Huzurevleri Avrupa'daki Kovid-19 ölümlerinin 'merkez üssü' oldu

SARAYBOSNA (AA) - Kovid-19 salgınından en fazla etkilenen Avrupa ülkelerden biri olan Fransa'da yaş ortalamasının 85 olduğu huzurevlerinde hayatını kaybedenlerin sayısı 7 bin 896'ya (toplam ölümlerin yüzde 38'i), vaka sayısı ise 64 bin 117'ye (toplam vakaların yüzde 41'i) ulaştı.

Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, ülke genelindeki huzurevlerinin yüzde 45'inde Kovid-19 tespit edildiğini söyledi.

Huzurevlerinde çalışan sağlık personelinin koruyucu ekipman sorunu devam ederken, sağlık çalışanlarının yeterli maskeye sahip olmaması buralarda kalan yaşlıların hayatını riske atıyor.

Veran, 19 Nisan'da yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarına maske, eldiven ve koruyucu ekipman temin etmekte hala sorun yaşandıklarını kabul ederken, hükümet de bu konuda sık sık eleştiri oklarının hedefi haline geldi.

Huzurevleri konusundaki bir diğer önemli sorun ise burada kalan yaşlılara Kovid-19 testi yapılamaması oldu. Bakan Veran, gelen tepkiler üzerine ülkedeki huzurevlerinde kalanlara test yaptırmak bir çalışma başlatılacağını söyledi.

Paris Belediye Başkan Yardımcısı Emmanuel Gregoire, ülkedeki huzurevlerinde çok büyük bir dram yaşandığını vurgulayarak, acil durumlarda huzurevlerinden ambulans talep edildiğini ancak hiç kimsenin gelmediğini ve bu nedenle birçok insanın hayatını kaybettiğini savundu.

Huzurevlerindeki imkanların yetersiz kaldığını dile getiren Gregoire, hastanelerdeki kapasitelerin aşılması nedeniyle huzurevlerindeki hastaların da tedavi edilemediğini söyledi.

İngiltere'deki en büyük huzurevleri hizmet sağlayıcısı "Care England" tarafından toplanan veriler, huzurevlerindeki Kovid-19 ölümlerinin sayısının sanılandan çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

"Telegraph" gazetesine konuşan "Care England" Üst Yöneticisi Martin Green, test yapmadan kesin bir sayı vermenin zor olduğunu belirterek, "Ancak 1 Nisan itibarıyla ölüm oranlarını önceki yılların oranlarıyla karşılaştırdığımızda Kovid-19 nedeniyle yaklaşık 7 bin 500 kişinin ölmüş olduğunu tahmin ediyoruz." dedi.

Öte yandan İngiltere Halk Sağlığı Kurumunun verileri de ülkede Kovid-19 nedeniyle ölenlerin yüzde 69'unun 70 yaş üzerinde olduğunu gösterirken, bu durum huzurevlerinde kalanların karşı karşıya olduğu riski ortaya koyması açısından önemli görülüyor.

İngiltere'deki Kovid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı 17 bin civarında olsa da bu veriler yalnızca hastanedeki ölümleri kapsadığı için gerçek sayının çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Ülkedeki Kovid-19 krizi derinleşirken huzurevlerinde yakınlarını kaybedenler ise sevdiklerinin ölüme terk edildiğini, test yapılmadığını, ambulans gönderilmediğini ve hatta doktorların bile ziyarete gitmediğini savunuyor.

Sağlık Bakanı Matt Hancock, perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkedeki huzurevlerinin sadece yüzde 15'inde virüs görüldüğünü söylerken, İngiltere'deki en büyük huzurevi işletmelerinden Four Seasons'ın Sağlık Hizmetleri Sorumlusu Jeremy Richardson ise gerçek oranın muhtemelen yüzde 60 ila 70 olduğunu düşündüğünü söyledi.

21 bin 723 huzurevi bulunan İngiltere'deki yüzde 70'lik oran, "ciddi bir risk işareti" olarak değerlendiriliyor.

Avrupa'da en fazla Kovid-19 vakasının görüldüğü İspanya'da, salgının başlangıcından bu yana huzurevlerinde 13 bin 954 kişi (toplam ölümlerin yüzde 67'si) hayatını kaybetti.

Resmi verilere göre, Kovid-19 teşhisi konulan veya test yapılamadığından sadece "şüphesi" olan huzurevlerindeki yaşlı ölümleri, daha çok virüsün en yaygın olduğu Madrid (5 bin 272), Katalonya (2 bin 268), Castilla y Leon (2 bin 32) ve Castilla La Mancha (1597) özerk yönetimlerinde görüldü.

İspanya'da Kovid-19 kaynaklı en fazla ölümün gerçekleştiği özerk bölge Madrid'de, şimdiye kadar 7 bin 239 kişi hayatını kaybederken, bunun yüzde 72'sinin huzurevlerinde kalanlar olması dikkati çekti.

İspanya'da askerlerin koordinasyonunda şimdiye kadar 4 binden fazla huzurevinin dezenfekte edildiği bildirildi. Askerlerin mart ayı ortasında başlattıkları çalışmalarda bazı huzurevlerinin terk edilmiş halde bulunduğu, hatta Madrid'deki bazılarında yaşlıların yataklarında ölü bulundukları açıklanmıştı.

Belçika'da Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren 6 bin 262 kişinin yüzde 52'sini huzurevlerinde kalanlar oluştururken, son günlerde bu oranın arttığı görüldü.

22 Nisan'da açıklanan resmi verilere göre, son 24 saatte 266 kişi Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirirken, bunların 178'i huzurevlerinde kayda geçti.

Federal bir yapıya sahip Belçika'da Flaman bölge yönetimi, huzurevlerinde zamanında ve yeterli test yapılmadığı, çalışanlara yeterli maske dağıtılmadığı gerekçesiyle eleştirilerin odağında yer alıyor.

Huzurevlerindeki bu tablo, 18 Mart'tan beri yarı tecrit altında yaşayan 11,5 milyon nüfuslu Belçika'nın neden Avrupa'da Kovid-19 kaynaklı ölüm oranlarına sahip en yüksek beşinci ülke olduğunu ortaya koyuyor.

Almanya'da ise Kovid-19 salgınının yaşlıları daha çok etkilemesi nedeniyle huzurevlerinde bir dizi önlem alındı. Önlemler kapsamında, huzurevlerine ziyaret yasağı getirilse de bazı aileler salgına karşı yeterli koruma olmadığı gerekçesiyle yakınlarını buralardan çıkarmak istiyor.

Almanya'da bulaşıcı hastalıklar alanında çalışmalar yürüten Robert Koch Enstitüsünün Başkanı Lothar Wieler, ülkede Kovid-19 sebebiyle ölenlerin yüzde 87'sinin 70 yaş üzerinde olduğunu söyledi.

Enstitüsüden yapılan açıklamada da ölenlerin yaş ortalamasının 81 olduğu belirtildi.

Açıklamada, Kovid-19'dan ölüm oranı yüzde 3,2 olduğu belirtilerek, bu yüksek oranının arkasında huzurevlerinde artan can kayıpları gösterildi.

Almanya'da 800 bine yakın kişinin huzurevlerinde yaşadığı ve büyük bir bölümünün de başka hastalıklara sahip olduğu ifade ediliyor.

Hamburg’daki bir huzurevinde kalan 60 kişide Kovid-19 tespit edilmesiyle virüsün diğer yaşlılara da bulaşmaması için huzurevi tahliye edildi.

Hannover Sağlık Yüksekokulundan Prof. Dr. Axel Haverich, ilgili eyalet bakanlığına yazdığı mektupta, bakıma muhtaç yaşlılar için iletişimin hayati önem taşıdığını ve bu nedenle ziyaretçi yasağının kaldırılmasını talep etti. Haverich, yaşlıların psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

Avusturya'da halihazırda huzurevlerindeki Kovid-19 bulaşan kişi sayısı ve virüs kaynaklı ölümlere ilişkin toplu bir veri bulunmazken, basında yer alan haberlere göre, 300 civarında huzurevi sakininde Kovid-19 tespit edildi.

Tirol ve Steiermark eyaletlerindeki huzurevlerinde en az 200 kişide virüs tespit edildiği, huzurevi sakinlerinin büyük bir kısmının karantinada tutulduğu ve bir kısmının tedavi altına alındığı belirtiliyor.

Savcılık, bu eyaletlerde bulunan 3 huzurevi hakkında Kovid-19'a karşı gerekli önlemleri almadıkları ve ihmalde bulundukları gerekçesiyle soruşturma başlattı.

Söz konusu 3 huzurevinde yaklaşık 80 kişide virüs tespit edildiği ve 6 kişinin öldüğü kaydedildi.

Ülke basınındaki haberlerde, huzurevlerinde çok sayıda kişinin Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğine ancak bu hususta istatistiksel bir veri bulunmadığına dikkat çekildi.

Sağlık Bakanı Rudolf Anschober, yaptığı açıklamada, ülke genelindeki 918 huzurevinde kalan 130 bine yakın kişiye Kovid-19 testi yapılacağını duyurdu.

Kovid-19 salgını ile 2 aydır mücadele eden ve salgından en fazla etkilenen ülkelerden İtalya'da şu ana kadar çoğunluğu yaşlı olmak üzere 25 bin 85 kişi hayatını kaybetti.

Avrupa genelindeki huzurevlerinde yaşananlara benzer skandallar İtalya'da da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

İtalya Yüksek Sağlık Enstitüsünün (ISS) 17 Nisan'da açıkladığı verilere göre, 1 Şubat'tan beri huzurevlerinde 6 bin ile 7 bin arasında yaşlı hayatını kaybetti.

Yetkililer, bu kayıpların yüzde 40'ından fazlasında Kovid-19 semptomlarına rastlandığını belirtirken, grip ile Kovid-19 arasında ayrım yapmanın zor olduğuna dikkati çekti.

İtalya'da Kovid-19 vakalarının yoğun olarak görüldüğü Lombardiya'daki hasta ve yaşlı bakımevlerinde yakınlarını kaybedenler de hukuki yollara başvurmaya başladı.

Ülke basınına yansıyan haberlere göre, şu ana kadar 20 civarında huzurevi hakkında gerekli önlemleri almamaktan toplu cinayete kadar pek çok farklı suçlamayla soruşturma açıldı.