Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, yurt dışında geçen hizmetlerini borçlanmak suretiyle emeklilik hakkını kazanmak isteyen bir vatandaş kendisine aylık bağlanmasını talep etti. Başvurusu reddedilen vatandaş, işlemin iptali istemiyle dava açtı.
Davaya bakan Ankara 8. İş Mahkemesi, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Anayasa Mahkemesi, kanunun "yurt dışında yaşayan ve çalışan vatandaşlara, borçlanmak suretiyle yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş yapma şartı" getiren hükmünün iptal istemini reddetti.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, yaşlılık aylığı tahsisi için kurallar gereğince aktif çalışma hayatının sona erdirilmesi gerektiği, bu kuralların sigortalıya aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklemediği belirtildi.
Gerekçede, yaşlılık aylığına hak kazanmanın aynı şartlara bağlı tutulması ve aylığın kaynağının devlet olması karşısında yurt dışında ve içinde çalışan Türk vatandaşlarının kıyaslanabilir birer kategori çerçevesinde benzer durumda oldukları vurgulandı.
Yurt içinde ve dışında çalışanlar için yaşlılık aylığının, yaşlılık dolayısıyla çalışamama riski karşılığında sosyal güvenlik sisteminin sağladığı bir aylık olduğu ifade edilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
"Bu çerçevede, yaşlılık aylığına hak kazanılabilmesi bakımından gerek yurt içinde gerek ise yurt dışında çalışanların aktif çalışma hayatından ayrılmaları öngörülmüştür. Dolayısıyla kurallarda yer alan yurda kesin dönüş şartı, işten ayrılma yönünden yurt içinde ve dışında çalışanlar arasında bir ayrıma neden olmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kurallarda sosyal güvenlik bağlamında Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır."
Anayasa'nın 49. maddesinde çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğuna, çalışma hakkının güvence altına alındığına işaret edilen gerekçede, "Kurallarla yaşlılık aylığının alınmaması şartına bağlanmış olsa da çalışma imkanı ortadan kaldırılmamakta, çalışıp çalışmama kişinin tercihine bırakılmaktadır. Buna göre kuralların çalışma hakkına yönelik bir sınırlama öngördüğü söylenemez." ifadeleri kullanıldı.