Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik soruşturmada hakkında dava açılan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan eski savcı, örgütün yargıdaki 'kirli hesapları'nı anlattı.
GAZİANTEP (AA) - FETÖ/PDY'ye yönelik yurdun dört bir yanında yürütülen soruşturmalarda gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren şüpheliler, örgütün "kirli oyunları"nı açığa çıkardı. İfadeler kapsamında süren soruşturmalarda, örgüt hiyerarşisi bir bir deşifre edildi.
Bu kapsamda Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve hakkında dava açılan eski cumhuriyet savcısı Ö.F.A, örgütün yargıdaki kripto yapılanması hakkında önemli bilgiler verdi.
Hukuk fakültesi sürecinde bir yıl örgütün evinde kaldığını belirten Ö.F.A, daha sonra öğrencilik ve staj döneminde ise kendi kiraladığı evlerde kaldığını kaydetti.
Hakim-savcılık sınavını 2007'de kazandığını bildiren Ö.F.A, "Ailem 'mülakat sınavında faydalı olur' diye FETÖ'nün Türk Cumhuriyetleri'nde bulunan okullarından birisinin yöneticisi olan A.S'den yardım istedi. Mülakat sınavını kazandım ve hakim adayı olarak Ankara Adliyesinde göreve başladım." ifadelerini kullandı.
Bu sırada Yargıtay tetkik hakimi olan A.U'nun kendisiyle irtibat kurduğunu ve A.S'nin selamını ilettiğini öne süren Ö.F.A, "Mülakat sınavını FETÖ adına yardımcı oldukları için kazandığını" söylediğini aktardı.
Ö.F.A, staj döneminde A.U'nun arkadaşlığı dışında örgütle irtibatının olmadığını savunarak, şu bilgileri paylaştı:
"Adaylık sırasında örgütün sohbet toplantılarına katılmadım. Örgüte himmet veya bağışta bulunmadım. Adaylık süreci sonunda, 2009 yılında HSYK tarafından cumhuriyet savcısı olarak atandım. 2012 yılına kadar A.U. ile ihtiyacım olduğunda bana destek olan bir arkadaş olarak görüşüyorduk sadece. O dönemde FETÖ ile organik anlamda ciddi bir irtibatım yoktu hatta eşim, hakim savcılık sınavını kazandı ancak mülakatta elendi."
"Vefa grubu sadece bizlerden müteşekkil değildir"A.U'dan tetkik hakimi olmak için yardım istediğine dikkati çeken Ö.F.A, bu sayede tetkik hakimi olarak göreve başladığını, A.U'nun kendisiyle irtibatının da bu süreçte sıklaştığını, görüşmelerinin periyotlar halinde devam ettiğini anlattı.
Öğrencilik döneminde bir yıl FETÖ'nün evlerinde kalmak dışında örgütle herhangi bir bağı bulunmadığını ifade eden Ö.F.A, şunları kaydetti:
"Örgütün hakim savcı yapılanması içerisinde bambaşka bir yer teşkil eden ve daha sonra 'Vefa grubu' olarak adlandırıldığını öğrendiğim, özellikle benim gibi bir geçmişe sahip kişilerden seçilmiş kripto elemanların yer aldığı gruba dahil edildim."
"Salih" kod adlı S.T. ile "Ahmet" kod isimli İ.N'nin de "Vefa grubu"nda yer aldığını iddia eden Ö.F.A, "Fakat 'Vefa grubu' sadece bizlerden müteşekkil değildir. Bunu da kullandığımız ByLock gibi kriptolu haberleşme sistemlerinden yapılan paylaşımlardan biliyorum. Vefa grubunda bizlerden başka hakim savcılar da bulunuyordu ancak bu şahıslarla birebir diyalog kurmuş değilim." şeklinde bilgi verdi.
Ö.F.A, S.T'nin kendisinin, onun üstünde ise Yargıtay tetkik hakimi "Necip" kod adlı N.Ö'nün bulunduğunu ileri sürerek, "Vefa grubu"nun en üst "abisi"nin de gerçek ismini bilmediği, "Rıdvan" kod adını kullanan kişi olduğunu anlattı.
"HSYK seçim bilgilerini ByLock'tan aktardım"Örgüt içerisinde bulunduğu süreçte ByLock dışında "Eagle, Psiphon, Skype" gibi haberleşme programlarını kullandığını itiraf eden Ö.F.A. "Fakat ByLock'tan sonrakiler telefon üzerinden değil, tablet üzerinden başkasının internetine bağlanılarak kullanıldı. Hatırladığım kadarıyla 2014 HSYK seçimlerinde ben ByLock üzerinden FETÖ adına hakim S.T'ye seçim çalışmalarıyla ilgili bilgiler aktardım." bilgisini verdi.
"Uyuyan hücre" gibi bir grupS.T'nin kendi çevresinde bulunan FETÖ'cü hakim savcılardan yaklaşık 50 isim vererek uyardığını savunan Ö.F.A, şöyle devam etti:
"Bana FETÖ'cü hakim savcılarla görüşmeme talimatı verilmişti çünkü ben FETÖ'cüler tarafından tam olarak tanınmadığım ve bilinmediğim için durumumun korunması isteniyordu. İsmi belirtilen kişiler ise HSYK seçimlerinde tutum ve davranışlarından FETÖ'cü oldukları yargı camiasında alenileşen isimlerdi ancak bu gruptaki kişilerin gizli kalmasına önem veriliyordu çünkü başka bir grubun güçlenmesi karşısında deşifre olmamış, diyaloğa açık Vefa grubundan olan üyelerin yükselmesini tercih ediyorlardı. FETÖ'cü hakim savcılardan bile gizlenen Vefa grubu, FETÖ/PDY adına herhangi bir eylemde bulunmuyordu, tamamen pasifti. 'Gün gelir lazım olur' mantığıyla oluşturulmuş bir gruptu."
Bank Asya hesabı bulunmadığını ve çocuğunu FETÖ ile iltisaklı okula göndermediğini belirten Ö.F.A, hukuk fakültesi öğrencisiyken Zaman gazetesi abonesi olduğunu ancak bunu kendi ismiyle yaptırmadığını ifade etti.