Tarih: 19.04.2022 13:43

Gazeteci, yazar Özdemir: Ziraat Bankası’nın binası da Erzincan’ın bağrından koparılacak gibi görünüyor”

Facebook Twitter Linked-in

Erzincan’da 1939 depreminden sonra yapılan ve kentteki en eski nadir yapıtlardan birisi olan Ziraat Bankasının kullandığı binanın yıkılacak olmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. Gazeteci, yazar Halil İbrahim Özdemir, “Ziraat Bankası’nın binası da Erzincan’ın bağrından koparılacak gibi görünüyor. İnşallah bu fikirden vazgeçerler, çünkü taş bina” dedi.

Erzincan’da yaşanan depremler nedeniyle taştan tarihi bina bulunmuyor denilecek kadar azken kalan birkaç eski yapıt ise yeni yapılacak betonlaşmaya boyun büküyor.

Gazeteci, yazar Halil İbrahim Özdemir, 1939 Erzincan depreminden sonra, kentte Terzibaba civarında ki bir kümbet, birkaç hamam ayakta kaldığını kaydederek, “Depremde henüz yeni yapılmış olan istasyon binası kalmıştı. Bu binaların dışında Erzincan’ın merkezinde kalan sadece 59. Topçu Tugayı içerisinde bir İzzet Paşa Hamamı var. Bu bina kendi halinde sağlamlığını koruyabildi ama halka kapalı bulunuyor. Halka kapalı olduğu içinde çok kimse görmemiş ve de bilmiyor. Depremden sonra şehrin oluştuğu dönemde yapılan binalar teker teker maalesef yıkılıyorlar. O döneme ait hiçbir şey kalmıyor. Erzincan eski belediye binası duruyor şimdi ki Millet Bahçesi olarak kullanılan alan. Atatürk İlkokulunun bulunduğu yer. İlk olarak Sanat Mektebi olarak yapılan ve daha sonra Atatürk İlkokulu olarak yapılan bina da maalesef yıkıldı gitti ve bunlar gittikçe Erzincan’ın bağrından bir şeyler kopup gidiyor. Ziraat Bankası’nın binası da Erzincan’ın bağrından koparılacak gibi görünüyor. İnşallah bu fikirden vazgeçerler, çünkü taş bina. Bu güne kadar yapılan binaların pek çoğu betonarme bina ama burası eski belediye binasının olduğu gibi taş bina ve kalması gerektiğini de düşünenlerdenim bu binanın. Çünkü Erzincan’ın geçmişini çok fazla bilmiyoruz. Düşünün, eskiden Taksim Mahallesi vardı, Çarşı Mahallesi vardı ama bugün onların fotoğrafları bile yok. Bunun farkına varmış birisi olarak Taksim, Kızılay ve Hocabey Mahallesinin tamamının fotoğraflarını çektim. Bir sanat ve estetik değerinin olmamasına rağmen, bu şehrin geçmişte yaşadığı bir mahalle olarak, bölge olarak, bunları fotoğraflamış birisi olarak düşünüyorum ki, geçmişimizi korumak istiyorsak o binayı da korumamız gerekiyor. O bina mutlak suretle kalıcı olmalı. Belki etrafını güzelleştirip, yapılmak istenen şeyi binanın arkasında yapmak pekâlâ mümkündür ama o bina orada korunmalıdır. Şehrin merkezindedir ve bu şehre güzellik katar. Yapılacak bina arka tarafta yapılmalı ve o bina muhafaza edilmeli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —