İStANBUL(AA) - Türkiye'de ilk vakanın tespit edildiği mart ayından itibaren sokağa çıkmanın yanı sıra okullar, eğlence yerleri, alışveriş merkezleri ve ibadethaneler gibi insanların toplu olarak bulunabileceği birçok mekana kısıtlama getirildi.
Normalleşme sürecinin başlamasıyla, kısıtlamaların kaldırıldığı mekanlardan biri de ibadethaneler oldu. Bu kapsamda camiler gibi kiliseler de ibadet ve ziyaretler için gelenleri ağırlamaya başladı.
Kapılarını yeniden açan kiliselerden biri olan Beyoğlu'ndaki Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesindeki pazar ayininde koronavirüs tedbirleri sıkı bir şekilde uygulandı.
Ayin öncesinde ve sonrasında kilisenin içi dezenfekte edilirken ayine katılmak isteyen kişiler ateşleri ölçüldükten sonra içeri alındı.
Kilise içinde bitişik şekilde duran oturaklar, kişiler arasında 1,5 metre olacak şekilde düzenlenirken ibadetlerini yapanların sosyal mesafe kuralına uydukları ve maske taktıkları görüldü.
Ayinin sonra ermesiyle birlikte aralarında Yunanistan İstanbul Başkonsolosu Georgina Soultanapoulou ve eşinin de bulunduğu katılımcılar, birbirlerini selamlayarak ellerinde "komünyon" denilen ekmeklerle birlikte kiliseden çıktı.
Kilisedeki koronavirüs önlemlerine ilişkin AA muhabirine bilgi veren kilise ruhanisi Dimitri Mayoğlu, pazar ayinlerinin ortalama 3 saat sürdüğünü, pandemi ve insanların yaz tatilinde olması nedeniyle son dönemde ayinlere katılımın az olduğunu söyledi.
Her ayin öncesinde ve sonrasında, kilisenin, görevliler tarafından genel temizliğinin yapıldığını ve dezenfekte edildiğini anlatan Mayoğlu, "İbadete gelenlerin ateşleri girişte ölçülüyor. Maske takma zorunluğu var. Kilisenin belirli noktalarında dezenfektan var, insanlara onları kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Geleneğimiz gereği insanların oturması gereken yerler var. İçeride 90 tane sandalye vardı, bu sandalyeleri komple dışarı çıkardık. Sabit olan oturakların da yarısından fazlasını çıkarırken, kalanları 1,5 metre mesafelerle kapattık." diye konuştu.
Virüs nedeniyle kilisede uygulanan bazı geleneklere ara verdiklerini dile getiren Mayoğlu, "Örneğin bizim geleneklerimizde ikonaların insanlar tarafından öpülmesi var. Bunları yasakladık, yapılmamasını tavsiye ediyoruz. Bunu yapmamanın dini açıdan bir sakıncası olmadığını insanlara izah ediyoruz. Ayin sonunda ekmek dağıtma geleneğimiz var. Bu ekmek normalde ayin sonunda din adamının eli öpülüp alınır, onu da sadece kendilerinin almasına izin veriyoruz. Din adamının eli öpülmüyor, ekmek onun elinden alınmıyor. Bizler geleneksel olarak din adamıyla karşılaştığımızda hayır duasını almak için elini öperiz. Bu da durduruldu, buna da müsaade etmiyoruz." diye konuştu.
Salgının başlamasının ardından kilisenin 3 ay kadar kapalı kaldığını hatırlatan Mayoğlu, bir süre sonra bazı şeylere müsade edilerek tekrar ibadete açıldığını aktardı.
İlk etapta sadece cenaze merasimlerine izin verildiğini ancak bu törenlerde sadece aile yakınlarının katılımına müsaade edildiğini anlatan Mayoğlu, cenazeden sonra yapılan salon taziyesi ve cenaze sahiplerinin yemek vermesi gibi uygulamalara hala müsaade edilmediğini söyledi.
Mayoğlu, vaftiz ve nikah törenlerine son günlerde izin verilmeye başlandığını belirtirken, bu törenlere de mümkün mertebe az kişinin katılmasını ve sosyal mesafeye uymalarını rica ettiklerini kaydetti.