İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSMEK'in kadın çalışanlarına aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler kullandığı iddiasıyla hakkında dava açılan eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şişli, hakim karşısına çıktı.
İSTANBUL (AA) - Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli'nin, İSMEK'in kadın çalışanlarına aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler kullandığı iddiasıyla hakkında "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya sanık Meltem Şişli katıldı. Şikayetçi 18 kadının da hazır bulunduğu duruşmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını avukat Gizem Öztürk, Kadın ve Demokrasi Derneğini (KADEM) avukat Sakiye Pehlivan, Mazlum-Der'i avukat Müşir Deliduman ve Usame Sarıyaşar temsil etti.
Savunması alınan sanık Meltem Şişli, olay tarihinde İBB Genel Sekreter Yardımcısı olduğunu, öncesinde de farklı kurumlarda üst düzey yöneticilik yaptığını belirterek, 17 Mayıs 2019'da İBB'de göreve başladığını, kendisine bağlı 3 bin 400 personel, 6 daire başkanı bulunduğunu ve görevi doğrultusunda değişik toplantılar yaptığını söyledi.
Bu kapsamda 19 Ağustos 2019'da İSMEK bölge sorumlularıyla bir toplantı yaptığını aktaran Şişli, savunmasında şunları kaydetti:
"Toplantıda müştekilerle ilgili kanaatlerim olumluydu ve müştekilerle çalışma kararı almıştım. Sonrasında CİMER'den bir şikayet üzerine İSMEK'e bağlı okullarda kasiyerlerden usulsüz para toplandığı suçlaması geldi. Bununla ilgili soruşturmalar açıldı. Aynı zamanda cezai anlamda savcılık soruşturmaları devam etmektedir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. İddianamede yazılı olduğu şekilde müştekileri küçük düşürecek söylemlerde bulunmadım. Usulsüzlük en alt kademeden en üst kademeye kadar yayılmıştı. Ali Koca, Hayat Boyu Öğrenme Müdürü olarak görev yapmaktadır. Kendisi de soruşturma geçirmektedir. Ayrıca kendisine 2018 ve 2019 yıllarından zimmet iddiasıyla da açılan soruşturma devam etmektedir. Kendisi bu dosyada tanık olarak dinlenilmiştir. Kendisini görevden aldığım için bana karşı husumet beslemektedir. Suçsuzum, beraatimi istiyorum."
Şikayetçi beyanlarıDuruşmada daha sonra şikayetçi (müşteki) kadınların beyanlarının alınmasına geçildi. Kimlik tespiti yapılan müştekilerin şikayetleri alındı.
Şikayetçilerden Ayşe Akbulut, olay tarihinde İSMEK Eyüp Gaziosmanpaşa Bölge Sorumlusu olduğunu, kurumdaki görevine 2002 yılında başladığını ve çeşitli kademelerde görev yaptığını anlatarak, şu beyanda bulundu:
"7 yıl işitme engellilerle çalıştığım için beden dilinden anlarım. Olay tarihinde sanığın düzenlediği toplantıya ben de katıldım. Toplantıya gayet güzel girdi. Daha sonra Ali Koca'ya dönerek, 'Şanslısınız, evde kadın, iş yerinde kadın.' tarzında sözler söyledi. Ayrıca, 'Diksiyonunuz çok kötü, siz yönetici değilsiniz.' dedi. İddianamede yazılı olduğu şekilde başörtülülerimize vurgu yaparak sözler söyledi. Rencide etti. Bekarları sordu. 'Aranızda çok bekarlar varmış, itfaiyeci arkadaşlarla tanıştıralım, bir parti düzenleyelim.' şeklinde konuştu. Sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum."
Dinlenilen bölge sorumlusu olan diğer müştekiler de benzer suçlamalar yöneltti. Müştekiler Meltem Şişli'den şikayetçi olduklarını belirterek, davaya müdahilliklerine karar verilmesini talep etti.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da sanıktan şikayetçi olduklarını söyleyerek, davaya müdahilliklerine karar verilmesini istedi. Mazlum-Der avukatı da duruşmalara gözlemci sıfatıyla katılmak istediklerini ifade etti.
Söz alan Meltem Şişli'nin avukatı Dilek Helvacı, suçtan zarar görmedikleri için KADEM ve Mazlum-Der'in müdahillik taleplerinin reddedilmesine karar verilmesini istedi. Helvacı, müvekkilinin duruşmalara gelme zorunluluğunun kaldırılması talebinde de bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, suçtan zarar görme ihtimaline göre tüm müştekiler ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının müdahillik taleplerinin kabulüne, KADEM ve Mazlum-Der'in müdahillik taleplerinin ise bir sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar verdi.
Delillerin toplanması için süre veren mahkeme, duruşmayı 21 Ekim'e erteledi.
AçıklamaDuruşma çıkışında KADEM adına açıklama yapan avukat Canan Sarı, İBB'ye bağlı İSMEK'te çalışan ve daha sonra işten çıkarılan bazı kadınlara yönelik, 19 Ağustos 2019'da İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli tarafından kullanılan aşağılayıcı, ayrımcı tavır ve tahammülsüz bakışın kabul edilemeyeceğini söyledi.
Şişli'nin edep ve terbiye yoksunu sözlerine muhatap olan kadınların ve itfaiye çalışanlarının yanında olduklarını belirten Sarı, "Ayrımcı bakış, bireylerin yaşam hakkını tehdit ettiği gibi toplumsal hayata katılımına da engel olan bir şiddet türüdür. Bu şiddet yalnızca kadınları değil, bir bütün olarak toplumu da olumsuz etkileyen çok boyutlu sosyal bir sorundur. KADEM olarak bizler, bu sorunla mücadele kapsamında yerimizi aldık. Biliyoruz ki bu tahammülsüz zihniyete sahip kişilerin saldırıları, toplumdaki değer yargılarının ve emeğin hiçe sayılmasına zemin hazırlamaktadır." diye konuştu.
Nefret eylemlerinin toplumsal barışı tehlikeye düşürdüğünü, birlik ve beraberlik anlayışının benimsenmesi gerektiğini aktaran Sarı, şöyle devam etti:
"KADEM olarak bizler nefret ve şiddet eylemleriyle istismar olayları gibi bizleri ayrıştıran bütün vakaların, bireysel bilinçlenmeyle birlikte toplumsal farkındalıkla hareket etmemiz halinde son bulacağı kanaatindeyiz. Kişinin en temelde yaşamını tehdit eden ve toplumsal hayata katılımına engel olan ayrımcı bakış açısından uzaklaşarak hep birlikte bu olaylara karşı mücadele etmeliyiz. KADEM olarak, kamuoyu vicdanında yara açan her davayı takip etmeyi bir sorumluluk biliyoruz. Takip ettiğimiz bütün davalarda da suçlu hak ettiği cezayı alana kadar davaların takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz."
Olayın geçmişiMeltem Şişli'nin, bir toplantıda İSMEK bölge sorumlusu kadınlara hakaret ederek, aşağılayıcı sözler sarf ettiği ve sonrasında çalışanların işlerine son verdiği iddia edilmişti.
Bu iddiaların basında yer almasının ardından, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, konunun soruşturulması için müfettiş görevlendirirken İSMEK bölge sorumlusu kadınlar da Şişli ve Hayat Boyu Öğrenme Müdürü Erkan Duyar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.
Suç duyurusunu işleme koyan Başsavcılık, Şişli ve Duyar hakkında soruşturma başlatmış, ifadeleri alınan 19 kişi, sorumlu yöneticilerden şikayetçi olduklarını bildirmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 10 Şubat'ta gerçekleştirilen Meclis toplantısında Şişli'nin kendi talebiyle soruşturma sonuna kadar geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını söylemişti.
Savcılıkça yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 19 kadın ''mağdur'', Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da ''katılan'' sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, sanık Şişli'nin eylemine uyan "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Öte yandan, hakkında suç duyurusunda bulunulan Hayat Boyu Öğrenme Müdürü Erkan Duyar görevde olduğu gerekçesiyle İstanbul Valiliğinden soruşturma izni istendiği ve bu nedenle dosyasının ayrıldığı belirtilmişti.