Tarih: 03.09.2019 13:04

Kalitesiz kırtasiye ürünleri tehlike saçıyor

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL(AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulların açılmasına az bir süre kalırken, bu dönemde kırtasiye ürünlerinin satışlarının da arttığını, öğrencilere yönelik satış yapan mağazaların raflarını yeni ürünlerle doldurduğunu söyledi.

"Her okul döneminde çocukların rüyalarını süsleyen ve çoğu zaman eğlenceli gibi görünen bu kırtasiye ürünleri, aslında çocukların sağlığını bozabilen tehlikeler içeriyor." diyen Arıca, piyasaya çeşitli şekillerde giren ve özellikle de Uzak Doğu kökenli ucuz ve kalitesiz boya, oyun hamuru, kokulu silgi gibi kırtasiye malzemelerinin, bu özellikleri nedeniyle bilinçsizce tüketildiğini ifade etti.

Arıca, çocukların gıdalarının konduğu plastik çanta ve sulukların da eğer kalitesiz ise risk taşıdığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar, kullandıkları kırtasiye malzemelerini kontrolsüzce ağızlarına götürebilmekte, kullandıktan sonra ellerini ağızlarına veya gözlerine sürebilmektedir. Oysaki bu ürünlerde yer alan boyar ve uçucu kimyasal maddeler, çocukların sağlığı için büyük bir risk oluşturmaktadır. Hangi maddeden üretildiği belli olmayan ve güvenlik sınırlarını aşan kimyasal madde katkılı bazı ürünler, uzun vadede sonuçları daha net ortaya çıkacaktır, maalesef günlük kullanımıyla sağlığımızı tehdit etmektedir."

"Kimyasallara maruziyet ölüme bile yol açabilir"

Prof. Dr. Vefik Arıca, son derece toksik etkileri olduğu bilinmesine karşın, aşırı dozda fitalatlar, azor, kanserojen, alerjen boya maddeleri, ağır metaller, formaldehit gibi kimyasallara maruz kalmanın sonuçlarının da üzücü olabildiğini söyledi.

"Bunlar, bünyesi hassas bazı çocuklarda deride döküntüler tarzında alerjik reaksiyonlar gelişebilir ve solunum sıkıntısına, hatta ölüme yol açabilirler." diyen Arıca, şöyle devam etti:

"Özellikle azor boya maddelerinin bu ürünlerde kullanılması sonucu kanserojen etkiler ortaya çıkabilir. Bu tür boyalar suda kolayca çözüldüğü için terlemiş bir elle bile tutulduğunda kolayca ele geçer. Bebek veya çocuk bu oyuncakları ya da kırtasiye ürünlerini ağzına götürdüğünde, boyalar da bir şekilde vücuduna geçmiş olur. Vücuda giren bu maddelerin zararlı etkilerinin ortadan kaldırılması karaciğerde olur ve ardından idrarla süzülerek atılır. Eğer yeterli atılım gerçekleşemezse, vücutta birikimi söz konusu olacaktır.

Kanserojen madde kullanımı belki hemen etkisini belli etmeyecektir ancak ilerleyen dönemlerde daha üzücü sonuçlar doğurması mümkündür. Söz konusu maddelerin kanserojen etkisi uzun dönemde ortaya çıkabildiğinden, hayvansal deneylerde, özellikle mesane kanseri gelişiminde azor boyar türevlerini etkili olduğu bilinmektedir. Kalitesiz kırtasiye malzemeleri cilt hastalıkları, zehirlenme, deride alerjik reaksiyon, solunum yolu enfeksiyonları ve gözde bozulmalara yol açabilir."

"Solventsiz yapıştırıcı kullanın"

Kırtasiye ürünlerinde solventsiz yapıştırıcı ürünlerinin sağlıklı ürünler olarak bilindiğini, Avrupa Birliği standartlarına uygun solventli ürünün, koklanmadığı ve herhangi bir şekilde temas edilmediği veya yutulmadığı takdirde sorunsuz bir kullanım sağladığını ifade eden Arıca, ancak belirli standart ve şartlara uymayan solvent içerikli ürünlerin, solunum yolları sıkıntısı, zehirlenme ve alerjik reaksiyon gibi hastalıklara neden olabildiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Arıca, bu sebeple özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar için solventsiz ürünlerin kullanımının daha uygun olacağına işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kırtasiye malzemelerinde bunlara ek olarak elbette ki üretim tarihi, yeri ve kullanım amacı da mutlaka yer almalıdır. Kırtasiye ürünlerinde olmazsa olmaz sertifikalar da vardır. Ürününe ve üretildiği ülkeye göre değişkenlik arz etmekle birlikte ürünlerin CE / EN 71 / ISO / TSE gibi belgelerine dikkat edilmelidir. Mesela yurt dışında ithal edilen ürünlerde CE veya EN belgeleri vardır. Hal böyle olunca TSE ve ISO belgelerine gerek yoktur ancak Türkiye'de üretilmiş bir ürün ise mutlaka TSE damgalı ve yaş grubuna uygun ürünler tercih edilmelidir. Bu sayede basit ve ucuz ürünlere olan talebin de azalması sağlanarak, çocukların sağlığıyla oynanmasının önüne geçilebilir."




Orjinal Habere Git

— HABER SONU —