İbrahim Çeçen, "Biz Ağrı’nın eğitimine ve sizin gibi üniversite gençlerinin yetişmesi için elimizden gelen tüm imkanlarımızla seferber olacağız" dedi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Osmanlı Salonunda ‘4. Uluslararası Ağrı Dağı Nuh’un Gemisi Sempozyumu’ düzenlendi. Programa, Prof. Dr. Rektör Abdulhalik Karabulut, üniversitenin kurucu ismi ve IC Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, AK Parti Ağrı eski milletvekili Yaşar Eryılmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Burada öğrencilere hitap eden iş adamı İbrahim Çeçen, üniversite öğrencilerini görünce ne kadar doğru bir yatırım yaptığını söyleyerek, 50 yıllık iş hayatında Türkiye ve dünyada birçok projeyi gerçekleştirdiğini ancak en büyük eserinin Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi olduğunu belirtti.
Çok mutlu ve gururlu olduğunu vurgulayan Çeçen, gençliğinin Ağrı’da geçtiğini dile getirdi. Çok zor şartlarda ve kısıtlı imkanlarla okuduğunu aktaran Çeçen, "Benim zamanımda Ağrı’da bir lise, bir meslek yüksek okulu ve 2 tane ilkokul vardı. Şunu size ifade edeyim sizin nesliniz bizden çok şanslı ve avantajlıdır, bu yüzden hayallerinizi ne kadar büyütürseniz, büyütün hayallerin gerçekleşme ihtimali çok muhteremdir. Belki o mahrumiyet bölgesinde o kötü şartlarda, o yoksul şartlarda bugün Türkiye’nin saygın bir iş adamı ve büyük bir grubun sahibi olabildiysem 10 binlerce insan çalıştırabilme kapasitesine sahipsem ve bu başarıyı yakaladıysam sizlerin de bu tür başarıları yakalayamayacağını düşünemiyorum" ifadelerini kullandı.
1986 yılında Türkiye’de devlete ilk olarak Ağrı’da ilkokul yaptığını hatırlatan Çeçen, dönemin Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren’in okulun temel atma töreni için Ağrı’ya geldiğini söyledi. O dönemde okul yapmanın diğer illerde bulunan iş adamlarına teşvik amaçlı olduğunun altını çizen Çeçen, kendisinin okurken çok zorluk çektiğini bu nedenle Ağrılı olup da batı illerinde eğitim gören maddi durumları olmayan öğrencilere burs sağladığını ifade etti.
"1986 yılında ektiğimiz ufak fidan bugün gerçekten bir ormana döndü"
Çeçen, "Bugüne kadar Ağrı’da 10 bine yakın öğrencinin Türkiye’deki üniversitelerde eğitim görmeleri ve meslek sahibi olmalarına katkı sağladım, karşılıksız burs verdim. Öğrencilerin bir kısmının yüzünü bile görmedim. Bazıları vefa göstererek geldiler tanıştılar, elimi öptüler. Bazıları kaymakam, hakim, savcı oldular. 1986 yılında ektiğimiz ufak fidan bugün gerçekten bir ormana döndü. 10 bine yakın Ağrılı gencimiz Türkiye’nin her tarafında meslek sahibi oldu. Geçen yıl 2 bin öğrenciye burs verdik, bunun büyük kısmını bizatihi sizlere ayırdım. Bu sene ekonomik şartlardan dolayı dışarıdaki bursları kestik. Ama Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde verdiğimiz bursun kapasitesini arttırdık. Buradaki kardeşlerimize daha fazla burs verme imkanı sağlıyoruz. Okul yaptım, öğrencilere burs verdim, bu benim içimi rahat ettirmedi, daha fazla bir şeyler yapmam gerekiyordu. Ağrı’ya bakıyorum, ekonomik olarak Türkiye’nin en geri kalan illerinden biri veya Hakkari, Şırnak, Muş ve Ağrı. Eğitim seviyesine bakıyoruz, yine aynı şekilde, tabi bu benim canımı acıtıyordu, hala da acıtıyor. Eğitim için bir şeyler yapıldı, ama diğer konularda ne yapmalıyız? Ekonomik olarak nasıl kalkınacağız? Bazı arkadaşlar diyor ki niye fabrika kurmuyorsunuz? Fabrika bir gelir kaynağıdır, fabrika kuracağız, Ağrı’da çalıştıracağız, para kazanacağız, bu parayı da başka yerlere aktaracağız. Buna sömürmek demeyelim de, Ağrı’nın gelirini transfer etmek gibi bir şey olur. Öyle bir şey yapmalıyız ki, Ağrı’nın ekonomisine, eğitimine, sosyal yapısına katkı sağlasın, hamdolsun devletin de beni teşvik etmesiyle lütfettiler ismimi de buraya verdiler" şeklinde konuştu.
Çeçen, "Üniversite yapma amacım sizin sayenizde Ağrı’nın ekonomisinin gelişeceğidir. Bugün Ağrı’nın nüfusu 118 bin sizin de sayınız 12 bin. Siz Ağrı’nın nüfusunun yüzde 10’unu oluşturuyorsunuz. Ağrı’ya ciddi oranda katkı sağlıyorsunuz. Sizi esnafta, çarşıda görüyoruz. Ağrı’nın sosyal yapısı, kültürel yapısı değişti, sinema salonları açıldı" dedi.
Program rektör Karabulut’un İbrahim Çeçen’e takdim ettiği plaket ve çeşitli hediyelerin ardından çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.