Gözünde büyük oranda görme kaybı bulunmasına rağmen cepheye silah taşıdığı iddiasıyla Esed rejimi tarafından 5 yıl Şam'daki Adra cezaevinde tutulduktan sonra serbest bırakılan Amine el Mulhim, çocuklarına kavuştu.
İSTANBUL (AA) - Gözünde büyük oranda görme kaybı bulunmasına rağmen cepheye silah taşıdığı iddiasıyla Beşşar Esed rejimi tarafından 5 yıl Şam'daki Adra cezaevinde tutuklu kalan Amine el Mulhim, serbest bırakıldıktan sonra geldiği İstanbul'da çocuklarına kavuştu.
Savaşta eşini kaybeden ve 2 çocuğunun şehit olduğunu cezaevinden çıktıktan sonra öğrenebilen 48 yaşındaki Mulhim, sorgulama ve hapis dönemi boyunca işkenceye maruz kaldı. Cezaevinde kaldığı süreçte çocuklarıyla hiçbir iletişim kurmasına izin verilmeyen Mulhim, İstanbul'da havalimanında kendini karşılayan çocuklarıyla gözyaşları içinde sarılarak hasret giderdi.
Hapishanedeki yaşamını ve duygularını AA muhabirine anlatan Mulhim, hakkında hazırlanan asılsız bir istihbarat raporuyla gözaltına alındığını söyledi.
"Raporda görme engelli olmama rağmen cepheye silah taşıdığım, malzeme verdiğim ve Özgür Suriye Ordusunu desteklediğim yazıyordu." diyen Mulhim, gelişen süreci şu sözlerle anlattı:
"Beni bu asılsız rapora göre Şam'da gözaltına aldılar ve ardında 2 ay tutuklu kaldım. 2 ayın ardından mahkemeye çıktım. Mahkemede savcı bana ithaf edilen suçlamaları yapıp yapmadığımı sordu. Ona çocukluktan beri gözümün görmediğini ve bu şekilde nasıl suç işleyebileceğimi sordum. Tıbbi raporlarımı ve belgelerimi de gösterdim ama bana yine de 5 yıl ceza verdiler. Adra cezaevine gönderildim. Bize özellikle soruşturma merkezinde çok büyük eziyetler ettiler. Cezaevinde de işkence vardı ama soruşturma merkezindekinden daha azdı. Cezaevi günlerinin tamamı işkence gibiydi. Çocuklarımdan ayrı kaldığım için bedenime yapılan işkencelerin tesiri daha azdı."
"Allah sabır verdi"Mulhim, cezaevinde dışarıyla iletişim kurmasına izin verilmediğini belirterek, şunları kaydetti:
"5 yıl boyunca çocuklarımın sesini bile duyamadım. Onlardan hiç haber alamadım. Savaş başlayınca İdlib'e geldiler. 2012'de eşim şehit olunca Türkiye'ye gelmeye karar verdiler. 2 çocuğum ben hapishanedeyken şehit olmuş. Bunu cezaevinden çıktıktan sonra öğrendim. Bir çocuğum da Türkiye'de kanserden öldü. Hapishanede 2 yıl sonra çocuklarımın durumunun iyi olduğunu öğrenebilmiştim. Ondan sonra hiçbir şekilde çocuklarımla ilgili bilgi de alamadım. 5 sene boyunca hiçbirini ne görebildim ne seslerini duyabildim. Hapishanede zaten yurt dışı aramalar kapalıydı. Yurt içinde de arayacak kimsem kalmamıştı."
Hapishanede manevi olarak güçlü olmak için sürekli dua ettiğini anlatan Mulhim, duygularını şöyle dile getirdi:
"Allah bana hapishanede büyük bir sabır verdi. Çocuklarımın şehit olduğunu hapishaneden çıktıktan sonra öğrenebildim. Çıktıktan sonra acılar devam etti. Hapishanede terörist damgası yiyenler de hırsız olduğu iddia edilerek ceza verilen kadınlar da vardı. Terör damgası yiyenlere çok daha farklı davranıyorlardı. Biz Suriyeli kadınlar olarak çok şehit verdik. Cezaevinde ya da dışarıda olan ama evlatlarını, eşlerini kaybeden kadınlar Allah'tan ümitlerini kesmesinler."
Annesini 5 yılın ardından ilk defa gören 14 yaşındaki Abdülkerim de duygularını "Annemi gördüğümde gerçek mutluluğu hissettim." sözleriyle ifade etti.
12 yaşındaki Abdülmümin de "Annemi göreceğimi düşünmüyordum ama bugün yanımızda. İnşallah bir daha bu ayrılığı yaşamayız." diye konuştu.