Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Yaşar, 10 yıldır zarar gören VOTAŞ’ın devralınmasına bir anlam veremediğini ifade ederek, “10 yıl özel sektörde çalıştırılmasına rağmen zarar etmiş bir şirket olan VOTAŞ’ın,
Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Yaşar, 10 yıldır zarar gören bir kurumun alınmasına bir anlam veremediğini ifade ederek, "10 yıl özel sektörde çalıştırılmasına rağmen zarar etmiş bir şirketi, takdiri ilahi belediyeye nasıl alınmış onu anlayamıyorum" dedi.
Hakkında yürütülen terör soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın yerine, KHK kapsamında Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Vali İbrahim Taşyapan tarafından Genel Sekreterliği görevine getirilen Mehmet Yaşar, basın mensupların sorularını yanıtladı.
“10 yıldır zarar eden firmayı almışız”
10 yıldır zarar gören bir kurumun alınmasına bir anlam veremediğini ifade eden Yaşar, “2006 yılında kurulmuş VOTAŞ, 10 yıl özel sektörde çalıştırılmasına rağmen zarar etmiş bir şirket. Takdiri ilahi belediyeye nasıl alınmış onu anlayamıyorum. Devlet özelleştirmeye giderken bizim yönetim olarak, belediye olarak gitmişiz 10 yıl zarar eden bir firmayı almışız. Birde yüzde yüz 34 kar karşılığı karşı taraftan alım yapılmış. Süt işletmeciliği bunlar belediyenin böyle asli bir görevi yok. Trakya bölgesinde 60-70 tane daha önceden güzel bir araştırmam vardı. Süt hayvancılığı başlı başına bir olay. Çok ciddi bir sıkıntıdır. Bir kere yetişmiş eleman olması gerekiyor, ham madde teminidir onu yapamazsınız. Besili hayvancılığın üzerine gidilebilirmi şuanda gitmek lazım. Mademki şirket bizde, yönetiminde değişti, yeni yönetimde vali beyde var. Bizim 4 bin dönüm orada arsamız var. Yüzde 97’si belediyeye ait. Yüzde 3’te ortaklar var. Önceki ortak sayısı 30’un üzerinde. Benim kendi kanaatime göre o ortak sayısının fazla olması sanki zararı biraz o doğurmuş. Yani bir şey yaparsanız 30 kişiyi memnun etme imkanınız yok. Ama yüzde 97 oranda belediyenin sahip olması bir avantaj gösteriyor. Bir an evvelde elden çıkarmak lazım. Şuanda taliplerinin olduğu söyleyeyim. Bir an evvel belediyenin bunu elden çıkarması lazım. Şuanda onun kredilerini ödüyoruz. Yetmiyormuş gibi bankalardan çekilmiş krediler var. Onları ödüyoruz” dedi.
“Saray ilçesinin sadece bir tek vanası var “
Yüzünün güldüğü hiçbir ilçe görmediğini ifade eden Yaşar, “Nereye gitmişsem, oradaki ilçelerden kaynaklanmıyor. Bizim Yol Yapı Daire Başkanlığı, VASKİ, itfaiye olsun ilçelerdeki birimler içler acısı. Sarayda 60 dönümlük çok güzel bir park yapılmış. Sanırım 50-60 yıl sonrasına kadar idame eder. Hakikaten çok güzel bir park. Peki bu yapılmalımıydı? Ben olsam bu parkı yapmazdım. Bu kadar kapsamlı yapmazdım. O ilçenin ihtiyaçlarına has işte 500 bin liraya mal oldu. O ilçenin insanları buna layık değil anlamında demiyorum. Arıtma tesisi yapmamışsın, suyu rastgele dereye veriyoruz, park yapmışsınız. Saray ilçesinin sadece bir tek vanası var. Oranın ismini tek vanalı ilçe koydum. Şehir merkezinde herhangi bir caddede arıza meydana gelmesi durumunda sizin gidip bütün ilçenin suyunu kesmeniz gerekiyor. Arızayı gidermeniz için. O yüzden tek vanalı ilçe dedim. Sondajın bulunduğu alanda personel istihdamını o sondajın üzerinde bir tane yemek masası atmışlar birkaç metre kare alandan oluşan bir istihdam yapmışlar. Böyle bir durumdayız. Özalp’ta ev şeklinde tek katlı ve tavanı döşemeli bir kiralaması var İtfaiye Daire Başkanlığı’nın. İtfaiye aracı şehir merkezinde boş bekletiliyor. Çünkü itfaiye aracının muhafaza edileceği bir alan yok. Hava soğuk doldurursanız donacak. Ne olacak boş olarak bekliyor orada. Allah muhafaza bir yangın olduğunda bizim aracımız çarşı merkezinden önce dolum alanına gidecek, orada dolumunu yapacak ondan sonra da yangın mahalline gidecek” dedi.
“Çok ilginçtir ki AFAD’tan da 2 tane rapor var “
Eski ana bina ile ilgi 3 tane mahkeme kararı var. Çok ilginçtir ki AFAD’tan da 2 tane rapor var. Bir tanesinde ağır hasar, bir tanesinde de orta hasar raporu var. Birde belediye yıkım kararı alınmış. Yetmiyormuş gibi birde ihalesi yapılmış. Tam bir muamma ora. Biz belediye olarak orayı boşaltmak istediğimizde mahkemelere gidilmiş. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi iki hafta öncesinde belediyenin bu kararı ile ilgili olarak pasajın boşaltması yetkisinin İpekyolu Kaymakamlığında olduğuna dair bir karar geldi ki biz onu tebliğ ettik ve burayı boşaltın dedik. Tabiî ki biz boşaltmadan yana değiliz o ayrı bir olay. İçeride kalan 52 esnafında yürütmeyi durdurma kararı var şimdi. Bu yürütmeyi durdurma kararından dolayı biz orayı zaten boşaltma şansımız yok şuanda. Peki ne yapmak lazım bu durumda. Eğer orası gerçekten yıkılacaksa alt kattaki insanlarla ilgili bir çözüm bulmak lazım. Eğer satış kararı alınacaksa bir an evvel oranın satımı ile ilgili bir kararın alınması gerekiyor. Kültür sarayı şeklinde birde belediye meclis kararımız var. O yüzden bu süreç keşçe sağlıklı yürütülebilseydi binaya sağlıklı bir çözüm bulmuştuk” dedi.
“Sel yatağı ve çöp alanı üzerinde park yapmışız”
Özalp Devlet Hastanesinin sağ tarafındaki sel yatağında bir parkın yapıldığını ifade eden Yaşar, “Bana göre 50 bin yıl kalsa ben orada bir park yapmazdım. Kendi şahsi düşüncem bu. Sel yatağında yapılmış. Sadece o sel yatağında istinat duvarları için 2 milyon lira gibi bir para harcanmış. Üste toprak yığınları var. Resmiyete yansımayan bir milyon ki bana söylenen rakama göre bir milyon civarında da bizim araçlarımız ayriyeten çalışmış. Bu kafadan eder 3 milyon. Birde parkın kendi giderleri olacak. Yani bizim ilçelerdeki park anlayışımız gelende bu. Gevaş’a gittiğinizde Edremit’te yolun sağ tarafında gölün kenarında eski çöp alanı üzerinde park yapmışız. Allah selametlik versin. Orada 27 dönüm çöp sahasının üzerine park yaptık. Biz bütün bunları yaparken kendimiz kiralarda, orada bölük pörçük, yol yapı farklı bir yerde, VASKİ başka bir alanda, itfaiye başka bir alanda sıkıntılar var, araç problemleri var. Finans sıkıntısı var. Her tarafa para ödüyoruz ama kendimize ait bir binamız yok” dedi.
“Belediyeye 23 bin iş başvurusu var”
Belediyeye 23 bin iş başvurusunun olduğunu ifade eden yaşar, "Bu 23 bin başvurunun içerisinde valibeyin atamasından öncede müracaatlar var. Valibey atandıktan sonra 7-8 bin civarında bir başvuru oldu. Özellikle şu yayıldı toplumda. İşte bütün herkesi attılar, bir an evvel gidin iş başvurusu yapın diye. Son zamanlarda da aldığım bir kararla artık budan sonra başvuru almayın dedim. Niye, insanlar ümitleniyor. Bu kötü bir şeydir. Her dilekçe veren ben işe mutlaka girerim diye bize geliyor. Bu çok kötü bir durum. Suiistimale açık, acayip söylentiler oluyor. İnsanlar birilerini bulmaya çalışıyor. Bu yüzden artık iş başvurularını almıyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.