Kaba yemle beslenen hayvanın sütü protein açısından daha zengin

ANTALYA (AA) - Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Uslu, Konya'da dört çiftlikte yaptıkları araştırmada, özellikle 14 kilograma kadar süt veren ineklerin kaba yemle beslendiğinde sütünde protein, yağ oranı ve kuru madde oranında yükselme tespit ettiklerini bildirdi.

Süt İneklerinin Beslenmesinde Kaba Yemin Önemi ve Yöresel Ürünlerin Markalaşması Çalıştayı'na katılmak üzere Antalya'ya gelen Uslu, kooperatif yetkililerinin hayvanlar konsantre yemle beslendiğinde çok maliyetli ve verimin düşük olduğu şikayetinde bulunduğunu söyledi.

Süt üreticilerinin de talebi üzerine üniversite olarak kaba yemle ilgili araştırmaya başladıklarını aktaran Uslu, araştırmada kaba yemle beslenen hayvanlardaki verimin arttığının ortaya çıktığını dile getirdi.

Maliyetin de yüzde 10-15 arası düştüğü sonucuna vardıklarını vurgulayan Uslu, "Konya'da dört çiftlikte yaptığımız araştırmada özellikle 14 kilograma kadar süt veren ineklerin kaba yemle beslendiğinde sütte protein, yağ oranı ve kuru madde oranında yükselme tespit ettik." dedi.

Kaba yemle beslenen büyükbaş hayvanların doğumlarını da araştırmaya başladıklarına değinen Uslu, ikiz doğurma, ölüm oranı ve metabolik hastalıkları bir yıllık süreç içerisinde araştıracaklarını kaydetti.

Konya Bölgesi Hayvancılık Birliği Kooperatifleri Birliği Başkanı Ali Gedikkaya da Konya bölgesinde üç aydır bazı ahırlarda çalışma yaptıklarını ifade etti.

Araştırmada kaba yemle beslenen hayvanların verimlerinin gözlemlendiğini belirten Gedikkaya, şöyle konuştu:

"Tarım ve Orman Bakanlığı bundan sonra sütün sadece rengine fiyat vermeyecek, proteinine, yağına ve kuru maddesine göre fiyatlandırma yapacak. Hayvanlarımızı kaba yemle besleyerek verimi arttırıp maliyeti düşürmeyi hedefliyoruz. Yöresel ürünlerin markalaşması adına da çalışmalar yapmaya başladık. Yüzde yüz doğal koyun tulum peynirini diğer bölgelerdeki yöresel ürünlerle değiş tokuş yaparak pazarlamaya başlayacağız. Dünyada yöresel ürünler büyük bir pazara sahip."

Gedikkaya, yöresel ürünlerde en büyük sorunun markalaşamamak olduğunu dile getirdi.