ERZİNCANLI İŞADAMI ZEKERİYA ATEŞ, KIRKLAR CADDESİ ÜZERİNDEKİ PLAZASININ ÖNÜNDE 3 METRE 48 SANTİMETRE OLAN ALANDA YAPIMINA BAŞLATILAN İNŞAATLA İLGİLİ ERZİNCAN BELEDİYESİ İMAR KOMİSYONUNUN BİLEREK VEYA BİLMEYEREK VERDİĞİ KARARLA
Erzincanlı işadamı Zekeriya Ateş, Kırklar Caddesi üzerindeki plazasının önünde 3 metre 48 santimetre olan alanda yapımına başlatılan inşaatla ilgili Erzincan Belediyesi İmar Komisyonunun bilerek veya bilmeyerek verdiği kararla mağdur olduğunu ileri sürdü.
Bugün konuyla ilgili gazetecilere açıklamada bulunan Ateş, şöyle konuştu:
“Benim buradaki anlatmak istediğim belediyenin İmar Komisyonu isteyerek veya istemeyerek ben sehven olduğunu düşünüyorum haksız bir imar verilmiştir. Burada Kırklar Caddesinin batı tarafına baktığımızda doğu tarafına da baktığımızda herkes 5 metreden 3 metre yürüyüş bandı, 5 metre geri çekildiği halde burada sadece 3 metre geri çekilmiştir. Benim bu anlamda Düzgün böyle herhangi bir problemim yoktur her gördüğümüzde kucaklaşırız ve merhaba ederiz. Belediyeyle de bir problemim yok yalnız ve yalnız İmar Komisyonu burada yanlış bir işlem yapılmıştır. Bu işlemin giderilmesini istiyorum. Benim buradaki binam yaklaşık 4 bin 600 metrekare ve bu 13 yıl önce burası ticari alan olarak ve otel ruhsatı olarak otel yapmışım. Ve burası hepinizin bildiği gibi belli bir süre Kredi Yurtlar Kurumu yurt olarak kullandı ve şu anda da Öğretmenevi olarak Öğretmenevi işletiyor. Şimdi buradaki gerçekten kasıt değil ama böyle bir haksızlık olamaz burada eğer imarı doğru uygulasalar benim yerimin önü kapanmıyor. Burada imardaki olan imar komisyonunun yaptığı bir eksiklik isteyerek veya istemeyerek yine tekrar söylüyorum. Ben de bilerek yapıldığını düşünmüyorum. Benim çünkü kimseye bir kastım kimsenin de bana bir kasti yok ki. Ben yaklaşık yarım asırdır Erzincan’da ticaret yapan birisiyim. Hamdolsun hiç kimseyle bir olumsuz düzene düşmemişimdir. Ben başkanla da görüştüm. Dedim ki başkanım bak burada böyle bir olumsuzluk var. Bana ifadesi şu oldu. Gerçekten haklısınız ben de burada haksızlığa uğradım. Ben bunun teknik bölümünü bilmiyordum getirdiler ben imzaladım. O zaman dedim ki tekrar toplayıp İmar Komisyonunuzu arkadaşlar biz burada bir yanlış yaptık lütfen onu düzeltelim Biz severek her şey ile güvendiğiniz bir belediyeye her şeyiyle memlekete yararlı olacağını memlekete çok büyük yarar sağlayacağını düşündüğümüz bir belediye ile kesinlikle mahkemelik olmak istemiyoruz. Ama bu mağduriyetimin de lütfen ama lütfen giderilmesini istiyorum. Bu mağduriyetin benim gerideki binam tekrar ifade ediyorum otel olarak ruhsat alınmış ve şu anda da Öğretmenevi olarak kullanılıyor. Burası 4 bin 600 metrekare bir yer ve altıda plazadır. Önümüze yapılan yerin toplamı 80 metrekaredir ve bu da belediyenin verdiği yanlışlı imardan kaynaklanan 80 metrekaredir. Lütfen tekrar tekrar rica ediyorum belediye başkanımız bu işi çözsün bizim buradaki sorunlarımızı daha olumsuz bir boyuta getirmesin. Ben buradaki haksızlığın giderilmesini istiyorum. 3 metre 48 santim olan bir yeri sadece buraya duvar çekmekten başka hiçbir şey değildir. Belediye başkanımızdan istirham ediyorum hem kendi mağduriyeti bitsin hem de benim mağduriyetim bitsin. Burada mağdur olan kendi de ifade ediyor ben mağdur oldum diyor. Beni aldattılar diyor. O zaman kusura bakmasın O da bu mağduriyetimizi gidersin. İdari mahkemeye başvurdum yürütmeyi durdurma kararını bekliyorum. O da 3 gün sürer 5 gün sürer buna benim diyeceğim çok fazla bir şey yok.”
“Bence her iki vatandaşımızın da haklılık payı var”
Konuyla ilgili Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun’da, “Bence her iki vatandaşımızın da haklılık payı var” diyerek şu açıklamada bulundu:
“Erzincan’da imar konularında göreve geldiğimiz 18 ay süre içerisinde karşılaştığımız birçok sorunu çözmek için elimizden gelen gayreti sarf etmekteyiz. Bu çözüm noktasında imar komisyonumuz, encümenimiz bu konularda hassasiyet göstererek, hiç kimsenin mağdur edilmemesi noktasında elinden geleni yapmaktadır. Fakat ne yazık ki gördüğümüz şu ki yıllar önce başlayan bir takım alanların, üniversite alanı, sağlık alanı, yeşil alan, park gibi alanlarda ilan edilerek vatandaşların mağduriyetini gözlemledik. Bugün bizlere gelen birçok şikâyetlerin altında insanlarımızın mağdur olma sebepleri yıllarca bu mülkiyetlerinin kullanamamanın sıkıntısını yaşamaktalar. Bunlardan bir tanesi de yine şehrimizin her iki şahsiyetin de ticaretle uğraşan mağduriyetleri dile getirilmiş yerleri biri 20 yıldır kendi alanını kullanamadığını diğeri ise bugün verilen imarlarla önünün kapandığını ifade etmektedir. Bence her iki vatandaşımızın da haklılık payı var. Burada kanunlarımızın açıklığının acilen giderilmesi gerekir. Bir yer sağlık alanı, üniversite alanı veya yeşil alan ilan edilecekse ilgili kararlar en geç iki yıl içerisinde bedeli mukabilinde kamulaştırılarak toplumumuzun yararına açılmalıdır. Bunlar açılmadığında herkes bir mağduriyet yaşamakta, önceki ve sonraki diye ifade etme şansı olmadığından dolayı resmi kurumların mağduriyetinin asıl sebebi aslında kanunların burada ki elastikiyetin den kaynaklandığını gün ışığı gibi ortadadır. Bundan dolayı zamanında ilan edilen yeşil alanlar kamulaştırılmış olsaydı bugün bunlarla ilgili bir imar kanunun da herhangi bir sıkıntı yaşamazdık. Mevcut konumda zaten yer ilan edilip parası ödendikten sonra vatandaşında bir hak talebi olmuyor. Görüne o ki Türkiye genelinde bu sorunlar var. Bu sorunlar ne seçilmişlerin İnisiyatiflerine bırakılmadı ne hukukun İnisiyatifine bırakılmalı mutlaka net bir şekilde belirtilmeli anayasa ve kanunlar burada ki sorunu da belirlemeli ve alacaklı olan kısmında ne zaman ve ne kadar sürede hareket edebileceğini belirlemeliydi.
İmar konusunda ki bu sıkıntılar büyükşehirler de bizim gibi orta ölçekli şehirlerde maalesef bir kısım sıkıntıları rant orantılı bıraktırılan sorunlar oluşturduğunu gözlerken buradan bir kısmı zamanın da müdahale edilmediği için yeşil alan olduğu için ona göre parasını verip almakta, bir kısmı ise yeri kamulaştırılmadığı için orada haklı olduğunu bildiğinden 20 yıl mücadele edebilmekte. Bu tür sıkışık durumların giderilebilmesini kanun net bir şekilde ifade etmeli. Erzincan’ımız ile ilgili sağlık alanı ilan edilen yerlerde, üniversite alanı ilan edilen yerlerde ve yeşil alan yol olarak ilan edilen yerlerde ki aksaklıklar var. Bunlar kanun ile yeniden düzenlenmeli ve insanımızı hiç birinin mağdur edilmeden yaşaması için en ince ayrıntısı göz ardı edilmeden düzenlenmesi gerektiğini Belediye başkanı olarak ifade etmek istiyorum. Bugün Erzincan’ımızda verilmiş olan ruhsatların tamamı öncelikle imardan, imar komisyonundan, meclisimizden, encümenimizden mutlaka dikkat edilerek geçirilmekte.
Kitle nizam olarak ifade etmiş olduğumuz en son verilen bir ruhsatın 47 metre boyunda bir alanda ruhsat verilmiş. Bunun kanunen ve imara uygunluk açısından bir sıkıntısı yok ama teamülden buranın 47 metrenin kendi komşular arasında anlaşma olması durumunda ya da belediyemizin İnisiyatif alması durumunda makul bir seviyeye 40 metreye çekilebilme ihtimalini kendim ifade ettim. Bununla ilgili komşular arasında ki anlaşmazlığı gidermek elbette öncelikle belediyenin kendi sorumluluk alanındadır. İyi niyet çerçevesinde yapılmaktadır. Kanunlar çerçevesinde yapılan bir iş değildir. B u konuları birbiri ile karıştırdığımız da kanun korucunun yerine kendimizi koymuş oluruz. Bizim böyle bir sorumluluğumuz yok. Verile kararlar hukuka uygundur. Hukuka uygun olan her şey teamüllere uygun demek değildir. Bundan dolayı bu ince ayrıntıyı gidermek için kişiler arasında ki dostluklar, komşuluklar çok kıymetlidir, Erzincan’da herkes birbirini sevmekte, saymakta. Bu konuda da uyulması gereken kural ve kaideler bellidir. Birbirimizi anlayış ile karşılamamız dileğiyle saygılarımı sunuyorum.”