Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Muş Alparslan Üniversitesinin (MŞÜ) ev sahipliğinde düzenlenen "Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler" konulu konferansa katıldı.
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, beraberindeki heyetle Muş Alparslan Üniversitesinin (MŞÜ) ev sahipliğinde, Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda düzenlenen "Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler" konulu konferansa katıldı.
Malkoç, yaptığı konuşmada, adaletin bütün toplumların varlığının temeli, toplumdaki huzurun, barışın teminatı olduğunu söyledi. Dünyadaki bütün fikir akımlarının, bütün ideolojilerin, bütün siyasi hareket ve görüşlerin temelinde demokrasi ve adalet arzusunun isteği olduğunu anlatan Malkoç, “Bizim medeniyetimizin kökü de öyle zaten. Kur’an-ı Kerim’de en çok zikredilen kelimenin başında adalet geliyor. Hadisi şeriflerde de aynı şeyler var. Osmanlı 3 kıtada 600 yıl onlarca kavim, yüzlerce din, yine onlarca mezhebin hepsini bir arada tutmuş. Osmanlı coğrafyasında bugün elliye yakın devlet var. Olmayan şey, huzur. Ama Osmanlı 600 sene onları bir arada tutmuş. Neyle tutmuş? Adaletle tutmuş. Bugün Sırp hala Sırpça konuşuyorsa ve Ortodoks’sa, bugün Yunanlı Yunanca konuşuyor ve Ortodoks’sa veya Bulgar veya Romen, Osmanlı’nın adaletine borçlu. Çünkü Osmanlı onun dinini, dilini zorla değiştirmeye kalkmamış. Ama Osmanlı olmasaydı muhtemelen Vatikan gelecekti onları Ortodoksluktan çıkarıp Katolik yapacaktı belki. Ama adaletle Osmanlı bunları temin etmiş. Yani adalet; hava gibi, su gibi insanın temel ihtiyacıdır” dedi.
“Bu ortamı DEAŞ gibi, PKK gibi, FETÖ gibi terör örgütleri zehirledi”
“İnsanın kendisini yenilemesi, geliştirmesi en zor yollar” diyen Malkoç, “Onun için uygulamada oldukça sorunlarımız var. Hak ve özgürlükler konusunda çok önemli mesafeler aldık. Özellikle son 15 yılda olağan olağanüstü mesafeler. Ama bu ortamı DEAŞ gibi, PKK gibi, FETÖ gibi terör örgütleri zehirledi. Kardeşlik ve açılım programı uygulandı, cumhuriyet tarihinde olmayan imkanlar sağlandı, terör örgütü geldi şehirlerde hendek kazdı, bomba koydu çukurlara ‘özerk yönetim kuracağım’ dedi. Bu olacak şey mi? Bir ülkede kimin elinde, kimin belinde silah olacağını devlet kararlaştırır. Devletin koyduğu kurallar dışında eline silah alanın, beline silah koyanın da haddini bildirir. Nitekim PKK’nın açtığı o çukurlara devlet hukukun içinde onları gömdü. İnşallah bir daha teşebbüs edemeyecekler. Bu milletin, bu memleketin huzurunu terörle kimsenin bozmaya hakkı yoktur. Veyahut da FETÖ. 40 yıl ‘eğitim, üniversite, din, ibadet’ dedi. İnsanın çoğu da inandı ona. ‘İyi şeyler söylüyor, aman Allah’ım’ 40 yıl insan kendini haince, sinsice saklar mı? 40 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine yerleştirdiği öğrenciler general oldu. 2016 yılı 15 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetlerinde 350 generalin 175’i FETÖ’cü çıktı. Harbiye’yi, mülkiyeyi, adliyeyi, emniyeti, istihbaratı ele geçirmeye kalktılar. Ne oldu? 15 bin asker, 20 uçak, 40 helikopter, 150 tankla Cumhurbaşkanını öldürmeye, meclisi yok etmeye, bombalamaya kalktılar. Unuttukları bir şey vardı. Bu kahraman milletin adalete olan sevdasını, hukuka olan sevdasını unuttular. İşte Cumhurbaşkanımız bu milletin önüne çıktı onlara haddini bildirdi. Çok şükür 15 Temmuz dünyaya örnek gösterilecek bir olaydı” diye konuştu.
“Nerede evi yıkılan insan var İslam coğrafyasında”
“Nerede yetim kalan çocuk var İslam coğrafyasında, nerde evi yıkılan insan var İslam coğrafyasında, nerde dul kalan kadın var İslam coğrafyasında, dünyadaki petrol madenlerinin yüzde 75’i İslam coğrafyasında bunlar kendiliğinden olmuyor” diyen Malkoç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Son 250 yıldan beri dünyaya egemen olan medeniyet, batı medeniyetidir. Batı medeniyetinin temelinde şu vardır; insan insanın kurdudur.”
Konferans, soru ve cevap kısmının ardından sona erdi. Konferansın ardından Muş Valisi İlker Gündüzöz’ü makamında ziyaret eden Malkoç, şeref defterini imzaladı. Vali Gündüzöz, Malkoç’a Sultan Alparslan’ın at üzerindeki heykelini hediye etti.
Malkoç, buradan Muş Belediyesine geçti.