İSTANBUL (AA) - İşgal altındaki Batı Şeria'nın güneyinde El-Halil'in Dura beldesinde 2 bin metrekarelik çiftliğinde Filistin'de nadir çiçek türlerinden olan "Kardelen ve Cezayir Menekşesi" yetiştiriciliği için gerekli özel şartları oluşturarak üretime başlayan Mümin Amr, AA muhabirine İsrail'in çiçek yetiştiriciliğindeki tekeline karşı mücadelesini anlattı.
Amr, gerekli bilimsel araştırmaları yaptıktan sonra Kardelen ve Cezayir Menekşesi yetiştiriciliği için uygun fiziki ortamı sağlamayı ve bu iki türü Batı Şeria'da ilk kez yetiştirmeyi başardığını söyledi.
Yetiştirdiği nadir türdeki çiçeklerin uygun ışığa, gölgeye ve özel hormonal maddelere ihtiyaç duyduğunu kaydeden Amr, böyle bir yetiştiriciliğin özenli bir çalışma ve çabayı gerektirdiğini dile getirdi.
"İsrail'in uyguladığı tekel pahalıya mal oluyor"İsrail'den Batı Şeria'ya fidan ithalatının yüksek meblağlara mal olduğunu söyleyen Amr, "İsrail'in uyguladığı tekelcilik bize pahalıya mal oluyor. Kardelen ve Cezayir Menekşesi'nin sadece başlangıçta bize maliyeti 10 bin doların üzerindeydi." dedi
Amr, çiçek yetiştiriciliği için gereksinimlerini mecburen İsrail pazarlarından karşıladıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Herhangi bir zirai malzemeyi yurt dışından Filistin'e doğrudan ithal etmek yasak. Fidanlıklar ve bitki yetiştiriciliği için tüm ihtiyaçlar mecburen İsrail pazarlarından geliyor."
Yetiştirdiği nadir türdeki çiçeklerin buketlerine ayrı bir güzellik kattığını söyleyen Amr, ürünlerinin İsrail ürünleriyle rekabet edecek kalite ve fiyatta olduğunu ifade etti.
Çiçek yetiştiriciliğine 2006'da başladıÇiçek yetiştiriciliği projesine 2006'da başlayan Amr, son 3 yıl içinde çeşitli türlerde yeni çiçekler ekleyerek projesini geliştirdi.
Ziraat Mühendisliği bölümü mezunu olan Amr, çalışmalarını kendi iş alanı üzerine yoğunlaştırarak yeni türlerde süs bitkileri yetiştirip Filistin pazarının ihtiyacına daha çok hitap etmek istiyor.
Amr, çiftliğinde tüm renklerde gül yetiştiriciliği yapıyor ve aylık 8 bin adedin üzerinde çiçek üretiyor.
Yazın sulama için çok yüksek fiyatlarda harcama yaptığını kaydeden Amr, kış mevsiminde kullanacağı su için de yağmur sularının toplandığı bir havuz inşa ettiğini belirtti.
Amr, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından olumsuz etkilendiklerini, salgının başlangıcında satışlardaki düşüş sebebiyle büyük miktarlarda çiçeğin elinde kaldığını, bu durumun ise büyük maddi zarara neden olduğunu söyledi.
İsrail, Filistinli çiftçilerin su kuyusu açmasını engelliyorAmr, İsrail'in Filistinli çiftçilerin su kuyusu açmalarına izin vermemesini işinin genişlemesinin önündeki en büyük engel olarak görüyor.
Yaptığı işin önündeki diğer bir engelin ise arazisinin Oslo Anlaşması'na göre C bölgesinde kaldığını ve bu bölgelerin yönetim ve güvenliğinin İsrail'e ait olmasından dolayı "yerleşim" tehdidi altında olduğunu kaydetti.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e; yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilmiş; yüzde 61'ini oluşturan "C bölgesi"nin ise "idari yönetimi ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla "C bölgesi"nde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.