ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Konar, yaptığı yazılı açıklamada, Kovid-19 pandemisinde tüketicilerin uzun ömürlü gıdalara ilgi düzeyinin arttığını belirterek, ambalajlı ve ileri işlenmiş gıdaların tercih edilmeye başladığını bildirdi.
Haz amaçlı olarak tüketilen gıdaların tüketiminden ödün verilmediğini ifade eden Konar, şunları kaydetti:
"Ancak bu gıdaların da sağlığı destekleyici besin öğeleriyle zenginleştirilmesi beklentisine sahip oldukları görülmektedir. Ayrıca fizyolojik açlığın giderilmesi, yanı sıra içerebileceği diğer besin öğelerinin sağlığı nasıl ve ne kadar destekleyebileceği, gıda tercihlerinde daha çok dikkate alınan bir unsur haline geldi. Pandemi, gıda tüketim alışkanlıklarımızın değişmesine neden oldu. Bu süreçte edinilen alışkanlıkların özellikle bazı yaş grubundaki tüketicilerde post-pandemi sürecinde de devam edeceği öngörülebilir. Bunlar arasında ev içi tüketim düzeyindeki artış da yer almaktadır."
Prof. Dr. Konar, pandemi sonrası süreçte öne çıkan konular arasında; gıdaların raf ömürlerinin besin öğelerinde minimal değişimiyle arttırılması, gıda ambalajlarının geliştirilmesi, gıda etiketlerinde artacak olası "etiket okur-yazarlığı ve hassasiyeti" esaslı düzenlemelerin gerçekleştirilmesinin bulunduğunu vurguladı.
Konar, özellikle alışılagelmiş gıdaların sağlığı destekleyici bileşenler ile takviye edilerek tüketici beklentilerine yanıt verilmesinin büyük öneme sahip olduğuna değindi.
"Obeziteye karşı önlem alınmalı"Uzaktan çalışma ve eğitimin yaygınlaşmasının, pandemi sonrası muhtemel senaryolar arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Konar, şöyle devam etti:
"Bu durum, hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşmasına, dolayısıyla obez ve aşırı kilolu birey sayısında artış ile karşı karşıya kalınmasına neden olabilir. Bu riski ve etkilerini minimize etmek için ise gıda teknolog ve uzmanlarının yoğunlaşması gereken konular arasında, kalori kısıtlaması ilkesine uygun olarak gıdaların yeniden formüle edilmesi bulunmaktadır. Küresel ticaret ve üretim, pandemi sürecinden en şiddetli etkilenenler arasında yer almaktadır. Bu durum kendi kendine yetebilirlik ve sürdürülebilirlik için farkındalığı arttırmıştır. Bu sadece son üründe değil, hammadde için de büyük öneme sahip olan bir husustur. Dolayısı ile ülkelerin özellikle tarımsal girdilerini kendi topraklarında yüksek verimlilik ile elde edebilmeleri, bu tür kriz süreçlerinden en az hasarla çıkmaları konusunda önemli avantajlar sağlayacaktır."
Konar, özellikle tarımsal biyoteknoloji araştırmalarının post-pandemi süreçte daha da önem kazanmasının beklendiğinin altını çizdi.