İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, 'Bu zorlu dönemi de hep birlikte dayanışma halinde aşacağız. Tedbiri elden bırakmadan, umudu koruyarak, omuz omuza vererek, paylaşarak, yaşama sarılarak yolumuza devam etmeliyiz.' ded
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Kovid-19 salgını ile mücadeleye yönelik açıklanan ekonomik destekler kapsamında sanayicileri en olumsuz etkileyen konunun, mücbir sebebin sektörel anlamda dağılımı olduğuna dikkati çekti.
İstanbul Sanayi Odası'ndan (İSO) yapılan açıklamaya göre, İSO Meclisi, Kovid-19 salgını nedeniyle mart ve nisan ayları olağan toplantısını birleştirerek elektronik ortamda video konferans yöntemi ile gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın yaptığı toplantıda, meclis üyelerinin yoğun katılımı ile Kovid-19’un Türkiye sanayisine etkileri tartışıldı.
Açıklamada görüşlerin yer verilen Bahçıvan, çok zorlu ve eşine az rastlanan bir süreçten geçtiklerinin altını çizdi. Bahçıvan, bu dönemde fedakarlıklar ve beklentilerin eşit dağıtılması gerektiğini, bu gerçekleştiği takdirde toplumun bir savaşı andıran sıkıntılarla dolu mücadelede motive olduğuna ve gönül rahatlığıyla çaba sergilediğine dikkati çekti. Bahçıvan, "Gün, karamsarlık günü değildir. Bu zorlu dönemi de hep birlikte dayanışma halinde aşacağız. Tedbiri elden bırakmadan, umudu koruyarak, omuz omuza vererek, paylaşarak, yaşama sarılarak yolumuza devam etmeliyiz." dedi.
Geçen pazartesi gününden bu yana elektronik ortamda meslek komitelerinin görüş ve sorunlarını ele aldıklarını belirten Bahçıvan, özellikle iki konunun öne çıktığını, bunlardan en önemlisinin Covid-19 ile mücadeleye yönelik ekonomik destekler kapsamında 24 Mart tarihinde yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca mücbir sebebin sektörel anlamda dağılımı olduğuna dikkati çekti. Bahçıvan, şunları aktardı:
"Şu anda sanayi tabanımızı en çok olumsuz etkileyen konu; mücbir sebebin sektörel anlamda dağılımı. Sektörler arasında mücbir sebep konusunda NACE’ye göre ayrımlar yapmak fedakarlık ve beklentilerin eşit dağılımı anlayışına uymuyor. Dünya genelinde hükümetler ekonomik destek paketlerini herkesi eşit destekleyecek şekilde kurguluyor. Türk sanayisinin bu zorlu günlerde, NACE üzerinden ayrımcılık gibi bir lüksü yok. Birbiriyle ilişkisi olan, iç içe girmiş sektörler arasında ayrışma ve huzursuzluk doğuracak tutum ve uygulamalardan özenle kaçınılmalıdır. İstisnasız tüm imalat sanayi sektörleri mücbir sebep kapsamına alınmalıdır.
İkincisi ise kısa çalışma ödeneği konusu. Orada da aynı fabrikada çalışan iki kızımız birisi 450 gün prim ödemiş, öteki 375 gün ödemiş. Aynı bantta çalışıyorlar ve aynı maaşı alıyorlar. Birine '470 gün prim ödediğin için kısa çalışma ödeneğinden faydalanabiliyorsun', diğerine ise '75 gün eksik ödemişsin sen faydalanamıyorsun' diyorsun. Şimdi bu, batmakta olan bir gemide şu ayrımı yapmaya benziyor. Gemiye bir saat erken binen yolcuya 'Sen filikaya binebilirsin' deniyor. Bir saat geç binene ise 'Sen gemiye geç binmişsin, seni kurtaramıyoruz' deniyor. Bu adaletli ve hakkaniyetli bir uygulama değil. Gecikmeksizin bu haksızlık ortadan kaldırılmalı, kısa çalışma ödeneği ile ilgili tüm gün sınırlamaları kaldırılmalıdır."
Sanayicilerin taleplerini sıraladıBahçıvan, sanayicilerin gündeme getirdiği diğer konuları madde madde sıraladığı konuşmasında, şu talepleri paylaştı:
"Başta KDV alacakları olmak üzere özel sektörün devletten olan alacakları hızla ödenmeli, KDV alacaklarımız bir kefalet enstrümanı olarak kullanılabilmelidir. KGF limitleri şirketlerin geçmiş kullanımlarına ve limitlerine bakılmaksızın süratle açılmalıdır. Getirilen son çek düzenlemesinin piyasada oluşturduğu karışıklık ve haksızlık giderilmelidir. Başta çalışmaya devam eden sektörlerimiz olmak üzere sanayimize enerji desteği sağlanmalı, enerji yoğun sektörlerde elektrik-doğal gaz ödemeleri 6 ay ertelenmeli, diğer sektörlerde taksitle ödeme imkanı getirilmelidir.
Çalışmaya devam eden sektörlerimizin lojistik ihtiyaçları aksamadan giderilmelidir. Bu süreçte özellikle hava ve deniz yolu kargo taşımacılığında ortaya çıkan fırsatçı yaklaşımlar engellenmelidir. Geçici vergi ödemesi mutlaka kaldırılmalıdır. Halen kamu bankalarının üzerinde ciddi bir yük bulunmaktadır. Çalışma saatlerinin kısaldığı, çalışan sayısının da azaldığı göz önüne alındığında belli bir süre vergi ödemelerinin özel bankalara da yapılabilmesi imkanı getirilmelidir. Eximbank kredilerinde sağlanan desteklerin kapsamı genişletilmelidir. Gümrüklerde ihracat süreçlerinde yaşanan gecikmeler giderilmelidir. İhracatçılara sağlanacak olan stok finansman süreci netleştirilmelidir."
Bahçıvan konuşmasında, TOBB’un koordinasyonunda önceki yıllarda uygulanan, piyasa şartlarına oranla daha uygun faizli "Nefes Kredisi"nin bu dönemde de uygulanması için İSO olarak katkı vereceklerini, yine firmaların Odalara haziranda yapacakları ilk taksit aidat ödemelerinin de gecikme faizi uygulanmaksızın ekim ayına ertelendiğini belirtti. Bahçıvan, sağlık malzemeleri ve ekipmanlarının teminine ve yerli üretimine katkı sunduklarını da aktardı.