İSTANBUL (AA) - Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Suudi Arabistan'da düzenlenen 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi hakkında İngiltere merkezli Financial Times gazetesine değerlendirmelerde bulundu.
Katar Dışişleri Bakanı, ülkesinin, Suudi Arabistan ve Katar'a bölgesel ambargo uygulayan diğer üç devlet ile terörle mücadele ve uluslararası güvenlik konusunda iş birliği yapmayı kabul ettiğini söyledi.
İkili ilişkilerin esas olarak ülkenin egemen kararı ve ulusal çıkarıyla şekillendiğinin altını çizen Al Sani, söz konusu zirveyi kastederek, "Başka bir ülkeyle ilişkimiz üzerinde hiçbir etkisi yok." ifadesini kullandı.
Al Sani, anlaşma sonucunda bütün devletlerin kazanan olduğunu ancak tam bir uzlaşmanın zaman alabileceğini kaydederek, Körfez krizine dahil olan diğer ülkelerin de Suudilerle aynı siyasi iradeye sahip olmalarını umduğunu belirtti.
Katar merkezli Al Jazeera kanalına değerlendirmelerde bulunan Al Sani, KİK Zirvesi'yle Körfez krizi sayfasının kapandığını dile getirmişti.
Al Sani, "KİK Zirvesi'nde, anlaşmazlığın üstesinden gelmek için, hiçbir devlete zarar verilmemesi, içişlerine karışılmaması ya da bölgenin güvenliğinin tehdit edilmemesi gibi temel ilkeler üzerinde anlaşma sağlandı." demişti.
Körfez krizini sonlandıran 41. KİK ZirvesiKörfez krizini sonlandıran 41. KİK Zirvesi, 5 Ocak'ta Suudi Arabistan'ın El-Ula kentinde gerçekleştirildi.
Zirvenin en dikkat çeken misafirlerinden Temim bin Hamed Al Sani'yi, ev sahibi Suudi Arabistan'ın en üst düzey isimlerinden Veliaht Prens Muhammed bin Selman havalimanında karşıladı. İki lider, Kovid-19'a rağmen sarılarak samimi bir görüntü verdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, 41. KİK Zirvesi'nde, Katar'a ambargo uygulayan ülkelerin Doha ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis ettiğini ve ambargonun kaldırıldığını açıkladı.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017'de "terör gruplarını desteklediği" suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.
Katar, söz konusu ülkelerin tüm suçlamalarını reddederken bu durum Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.