- Hafele Türkiye ve Bölgesi İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun: - 'Onlarca farklı sektörden çok sayıda KOBİ ile çalışıyoruz' - '30'a yakın KOBİ'yi de ihracatçı yaptık. Portföyümüzdeki ürünlerin tasarım ve çizimleri şirket bünyesin
İSTANBUL (AA) - HANDAN GÜNEŞ - Hafele Türkiye ve Bölgesi İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, onlarca farklı sektörden çok sayıda KOBİ ile çalıştıklarını belirterek, "30'a yakın KOBİ’yi de ihracatçı yaptık. Portföyümüzdeki ürünlerin tasarım ve çizimleri şirket bünyesinde yapıldıktan sonra üretimini Türkiye’deki KOBİ’lere yaptırdık." dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Uytun, temelleri 1923 yılında bir hırdavat dükkanı olarak atılan Hafele'nin, bugün 150 binin üzerindeki ürün seçeneğiyle dünyanın en büyük ve en modern "hırdavatçısı" olarak tanındığını ve Türk KOBİ'lerini yurt dışındaki pazarlara taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin ihracat rakamlarının tüm konjonktürel gelişmelere rağmen her sene rekor kırdığını aktaran Uytun, "Bu sene de rakamlar açıklandıkça dikkatleri üzerine çekmeyi sürdürüyor. Öte yandan ülkedeki ihracatçı sayısı da giderek artıyor. Bu biraz şirketlerin kabiliyeti ile biraz da globalleşen şirketlerin vizyonu sayesinde gerçekleşiyor." diye konuştu.
Uytun, Hafele'nin Türkiye'deki iş ortakları olan KOBİ’leri ihracatçı yapmayı sürdürdüğünü hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"İçinde bulunduğumuz sektörün, ekonominin tüm alanlarına dokunan bir niteliği var. Onlarca farklı sektörden çok sayıda KOBİ ile çalışıyoruz. 30'a yakın KOBİ’yi de ihracatçı yaptık. Portföyümüzdeki ürünlerin tasarım ve çizimleri şirket bünyesinde yapıldıktan sonra üretimini Türkiye’deki KOBİ’lere yaptırdık.Yani KOBİ’leri hem büyütüyoruz hem de küresel gücümüz sayesinde dünyaya açıyoruz. Bu konuda çok başarılı örnekler var. Türkiye’de 30’a yakın KOBİ bizim aracılığımızla uluslararası marka olma yolunda hızla ilerliyor."
- "Türkiye’de geliştirilen 'concept' dünyaya yayılıyor
Hilmi Uytun, Hafele Türkiye'nin, küresel Hafele zincirinin dünya çapındaki 37 şirketi arasında büyüklük açısından ikinci sırada yer aldığına işaret ederek, "Türkiye, aynı zamanda küresel Hafele Grubu'nun faaliyet gösterdiği 150 ülke arasında en yüksek ciroya sahip 5'inci ülke." bilgisini verdi.
Hafele zinciri içinde Türkiye’nin ayrı bir yere sahip olduğunun altını çizen Uytun, "Türkiye'deki hızlı büyüme, dünyanın da dikkatini çekiyor. Geçtiğimiz yıllarda Hafele ağı içinde belki de bir ilk yaşandı ve aralarında Gürcistan, KKTC, Irak ve Suriye’nin bulunduğu 4 ülke Türkiye’ye bağlandı." diye konuştu.
Uytun, Hafele Türkiye olarak geliştirdikleri Hafele Concept’in 2019 yılında dünyada çok sayıda ülkeye yayılacağını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun doğrudan ve dolaylı olarak ülkemiz istihdamına da çok ciddi bir katkısı var. Tasarladığımız Tedarikçi Geliştirme Programı ile Türkiye'deki KOBİ'leri, sadece ülkemiz Hafele dünyasına değil aynı zamanda bütün dünyaya malzeme üretecek kalite ve disipline ulaştırmaya çalışıyoruz. Otomotiv ve tekstilde yaşanan bu üretim hamlesini aslında biz de kendi sektörümüzde üstleniyoruz. Bunun için de özel danışmanlar tuttuk ve gerçekten çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Ben ülkemiz için şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim; Yarının Çin’i Türkiye olacak. Türkiye olarak dünyanın üretim merkezi olabiliriz."
Türkiye’de konut sektörünün hızlı bir dönüşüm içinde olduğunu belirten Uytun, "Artık konut anlayışı değişti. Dün 'lüks' olarak görülen birçok unsur insan hayatının vazgeçilmezi haline geldi. Lokasyondan bağımsız olarak insanlar evin içinde kullanılan malzemeye, hayatına katacağı değere ve sağlığına dikkat ediyor. Konut içinde yapılacak yenileme çalışmaları, konutun kiralanması ya da satılmasını ciddi biçimde hızlandırıyor. Buna göre, kiraya sunulan evlerde 3 kira bedeli; satışa sunulan evlerde ise istenen bedelin yüzde 3’ü ev yenilemeye ayrıldığı zaman, söz konusu dairelerin yüzde 70-80 oranında daha hızlı satıldığını ya da kiralandığını görüyoruz." yorumunu yaptı.
- 40 metrekarede 80 metrekarelik yaşam
Uytun, iki yıllık bir çalışmanın sonucunda Hafele Concept'i geliştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Proje konutların mutfak, banyo, giyinme alanı, vestiyer ve kapılarına yönelik çözümler sunuyoruz. Konut konusunda ailede en belirleyici kişi kadın. Kadının en çok önem verdiği konu ise renk uyumu, kullanışlılık ve şıklık. Biz, Hafele Concept ile tasarlanan evlerde tüketicinin yaşam deneyiminin tamamına dikkat ediyoruz. Örneğin, mutfakta bel seviyesinin altındaki tüm dolapları dışarıya çekilebilir hale getiriyoruz. Çünkü veriler, bel ağrısı çekenlerin büyük kısmının kadın olduğunu gösteriyor. Hafele ile tasarlanan evlerde kimse dolabı açmak için iki büklüm olmuyor. Mobilyalara ışık ve müziği entegre ettik. Küçük bir dolaba 50 ayakkabı sığdıran ve sık sık ayakkabı kaybetmenizi önleyen çözümler geliştirdik. Giyinme odalarında her ürüne özel bir alan tasarladık. Artık çoraplarınızı ve kravatlarınızı düzgün şekilde ve fazla yer kaybetmeden koyabileceğiniz çekmeceler var."
Hafele Concept ile Türkiye’de konut sektörünü değiştirdiklerini dile getiren Uytun, büyük şehirlerde arsa maliyetleri arttığı için konutların metrekarelerinin küçüldüğünü ama ihtiyaçların azalmayıp arttığını anlattı.
Uytun, küçülen ailelerin rahat edebilecekleri küçük evlerin arayışı içinde olduklarını kaydederek şu bilgileri verdi:
"Geliştirdiğimiz bu model sayesinde hareketli mobilyalar aracılığıyla 40 metrekarelik bir konutta 80 metrekarelik bir yaşam alanı algısı oluşturabiliyoruz. Büyük evlerde ise konutlardaki işlevselliği artırarak lüks algısının zirveye çıkmasına katkıda bulunuyoruz. Bu tür çözümlerimiz o kadar ilgi gördü ki, beklediğimizin çok üzerinde bir talep patlaması ile karşı karşıya kaldık. Deyim yerindeyse dar alanda kısa paslaşmalarla konut geliştiricilerinin işini kolaylaştıran ve aynı zamanda son kullanıcıyı memnun eden çözümlere imza atıyoruz. Yani eskiden tek tek kapı kolu, menteşe, dolaplar için kendinden kapanan mekanizmalar üretip pazarlarken şimdi sistemi satmaya başladık. Hem müteahhide katma değer yarattık hem de tüketici memnuniyetini artırdık."