da zaman zaman 20 binin üstüne çıktı.
Böylelikle salgında ikinci dalga Almanya’yı daha sert vurdu.
Uzmanlar, alınan tedbirlerin istenilen etkiyi henüz göstermediği gerekçesiyle Kovid-19 önlemlerinin 10 Ocak’tan sonra da uzatılması istedi. Bu konuda Başbakan Merkel ve eyalet başbakanları 5 Ocak'ta karar alacak.
Bu arada, tüm Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da 27 Aralık’ta Kovid-19 aşısı yapılmaya başlandı.
Almanya’da öncelikli olarak 80 yaş üzerindekiler, bakım evinde yaşayanlar ve burada çalışan personel ile acil servislerdeki sağlık elemanlarına aşı yapılıyor.
Aşıların peyderpey ülkeye gelecek olmasından dolayı aşılama işleminin aylar alacağı, bundan dolayı maske takma ve mesafe kuralları gibi Kovid-19 tedbirlerinin, nüfusun büyük bölümünün aşı olmasına kadar devem edeceği ifade ediliyor.
Muhabir: Cüneyt Karadağ,Erbil Başay