Tarih: 18.10.2019 11:29

İngiltere'yi bölecek Brexit anlaşması

Facebook Twitter Linked-in

LONDRA (AA) - İngiltere dün Avrupa Birliği (AB) ile vardığı anlaşma ile Brexit’i gerçekleştirme karşılığında, bölünmeye bir adım daha yaklaşmış olabilir.

AB ile dün yeni bir Brexit anlaşmasına varan İngiltere, kendisine bağlı Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda ile oluşturduğu Birleşik Krallık siyasi birliğinin dağılması sürecini başlatabilir.

Cumartesi günü parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında oylanacak anlaşmanın onaylanması durumunda, İngiltere, peşinden sürüklediği Galler ve İskoçya'yla birlikte 31 Ekim'de AB'den ayrılacak. Ancak Kuzey İrlanda özel bir düzenleme çerçevesinde fiili olarak AB ortak pazarının ve Gümrük Birliği'nin parçası olarak kalacak.

Anlaşmaya göre Brexit tarihinin ardından 2020 sonuna dek bir geçiş olacak. Bunu takiben İngiltere, Galler ve İskoçya AB'den tamamen çıkacak. Bununla birlikte Kuzey İrlanda ile İngiltere, Galler ve İskoçya'dan oluşan Büyük Britanya arasında bir gümrük duvarı oluşacak.

Britanya Adası ile İrlanda Adası arasındaki mal ticareti, Kuzey İrlanda'nın deniz ve hava limanlarında gümrük kontrolüne tabi olacak. Böylece AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda arasına fiziki sınır girmesinden kaçınılmış olsa da İngiltere fiilen Kuzey İrlanda ile ekonomik ve giderek anayasal entegrasyonunu yitirecek.

Kuzey İrlanda ile ilgili düzenleme, 4 yılda bir Kuzey İrlanda bölgesel parlamentosunda oylanacak. 40'ı İngiltere ile birlik yanlısı protestanlara, 40'ı milliyetçi katoliklere, 10'u da tarafsızlara ayrılan toplam 80 sandalyeli bölgesel parlamentoda, salt çoğunluğun sağlanması halinde özel Brexit düzenlemesi uzatılacak. Ne milliyetçilerin ne de İngiltere ile birlik yanlılarının veto hakkı bulunmayacak.

2016'da yapılan AB referandumunda Kuzey İrlanda'da seçmenin yüzde 55'i AB üyeliğinin devamında yana oy kullanmıştı. Bu çoğunluğun yeni koşullar altında bölgesel parlamentoya yansıması halinde Kuzey İrlanda'yı fiili AB üyesi tutacak düzenlemenin sürekli olarak uzatılması mümkün olacak.

Ancak bu durumun, Kuzey İrlanda'nın protestanlar ile katolikler arasında güç paylaşımına dayalı bölgesel yönetiminde krizlere yol açması güçlü ihtimal olarak görülüyor.

İngiltere ile birlik yanlısı protestanlar aynı zamanda katı Brexit yanlısı bir tutuma da sahip olduğundan, ülkedeki Brexit gerilimi uzun yıllar devam edebilir. İngiltere böylece kendi içindeki Brexit krizini aşmaya çalışırken, sorunu Kuzey İrlanda'nın çok güçlü olmayan omuzlarına yıkmış olabilir.

İskoçya'da bağımsızlık referandumu

Kuzey İrlanda'ya bir tür özel statü veren Brexit anlaşması, İskoçya'daki bağımsızlık hareketine de güç katabilir.

2016'daki AB referandumunda İskoçya'daki seçmenin yüzde 62'si AB üyeliğinin devamı için oy vermişti. Liderliğini bölgesel hükümette bulunan İskoç Ulusal Partisinin (SNP) yaptığı AB yanlısı seçmen kitlesi, yeni bir bağımsızlık referandumuna gidilmesi halinde İskoçya'yı İngiltere'den koparabilir.

İskoçya'da 2014'te yapılan bağımsızlık referandumunda seçmenin yüzde 55'i İngiltere ile birlikten yana oy kullanmıştı. Ancak İngiliz hükümeti referandum kampanyasında, İskoçya’nın bağımsızlığı seçmesi halinde AB üyeliğini de kaybedeceği tehdidini öne çıkarmıştı. Son ana kadar önde giden bağımsızlık yanlısı kampanya, AB üyeliğini kaybetme tehdidinin etkisiyle güç yitirmişti.

Brexit kararının alındığı referandumdan bu yana İskoçya'daki bağımsızlık talepleri zaten güç kazanmıştı. İskoç ayrılıkçılarının başını çeken İskoçya Ulusal Partisi lideri ve İskoçya Bölgesel Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon, Brexit'in her türüne karşı olduklarını ve her koşulda yeni bir bağımsızlık referandumu istediğini pek çok kez dile getirmişti.

AB referandumunda seçmenin sadece yüzde 47'si üyeliğin devamından yana oy kullanmış olsa da Galler'de de Kuzey İrlanda ve İskoçya'nın ardından bağımsızlık akımının güç kazanması ihtimal dahilinde bulunuyor.

Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, "Daha Büyük Britanya" ve "Küresel Britanya" sloganıyla başlatılan Brexit süreci, İngiltere'nin küçülmesiyle sonuçlanabilir.

Anlaşma parlamentoya takılabilir

Başbakan Boris Johnson'ın yeni Brexit anlaşması, cumartesi parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında oylanacak. Ancak siyasi gözlemciler anlaşmanın onaylanma şansını zayıf görüyor.

Eski Başbakan Theresa May’in AB ile vardığı anlaşma Avam Kamarasında 3 kez üst üste reddedilmişti.

May’den Temmuz ayında 317 milletvekili ile başbakanlığı devralan Johnson, aradan geçen 3 aya yakın sürede ihraçlar ve istifalarla önemli sayıda milletvekilini kaybetti. Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti’nin milletvekili sayısı 650 sandalyeli Avam Kamarasında 278'e kadar düştü.

Johnson'ın anlaşmayı parlamentodan geçirmesi için salt çoğunluğu sağlaması, bunun için de bağımsız milletvekillerinin yanı sıra bazı muhalefet partisi milletvekillerinin desteğini de alması gerekiyor.

Sahip olduğu 10 milletvekiliyle Muhafazakar Parti azınlık hükümetine dışarından destek veren Kuzey İrlanda'nın Demokratik Birlik Partisi (DUP) kritik bir önem taşıyor. Ancak İngiltere ile birlik yanlısı protestanları temsil eden DUP, anlaşmaya ret oyu vereceğini ilan etti. Brexit'e net şekilde karşı olan Liberal Demokrat Parti ile SNP de anlaşmaya ret oyu verecek.

Johnson'ın tek şansı, ana muhalefetteki İşçi Partisi içindeki Brexit yanlısı milletvekillerinin desteğini almak olarak görünüyor. İşçi Partisinin resmi tutumu anlaşmaya ret oyu vermek ve ülkeyi Brexit konsunda yeni bir referanduma götürmek olarak açıklandı.

Bununla birlikte, 3 yılı bulan Brexit sürecinin yarattığı bezginliğin bazı İşçi Partili milletvekillerini grup kararını çiğneyerek Johnson’ın anlaşmasına desteğe sevk edebileceği belirtiliyor.

Johnson anlaşmasına parlamento onayı almayı başarması halinde, İngiltere’yi 31 Ekim’de AB'den ayıracak. Parlamentonun onay vermemesi durumunda ise AB’den 31 Ocak'a kadar yeni bir erteleme istemek zorunda kalacak.

AB'nin ertelemeyi kabul etmemesi halinde İngiltere birlikten anlaşmasız bir şekilde ayrılacak. Ancak İngiltere'deki 3 milyon AB vatandaşı ile AB ülkelerindeki 1 milyon İngiliz vatandaşının durumu, anlaşmasız ayrılık seçeneğini her iki taraf için de en kötü seçenek kılıyor.

Siyasi gözlemcilere göre, İngiltere Brexit düğümünü çözmek için gelecek birkaç ay içinde ya bir erken genel seçime ya da yeni bir referanduma doğru sürükleniyor.

Kamuoyu araştırmaları İngiltere'de Brexit meselesini bütün diğer meseleleri gölgede bıraktığını ve geleneksel siyasi partilere bağlılığı azalttığını ortaya koyuyor. Araştırmalar, halkın Brexit konusunda ikiye bölünmüşlüğünün uzun devam edeceğini gösteriyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —