- '2020 yılı cirosunun, geçen yılın cirosu olan 7 milyar doları yakalayamasa da yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. İhracat seviyemiz ise 2 ila 2,3 milyar dolar seviyelerinde olacaktır' - 'Salgın döneminde işten çıkarma yapmadık
İSTANBUL (AA) - MUSAB TURAN - Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Holding'in yıl sonu beklentilerine ilişkin, "2020 yılı cirosunun, geçen yılın cirosu olan 7 milyar doları yakalayamasa da yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. İhracat seviyemiz ise 2 ila 2,3 milyar dolar seviyelerinde olacaktır." dedi.
Kibar, Holding'in 2020 gerçekleşmeleri ve 2021 beklentilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, grup olarak 2019 yılını hedefledikleri gibi 7 milyar dolar ciro ile kapattıklarını hatırlattı.
2020 yılında başlayan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle, maliyet artışı ve yüksek rekabet koşullarının da etkisiyle neredeyse her sektörün kayıp yaşadığını ifade eden Kibar, oldukça hızlı bir başlangıç yaptıkları 2020'nin başında, Çin'de başlayan salgın sürecini yakından takip ederek, salgın Avrupa'ya ulaşmadan önce tüm aksiyon planlarını hazırlayarak gerekli tedbirleri aldıklarını anlattı.
Kibar, "Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü andan itibaren biz de farklı senaryolara göre yaptığımız hazırlıkları devreye aldık. Ülke çapında virüse karşı verdiğimiz mücadele ve süreci birlik beraberlik içinde yönetmemiz sayesinde pek çok kazanımımız oldu." dedi.
Salgının hem küresel hem de ülke ekonomisinde yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen süreci iyileştirme yönündeki çalışmaları aralıksız devam ettirdiklerini belirten Kibar, otomotiv sektöründe Avrupa bağlantıları nedeniyle planlı duruşlar ve lojistik kaynaklı yavaşlamalar meydana gelse de bugün gelinen noktada çalışan sağlığını odak noktası olarak belirlemeye devam edip çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Türkiye'nin dünya üzerindeki birçok ülkeye göre ciddi avantajları bulunduğunu aktaran Kibar, "Biz de bu ülkede doğup global bir marka olan Kibar Holding olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ülkemize, 7 bin 500 kişiye ulaşan geniş ailemize karşı büyük sorumluluklarımız var. Üretim ve istihdamda sürdürülebilirliği sağlamak, ihracat pazarlarımızı koruyarak ülkemizin cari açığına maksimum katkı sağlamak ve tüm bunları doğal kaynakları koruyarak çevreyle uyumlu bir şekilde yapmak en önemli gündem maddelerimiz." dedi.
- "2021'de stratejik pazarlara odaklanacağız"
Ali Kibar, grup şirketlerinde üretim ve ihracatın tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, "Bu yıl için bütçelendirdiğimiz üretim ve satış hedeflerimizde hem aldığımız tedbirler ve hızlı aksiyonlar hem hükümetin ekonomi politikaları hem de yeni normal olarak adlandırılan süreçte geciken siparişlerin teslimi ve yeni pazarlardaki faaliyetlerimizle 2020 yılı cirosunun, geçen yılın cirosu olan 7 milyar doları yakalayamasa da yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. İhracat seviyemiz ise 2 ila 2,3 milyar dolar seviyelerinde olacaktır." diye konuştu.
Salgın döneminde işten çıkarma yapmadıklarını, bazı grup şirketlerinde yeni alımlar gerçekleştirdiklerini anlatan Kibar, pandemi boyunca çalışanların fiziki ve mental sağlığına önem vererek adım attıklarını söyledi.
Kibar, "2021 yılında da ana gündemimiz, üretim ve istihdamı koruyarak ihracat hacmini istikrarlı bir şekilde korumak ve stratejik pazarlara odaklanmak, tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ekseninde şekillendirmeye devam etmek ve dijitalleşme yatırımlarımız olacak." dedi.
- "Batı Avrupa ülkeleri, bizim ana ihracat pazarlarımız olmaya devam edecek"
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, salgının küresel ve yerel ekonomilere etkilerinin 2021 yılında daha iyi analiz edilebileceğini, bazı sektörlerde konsolidasyon bazı sektörlerde ise değerlendirme süreçleri planladıklarını aktardı.
Yeni iş modelleri yaratarak geleceğin profesyonellerine ulaşmak ve Z kuşağının beklentilerine yanıt vermek istediklerini ifade eden Kibar, girişimcilik ruhunu desteklemek istediklerini söyledi.
Önümüzdeki yıl start up'lara da yatırım yapacaklarını belirten Kibar, bunun yanında bazı sektörlerde mevcut varlıklarını daha da globalleştirecek ciddi adımlar atmayı planladıklarını kaydetti.
Assan Alüminyum'un Türkiye'de sektörün öncüsü ve folyo üretim kapasitesiyle Avrupa'nın en büyük 3 üreticisinden biri olduğunu vurgulayan Kibar, Assan Alüminyum'un 70'ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini anlattı.
Holding'in ana değerlerinden güvenilirlik, esneklik ve yenilikçilik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olmaları ve müşteri odaklı çalışma anlayışı sayesinde bugün Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi AB ülkeleri başta olmak üzere ABD dahil 4 kıtaya ihracat yaptıklarını bildiren Kibar, şunları kaydetti:
"Yurt dışında büyüme ve global bir marka olma stratejimiz doğrultusunda yatırım çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa odağımızı korumaya devam ederken, Amerika kıtasındaki faaliyetlerimizi de güçlendirmeyi hedefliyoruz. Batı Avrupa ülkeleri bizim ana ihracat pazarlarımız olmaya devam edecek. Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, gelişmiş Uzak Doğu ülkeleri ise yeni derinleşeceğimiz pazarlar olacak. Alüminyum tarafında organik büyüme devam ediyor. Assan Alüminyum tarafında 2022 yılında devreye almayı planladığımız 60 milyon dolarlık bir yatırım projeksiyonumuz bulunuyor."
- "Assan Foods, yenilikçi soslarıyla Çin pazarına girdi"
Ali Kibar, Kibar Enerji tarafında stratejik iş birlikleriyle hacimsel genişleyebileceklerini ifade ederek, artan enerji talebinin sürdürülebilirlik ilkeleriyle karşılanmasının giderek daha fazla önem kazanacağını vurguladı.
Assan Foods'un akıllı tarım uygulamaları ve dijitalleşme süreçlerine hız kazandırdığını belirten Kibar, dünya perakende devi Walmart ile sosun ana vatanı Çin'e giriş yapan Assan Foods markalarının inovatif ürünleriyle pazara yeni bir soluk kazandırdığını söyledi. Kibar, bir taraftan yeni tatlar, lezzetler içeren ürünleri geliştirirken özellikle Colorado ve Kingtom markalı ürünleri yurt içi ve yurt dışı yeni pazarlara başarılı şekilde sunmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
- "Otomotivin hareketlenmesi için atılan adımların olumlu sonuçlar yaratacağını söyleyebiliriz"
Kovid-19 pandemisinin birçok sektörü etkilediğini, bu sektörlerin başında da otomotivin geldiğini belirten Kibar, bazı üreticilerde yaklaşık 2 ayı bulan duruşlar yaşandığını, üretilen araçlar için stok konusunun bir sorun haline geldiğini söyledi.
Kibar, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tüm olumsuzluklara rağmen otomotiv sektörü kendine has yapısıyla hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Hem ABD hem Avrupa ülkelerinde üretimde normale geçiş süreciyle birlikte sektörde olumlu yansımalar görülmeye başlandı. Otomotiv sektöründe maliyetlerin artması, rekabet ortamı, yeni regülasyonlar, uzun zamandır yaşanan karlılık problemleri ve bazı şirketlerin birleşme kararı alarak güç birliğine gitmesi dünya otomotiv sektörünün genel gündemini oluşturuyor. GSYH açısından değerlendirildiğinde, otomotiv sektörü AB'de yüzde 7, ABD'de yüzde 3, Çin'de yüzde 10, ülkemizde ise yüzde 4'lük paya sahip. Milyonlarca kişinin istihdam edildiği sektör küresel ekonomi için kritik önem taşıyor.
Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda, özellikle son dönemde otomotiv sektörünün hareketlenmesi için atılan adımların olumlu sonuçlar yaratacağını söyleyebiliriz. Kamu bankalarının haziran ayı başında açıkladığı kredi paketleri otomotiv sektörüne destek oldu. Avantajlı paketler sayesinde satışlarda yükselme meydana geldi. Sektörde yıl sonunda 500 bin adet araç satışı yakalanabilir."
- "Sürücü koltuğu için küresel ölçekte pazar payını yüzde 15'lere taşımayı hedefliyoruz"
Ali Kibar, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren grup şirketlerinden Assan Hanil'in, otobüs ve kamyonlarda kullanılan hava süspansiyonlu sürücü ve yolcu koltuğu (ASD) geliştirdiğini anımsattı.
ASD ile dünyada bu koltuğu geliştiren 5 teknolojik firma arasına girdiklerini belirten Kibar, "ASD ile ilgili orta vadede 40 milyon avro yatırım yapmayı ve Avrupa'da da bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Hava süspansiyonlu sürücü koltuğu için küresel ölçekte pazar payını yüzde 15'lere taşımayı hedefliyoruz. Tüm Ar-Ge süreci, Assan Hanil tesislerinde yürütülen uçak koltuklarının üretimi, şu anda Holding iştiraki şirketlerinden TSI Uçak Koltuğu bünyesinde yapılıyor. Bu şirketimiz de bu alanda Türkiye'de ilk ve tek şirket olma özelliğini taşıyor." diye konuştu.
Kibar, otomotiv sektöründe planladıkları süreçlere ilişkin de "Türkiye, dünyanın daha önce tecrübe etmediği bu süreci fırsata çevirebilecek bir potansiyele sahip. Avrupalı otomotiv üreticileri, lojistik alanındaki sıkıntıları görerek daha çok Türkiye gibi yakın bölgelerdeki tedarik sanayisine yönelebilir. Çin'e alternatif bir tedarik sanayisi yaratmak için en elverişli ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebiliriz. Salgın, bizlere Türkiye'nin tedarik zincirinde yer alabilecek önemli bir potansiyel ülke olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu önemli detay da yakın gelecekte gündemimizde olacak." ifadelerini kullandı.