Suriye'de 10. yılını geride bırakan iç savaşla yaşıt olan Muhammed Ahmed, 5 yıl önce Beşşar Esed rejiminin saldırısında sol bacağının yarısını kaybettiği günden bu yana korku ve kaygı içerisinde yaşamını sürdürüyor.
BAB (AA) - Suriye'deki iç savaşın en ağır bedelini çocuklar ödemeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) açıkladığı verilere göre iç savaş 10. yılını doldururken, ülkede 5 yaş altı yarım milyondan fazla çocuk kronik gıda yetersizliği yüzünden büyüme geriliği yaşıyor.
UNICEF'e göre ülke içinde 2,4 milyon, ülke dışında ise 750 bin çocuk okula gidemiyor. Yaklaşık 6,1 milyon çocuğun yardıma muhtaç olduğu Suriye'de yaklaşık 2,6 milyon çocuk aileleriyle göç ederek ülke içinde yerinden edildi.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), iç savaşta hayatını kaybeden binlerce çocuktan 29 bin 457'sini tespit ettiklerini belirtiyor.
İç savaşın başladığı 2011'de dünyaya gelen İdlibli Muhammed Ahmed de savaşın mağdur ettiği milyonlarca çocuktan sadece biri.
Muhammed, 2015'te İdlib'deki evinin yakınlarında oynadığı sırada Esed rejiminin hava saldırısında sol bacağının yarısını kaybetti.
İdlib'deki hastanelerde aylarca tedavi gören 10 yaşındaki Muhammed'e 5 yıldır babaannesi Meryem Ahmed gözü gibi bakıyor.
Muhammed ve 62 yaşındaki babaannesi, Esed rejimi ve Rusya'nın İdlib'e yoğun saldırılar başlatmasının ardından, 2019'da Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Bab ilçesine göç ederek Ezrak Kampı'na yerleşti.
5 yıl önce ölümden dönen ve yaşadığı travmayı üzerinden atamayan Muhammed'in en büyük korkusu bomba ve uçak sesleri.
Muhammed, yaşadıklarından dolayı İdlib'deki anne ve babasının yanına dönmek istemiyor.
"Protez bacağımın olmasını istiyorum"Acı dolu yaşam hikayesini AA muhabiriyle paylaşan Muhammed, "Yaralandığımda 5 yaşındaydım. Top oynuyordum. Top içeri girdiğinde onun peşinde gittim. O sırada düşen bir roketin şarapnel parçaları bacağıma isabet etti. Parmağım ve bacağım koptu." dedi.
Muhammed babaannesi tarafından enkazdan çıkarılarak kurtarıldığını belirterek "O sırada babaannem beni hastaneye götürdü. Bacağımın koptuğunu gördüm. Şimdi koltuk değnekleriyle yürüyorum. Bu kampa geldik. Halen o değneklerle yürüyorum." diye konuştu.
Saldırı anını hafızasından silemeyen Muhammed, "Hala patlama seslerinden korkuyorum. Uçak veya silah seslerini duyduğumda çok korkuyorum. Birkaç gün önce burada bir mayın patladı. Bütün kamp sallandı. (Koltuk değnekleriyle) Korkudan babaannemin yanına koştum ve arkasına saklandım." diyerek saldırının çocuklar üzerinde bıraktığı derin izleri gözler önüne serdi.
Muhammed, "Arkadaşlarımla oynamak, cami ve okula koltuk değnekleri olmadan gitmek için protez bacağımın olmasını istiyorum. İnşallah Kuran'dan cüzler ezberlemek istiyorum." dedi.
"O günden bu yana hep korkuyor"Muhammed'in babaannesi Meryem Ahmed de torununun yaşadığı psikolojik durumdan dolayı çok üzüldüğünü söyledi.
62 yaşındaki Ahmed, "Saldırı sonrası hemen onu aramaya çıktım ve çığlık seslerini duydum. Kimse yoktu. Enkaz altındaydı. Onu sıkıştığı yerden ellerimle kazıyarak çıkardım. O sırada bir motosikletli geldi onu hastaneye kaldırdık." dedi.
Bacağının kopmuş olduğunu görünce çaresizlikten çığlık attığını anlatan Ahmed, "Sağ elinin de bir parmağı kopmuştu. O an ne yapacağımı bilmiyordum. Üç ay boyunca hastane hastane dolaştık. Çok şükür şu an koltuk değnekleriyle yürüyebiliyor." şeklinde konuştu.
Ahmet torunun yaşadığı durumu şu ifadelerle özetledi:
"O günden bu yana hep korkuyor. Birkaç gün önce burada kampı sallayan bir patlama meydana geldi ve Muhammed korkudan arkama saklandı. Besmele okudum, ona korkmaması gerektiğini söyledim ancak o 'uçak düştü babaanne' diyordu. Yağmurlu havalarda şimşekten korkuyor. Yani her şeyden korkuyor."