İSTANBUL (AA) - Ürdün'de hemşire olarak görev yaptığı hastanede ilk görüşte "aşık" olduğu Şükrü Kocataş ile evlenen 32 yaşındaki Filistin asıllı Ürdünlü Tesnim Müsellem Kocataş, eşi ve kızıyla birlikte Türkiye'de mutlu bir yaşam sürdürüyor.
İstanbul'da 6 yıldır mutlu bir hayat yaşayan Kocataş çiftinin bu evlilikten Sidre Aynur isminde kız çocuğu oldu.
Amman'daki Ürdün Üniversitesinin hemşirelik bölümü mezunu olan Kocataş, evliliğin ardından geldiği Türkiye'de bir süre sonra üniversite denklik belgesini alarak, Bağcılar'da özel bir hastanede hemşire olarak çalışmaya başladı.
"İlk görüşte aşık oldum"
Tesnim Müsellem Kocataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Şükrü Kocataş ile tanışma, evlenme ve Türkiye'ye geliş hikayesini anlattı.
Türkiye'nin ve İstanbul'un çok güzel olduğunu, bu şehrin benzerinin bulunamayacağını dile getiren Kocataş, Türk kültürü, gelenek ve göreneklerinin kendisini çok etkilediğini söyledi.
Ürdün Üniversitesi Hastanesinde çalıştığı sırada eşinin hasta arkadaşını ziyaret ederken namaz kılmak için yanlışlıkla ameliyathane katına geldiğini aktaran Kocataş, "Koridorda kendisine yanlış yere geldiğini izah etmeye çalışırken tanıştık. İlk görüşte aşık oldum diyebilirim. Ona karşı içimde tuhaf his oluştu. Teklifinin ciddi olduğunu anlayınca görüşmeyi kabul ettim." dedi.
Kocataş, Türkiye'de dil bilmediği zaman bazen yabancılık çektiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Yabancı gelin olduğum için Türkiye'de dil konusunda çok yabancılık çektim. Çünkü evlendiğimde Türkçe bilmiyordum. O nedenle çok sıkıntı yaşadım ve biriyle konuştuğumda yabancı olduğum anlaşılıyordu. Halen kendimi Türkiye'de yabancı olarak hissediyorum ancak burayı ve ailemi çok seviyorum. Yabancı olduğumu hissetmek istemiyorum ancak bunu bana insanlar hissettiriyor. Eşimin ailesi çok sıcakkanlı. Anne ve babası beni gelin olarak değil çocukları olarak gördüler. Hem kayınvalidemi hem de kayınbabamı anne ve babamdan ayrı tutmam. Özellikle kayınvalidem bana, annem gibi davranıyor. Onların yanında yabancılık hissetmedim."
"Türk kültüründen çok etkilendim"
Kocataş, Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) üniversite denklik başvurusunda bulunduktan yaklaşık 3 yıl sonra denklik belgesi aldığını anlatarak, "8 ay önce Bağcılar'da özel bir hastanede plastik cerrahi hemşiresi olarak çalışmaya başladım. İşe ilk başladığım zaman Türkçe konuşmama rağmen iş arkadaşlarım yabancılarla çalışmadığı için biraz zorlandım ancak zamanla birbirimize alıştık. Artık sorun yaşamıyorum." diye konuştu.
Türkiye ile Ürdün arasında coğrafi ve tarihi açıdan büyük farkların olduğunu dile getiren Kocataş, evlendikten sonra İstanbul'da doğal ve tarihi birçok mekanı görme şansı bulduğunu kaydetti.
Kocataş, Türkiye'nin çok güzel bir ülke olduğunun altını çizerek, "Havası güzel ve yeşilliği bol bir ülke. Türkler merhametli. Beni Türk kültürü, gelenek ve görenekleri arasında en çok etkileyen Türklerin çok saygın, temiz, kibar ve büyüklerine karşı saygılı bir millet olması. Önceliklerinin vatan olması da beni çok cezbetti. Biz de vatanımız Filistin'i görmeden hasretle büyüdüğümüz için vatan sevgisinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Dedemin dedesi vatanımız Filistin'de büyük bir aşiret lideriydi. Daima Osmanlı Devleti'yle hareket ediyordu. Osmanlı'dan sonra sıkıntılı günler yaşamışlar." ifadelerini kullandı.
"Her şey o anda oldu"
Tesnim Müsellem Kocataş'ın eşi 37 yaşındaki Şükrü Kocataş da eşiyle 2 yıl süren tanışma döneminin ardından 4 ay nişanlı kaldıktan sonra evlendiklerini söyledi.
"Bizimkisi hakikaten ilk görüşte aşk oldu. Ben o anda Tesnim ile evleneceğimi hissettim." diyen Kocataş, şunları kaydetti:
"Eşim gibi birini Türkiye'de arasam bulamazdım. Kendisine, 'Bir Türk ile evlenir misin, vatanını terk eder misin?' diye sordum. 'Evet' dedikten sonra ailelerimiz görüştü ve evlendik. Onunla tanıştığım güne kadar ikimiz de evliliği düşünmüyorduk. Her şey o anda oldu. Nasipmiş. Çocuklarımıza iki dil öğretip öncelikleri vatan olmak kaydıyla Ümmet-i Muhammed'e doğru şekilde köprü olmalarını istiyoruz. Evlendiğimizde de gayemiz buydu."