Elazığ’da meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybeden 15 yaşındaki Sena Nur’un babası Ufuk Demir, İzmir’de meydana gelen deprem sonrası kızını kaybettiği depremin film şeridi gibi gözlerinin önüne geçtiğini, bu nedenle aynı acıyı paylaştıklarını ve imkanları dahilinde depremzedeleri ağırlamak istediğini belirtti.
24 Ocak’ta meydana gelen 6.8’lik depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti. Elazığ’da en büyük kayıp ise Sürsürü Mahallesi’ndeki Dilek Sitesi’nde oldu. 14 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan sitede 15 yaşındaki Sena Nur Demir’in de cansız bedeni ekipler tarafından enkaz altından çıkarılmıştı. İzmir’de önceki gün meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından yaraların sarılması adına tüm Türkiye’de olduğu gibi Elazığ’da da yardım ve destek ekipleri ilk gün bölgeye gönderildi. Özellikle en büyük manevi destek, aynı kaderi yaşayan Elazığlı depremzedelerden geldi. 15 yaşındaki Sena Nur Demir’in acılı babası Ufuk Demir, İzmir’deki depremi duyduğunda aynı acıları hissettiklerini ve paylaştıklarını söyledi.
“İzmir’dekilerin duygularını, düşüncelerini çok iyi biliyorum”
Acısının ilk günkü gibi taze olduğunu dile getiren baba Ufuk Demir, “Ben 24 Ocak’taki depremde kızımı kaybettim. Şu anki duygularım 24 Ocak’ta ne ise şimdi de odur, aynısını yaşıyorum. Ben kızımı kaybettim ama İzmir’deki vatandaşlara çok çok geçmiş olsun. Kurtulanların gözleri aydın, ölenlere de Allah rahmet etsin. Kızım 15 yaşındaydı. Dilek Sitesi’nde göçüğün altında kaldı, orada rahmetli oldu. Şu anda İzmir’dekilerin duygularını, düşüncelerini çok iyi biliyorum. İmkanımız olsa da yardım edebilsek, dışarıda kalanları getirip misafir edebilseydik mutlu olurduk” dedi.
“Onları en iyi bizler anlarız, Allah yardımcıları olsun”
İzmir depreminden sonra televizyondan gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Demir, enkaz altından kurtarılan her biri için ayrı sevindiklerini belirterek, “İzmir’de deprem olduktan sonra sabaha kadar televizyon seyrettik. İsmini bildiğim bilmediğim, Buse ile İnci’nin kurtuluşuna sevindik. Bir tanesi 16 yaşındaydı ve kızımdan bir yaş büyüktü, o duyguların hepsini yeniden yaşadık. Aynı acı, fark etmiyor. İzmir, İstanbul, Malatya ya da Elazığ’daki acı aynı. Değişen hiçbir şey yok, insan aynı insan. Tek temennim hepsinin sağ bir şekilde çıkmasıdır. Allah, böyle bir afeti kimsenin başına getirmesin. Zor bir şey, bu unutulacak bir şey değil, insana kardeş oluyor. Acısı da tatlısı da, o an yaşadığın panik anı da ne unutulabiliyor ne de silinebiliyor. Yaşadığın depremden sonra başka bir deprem gördüğünde film şeridi gibi gözünün önüne geliyor. Onları en iyi bizler anlarız, Allah yardımcıları olsun” şeklinde konuştu.