Tarih: 18.04.2018 18:49

Elazığ'da 'Yüzde Yüz Milli Düşünce, Yüzde Yüz Yerli Üretim, Doğru Tercih' paneli

Facebook Twitter Linked-in

Elazığ’da “Yüzde Yüz Milli Düşünce, Yüzde Yüz Yerli Üretim, Doğru Tercih” paneli düzenlendi. Panelde Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından İhsan Şener, dünya üzerinde mücadelenin ve savaşın ana unsurunun din olduğuna değinirken, Ayşe Türkmenoğlu ise Osmanlıyı bölüp parçalayan zihniyetin yeni Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesini hiç istemediğini söyledi.
Milli Türk Talebe Birliği ve Türkiye Gençlik Kulüpleri tarafından Fırat Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Bahaeddin Öğel Konferans Salonunda “Yüzde Yüz Milli Düşünce, Yüzde Yüz Yerli Üretim, Doğru Tercih” paneli düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanları Ayşe Türkmenoğlu ve İhsan Şener’le birlikte Türkiye Genç Kulüpleri Konfederasyonu Genel Başkanı Bilal Okudan konuşmacı olarak katıldı.
Aslında bir bir el yordamıyla mayınlı alanda yürünüldüğünü belirten İhsan Şener, “İşin temelinde yatan asıl gerçek nedir ben kısaca bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Ne yerlidir ne millidir ne tehlikelidir. Ne ötekidir ne bizimdir. Bunları ayırt etmek o kadar güç ki bir isim görürsünüz ismi Türkçedir, yerlidir kültürümüze aittir. Altını kazıdığınızda başka bir düşmanlık çıkar. Bir başka isim tesadüfen konulmuştur, yabancıdır. Ama altını kazıdığınızda sizi ayakta tutacak olan men direk gerçek sahibidir. Dünya üzerinde mücadelenin ve savaşın ana unsuru dindir. Bütün savaşlar yeryüzündeki bütün savaşların muharrik gücü dini tercihlerdir. Bunlara sos olarak ırklar, kültürler ve mezhepler eklenmiştir. Orta Doğuda neden bütün şimşekler bizim üzerimizedir" dedi.

"Osmanlıyı parçalayan zihniyet, Türkiye’nin güçlenmesini hiç istemiyor"
"Yerli ve milli deyince kendimiz üretelim, kendimiz yiyelim, kendimiz yapalım ama dışarıyla da ilişkiler kurmayalım" anlamına gelmediğini dile getiren Ayşe Türkmenoğlu ise, "Bu kesinlikle doğru değil. Türkiye’nin kendi iç dünyasına dönmesi değil aksine dünya ile rekabet ede bilecek bir hale gelmek için yarışmak ama bir noktada da dünyaya bağımlı kalmaktan kurtulmak, bağımlılığımızı azaltmak. 1930 yıllardan itibaren o dönem ki bizlerin hayırsever iş adamlarının memleket sevdalısı iş adamlarının yaptıklarını bazı silahlar üretiliyor. Birisi bildiğiniz gibi uçak fabrikası kurmuş. Çok önemli şeylere imza atmışlar ama bunlar sürdürüle bilir olmamış. Daha doğrusu oldurulmamış kapatılmış, kapattırılmış. Bir tanesi soba fabrikasına çevriliyor. Bizim bunlara ihtiyacımız olmadığından mı öyle yapıldı ya da bulunduğumuz coğrafyada hiç tehdit altında değiliz, Savaşmayacağız diye mi öyle yaptılar tabi değil. Çünkü Osmanlıyı bölüp parçalayan zihniyet yeni Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesini hiç istemiyor" ifadelerini kullandı.

"Rekabet ederken sanayimizde de dışa bağımlı olmamamız lazım"
Türkmenoğlu, "Şimdi biz neden yerli ve milli diyoruz. Dışa bağımlı olmayalım bir taraftan ekonomizmin güçlü olması gerekirken bizler dünyaya hitap edecek hale gelelim. Ekonomimiz güçlü olmalı ki Türkiye topraklarında gözü olanı püskürte bilelim. Şuanda bölgemizde yaşananları hepimiz görüyoruz. Tunus’ta başlatılan güya Arap baharında aslında kışı yaşattılar. Ve turnusol etkisi göstererek Türkiye’ye kadar gelmesi beklendi. Türkiye’deki bu demokratik düzeni bozmak Türkiye’deki toprak bütünlüğüne bir şekilde daha önceki düşündükleri büyük İsrail projesini hayata geçirmek için en büyük engel olan Türkiye ve Mısırdı. Mısırı zaten hallettiler Müslüman kardeşler lideri Mursi’yi oldu bittiye getirip hapse atılar. Şuanda emperyalist güçlerin her dediğini yapan bir diktatör Mısırda hakim. onu elde etikten sonra amaç aslında İran ve Türkiye’ydi. Ve şuanda Türkiye ve İran onların hedefinde, İran ve Türkiye büyük orta doğu projesini hayata geçirmek için engel olan iki ülke. Müslüman İran ve Türkiye. Rekabet ederken kendi sanayimizde de dışa bağımlı olmamamız lazım" diye konuştu.
Türkiye’nin terörle mücadele ettiğine dikkat çeken Türkmenoğlu, "Türkiye’nin güneyinde bir terör koridoru oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik toprak tehdidi var. Türkiye vatandaşlarına karşı can ve mal güvenliğine karşı tehditler var. Biz parayla NATO ülkesi ülkeler tarafından silah almaya çalışıyoruz bize vermiyorlar. Güya Türkiye’de NATO üyesi NATO müttefiki ama NATO eliyle Türkiye’de sahnelenmeyen kötü sahne kalmadı gibi en son 15 Temmuz’u hep beraber yaşadık” şeklinde konuştu.
Panelde Türkiye Genç Kulüpleri Konfederasyonu Genel Başkanı Bilal Okudan’da yerli üretim olmadığından yurt dışında üretilen markalara çok büyük miktarlarda sermaye harcandığını bunun önlenmesi için yerli üretime ve milli düşünceye önem verilmesi gerektiğini ifade etti.
Çok sayıda davetlinin katıldığı program soru cevapla sona erdi.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —