Tarih: 09.02.2016 19:52

Kalbinizdeki Trafik Sıkışıklığına Dikkat!

Facebook Twitter Linked-in

Almanyaʹda yapılan yeni bir araştırma kalp krizi geçirenlerin belirtiler ortaya çıkmadan bir saat önce yoğun trafiğe takılmış olma olasılıklarının diğer tetikleyicilerden üç kat fazla olduğunu gösteriyor. kalptrafik Almanyaʹda yapılan yeni bir araştırma kalp krizi geçirenlerin belirtiler ortaya çıkmadan bir saat önce yoğun trafiğe takılmış olma olasılıklarının diğer tetikleyicilerden üç kat fazla olduğunu gösteriyor. Üstelik henüz tanımlanamayan garip bir nedenle, trafiğe takılan kadınların kalp krizi geçirme olasılığı takılmayanlara göre beş kat daha yüksek. Özellikle büyük şehirlerde hergün yaşanan trafik yoğunluğu ve buna bağlı olarak araç içinde geçirilen fazla zaman insan sağlığını ciddi biçimde etkiliyor.Sürekli olarak trafik gürültüsüne maruz kalmak araştırmalara göre kalp krizi geçirme riskini artırır. Trafikte uzun süre geçirmenin giderek biriken stresin artışına, stres hormonlarının artışının da tansiyon yüksekliği, mide ülseri hatta kalp krizine yol açabildiğini belirtiliyor. Ayrıca trafikte taşıtların egzoz gazları dahil dışarıdaki hava kirliliğinin etkisiyle araç içindeki sürücünün karbonmonoksit gazıylazehirlenmesi, hem karbonmonoksit hem de diğer zararlı gazlara bağlı olarak baş ağrısı, gözlerde yanma, boğazda yanma ve öksürük gibi sorunları da ortaya çıkarabilir. Bu durum stresle birleştiğinde, astımlılarda astım nöbetlerinin ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Seyir halinde gürültüye bağlı olarak huzursuzluk, baş ağrısı, kulaklarda çınlama, çarpıntı, stres gibi sorunlar ortaya çıkar. Araştırmalar bu şekilde trafik gürültüsüne maruz kalmanın kalp krizi geçirme riskini artırdığını göstermektedir. Stres insanın hem biyolojik hem de psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği tepkidir. Tehdit duygusu ya da acıya neden olan olaylara karşı vücudun kendi dengesini kurabilmek için verdiği normal bir fiziksel yanıttır. Stresi en çok kaygı, aşırı uyarılmışlık hali, duygusal çöküntü, gerginlik ve çatışmalar sebep olur. Gündelik stresler trafik sıkışıklığı, günlük yaşamdaki sıkıntılar ve aksamalar gibi sebepere dayanır. Gelişimsel olan stresler ise insanın kronolojik yaşı ile bağlantılı yaşanan; ergenlik, orta yaş krizleri, menopoz dönemi krizleridir. Hayat krizleri ise kişinin hayatına önemli ölçüde yönveren, insan hayatını etkileyebilecek olaylar zinciridr. Ölümler, boşanmalar, ayrılıklar, hastalıklar gibi...Kronik stres; depresyona sebep olur, bağışıklık sistemine zarar verir ve uyku sorunlarına yol açar.Doğru nefes ve gevşeme teknikleriyle fiziksel aktivite stresin en önemli tedavilerindendir. Böylece vücutta rahatlama sağlanması kişinin duygu ve düşüncedeki olumsuzluklarla çok daha kolay baş edebilmesini sağlar. 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —