Konya'da tıp fakültesini kazanmasına rağmen 12 Eylül darbesi öncesi yaşanan siyasi gelişmeler nedeniyle üniversiteye gidemeyen 5 çocuk annesi Dilek Gücüyeter, geçen yıl üniversite sınavında oğluyla aynı okulu kazandı.
Konya'da 40 yıl önce tıp fakültesini kazanmasına rağmen 12 Eylül darbesi öncesi yaşanan siyasi gelişmeler nedeniyle üniversiteye gidemeyen 58 yaşındaki Dilek Gücüyeter, geçen yıl gösterdiği başarıyla Selçuk Üniversitesine kayıt yaptırarak, hayalini gerçekleştirmenin sevincini yaşıyor.
Beş çocuk annesi Gücüyeter, 1979 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. 12 Eylül darbesi öncesinde yaşanan siyasi gelişmeler nedeniyle kazandığı üniversiteyi okuyamayan Gücüyeter, hayalinden asla vazgeçmedi.
Gücüyeter, geçen yıl üniversiteye hazırlanan oğluyla girdiği "tatlı yarış" sonucunda hedefi olan Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Eski Çini Onarımı Bölümünü kazandı.
Birinci sınıfta eğitim gören Gücüyeter'in oğlu Ali Haydar Dalgıç da aynı üniversitenin Uluslararası Ticaret Bölümünde okuyor.
Dilek Gücüyeter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya Büyükşehir Meslek Edindirme Kurslarında 2 yıl çini eğitimi aldığını söyledi.
"Üniversite okumak benim için adeta yıllarca süren bir rüyadan uyanmak gibi" diyen Gücüyeter, "En küçük oğlum üniversiteye hazırlandığında ben de onunla sınava girmeye karar verdim. Daha önceden çini üzerine bir deneyimim olduğu için aldığım puanı, çini bölümünde değerlendirmek istedim. Ardından yetenek sınavına girdim. Onu da başarıyla geçtim. Bu da bana çok büyük bir motivasyon getirdi." ifadelerini kullandı.
"Burayı kazanmam bana adeta bir hediye oldu"Gücüyeter, okulunu ve sınıf arkadaşlarını çok sevdiğini anlatarak, şöyle devam etti,:
"İnşallah dört yılın ardından sağsalim mezun olabiliriz. Kayıtların bitmesine 2-3 gün kala üniversite sınavına başvurmuştum. İyi bir puan alınca da bu bölümü yazdım. Aradan 40 yıl geçmiş, kağıdı, kalemi her şeyi unutmuştuk. Burayı kazanmam bana adeta bir hediye oldu. Hedefim de inşallah en yakın zamanda mezun olmak ve gençlerin ata sanatına olan ilgisinin artmasını teşvik etmektir."
"Özellikle çocuklarım çok destekledi"Boş zamanlarında kitap okuduğunu ifade eden Gücüyeter, "Çevremdekiler önce 'okuyup ne yapacaksın' diye hayretle bakmıştı ama daha sonra destek veren çok oldu. Özellikle çocuklarım çok destekledi. Birlikte sınava çalıştığım küçük oğlumla 'sen mi yaparsın, ben mi yaparım' diye iddialaştık, bir rekabet içerisine girdik. O Konya dışında okumak istiyordu. Bu yüzden, annem nasıl oldu da istediği yeri kazandı da ben kazanamadım, diye söylendi." şeklinde konuştu.
Gücüyeter, "Okula ilk başladığımda 'çocuğunuzu mu getirdiniz', 'kantinde mi çalışıyorsunuz' veya 'işe yeni mi başladınız' diye sorularla karşılaşmıştım. Ben de 'sınavı kazandım bu yıl yeni başladım' deyince çok şaşırmışlardı." dedi.