Hakkari’nin tarihi mekanı “Kayme Sarayı” fotoğrafının bira kutusuna reklam yüzü olarak işlenmesi tepkilere neden oldu.
Hakkari’nin tarihi mekanı “Kayme Sarayı” fotoğrafının bira kutusuna reklam yüzü olarak işlenmesi tepkilere neden oldu.
Bir bira firması Türkiye’nin 81 iline ait tarihi ve turistik mekanlarını bira kutularına nakşederken Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar köyünde bulunan ve yüz yıllarca Nakşibendi tarikatının dini mekanı olan “Kayme Saray’ına ait fotoğrafı reklam yüzü olarak kullanması tepkilere neden oldu.
Olayı iki şekilde değerlendiren Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı ve Araştırma Görevlisi Yaşar Kaplan, bunun içki reklamında kullanılmasının, insanların dini duygularını rencide ettiğini söyledi. "Kayme dergahının fotoğrafının yanlış bir anlaşılma üzerine bira kutusunun üzerine nakşedildiğini umuyorum" diyen Kaplan, ”Literatürümüzde özellikle Hakkari’de Şemdinli Nehri’deki Kayme Sarayı veya Kelat Sarayı tabirleri kullanılmakta. Bu isim Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne ait bir söylem. Kurumun bu yanlışın düzeltilmesi gerekir. Kayme Sarayı bir saray değil, dergah veya tekkedir. Yani 19. yy sonlarına doğru 20. yy başlarında Nehri’ye ziyaret gerçekleştiren sofilerin, tasavvuf erbabının misafir edildiği bir yapıdır. Fakat Türkiye’de daha çok Kayme Sarayı olarak biliniyor. Ben öyle umuyorum ki bu bira firması bunun dini bir yapı olduğunu bilmeyerek bu reklamı kullanmıştır. Öyle umuyorum ki en kısa sürede bu yanlışından döner ve piyasaya sürdüğü biraları geri toplar. Bira firması Hakkari’ye ait kültürel ve turistik mekanlarını içeren simgeler kullanırsa sorun olmaz” ifadelerini kullandı.
Kayme sarayının tarihsel yapısı hakkında da açıklamalarda bulunan Kaplan, ”Halk arasında Kayme dergahı olarak bilinen mekan 1909-1911 tarihleri arasında yapılan bir yapı. Bu yapının kimin tarafından yaptırıldığı daha net değil. Çünkü bazıları şeyh Muhammed Sıddık tarafından yapıldığını söylerken, bazıları da Seyyid Abdulkadir Efendi tarafından yaptırıldığını söylüyor. Her halükarda hangisi tarafından yaptırıldıysa yaptırılsın bu yapı Nehri’ye gelen misafirlerin ağırlandığı bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü Nehri dergahı çok geniş bir alana yayılmıştır. Hem İran’dan hem de Osmanlının değişik bölgelerinden çok sayıda sofi ve derviş orayı ziyarete geliyorlardı. Bunların misafir edilmesi, yemeklerinin verilmesi, barınma iaşe gibi ihtiyaçlarının karşılanması için yapılmış bir yapı. Zaten içerisinde büyükçe bir mutfak var. Buraya gelen misafirler hem ağırlanıyor hem de yemekleri veriliyor. Restore de edildi. Güzel bir yapı ortaya çıktı” şeklinde konuştu.