Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanlığı temsilciler toplantısı yapıldı.
Sendika toplantı salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mahir Barışan, 2015 yılının Şubat ayından bu yana genel merkezin hedeflediği ’içimize, dışımıza ve içimize’ yolculuklarını büyük bir başarı göstererek devam ettirdiklerini söyledi. Yönetime geldikleri 2014 yılının Kasım ayından itibaren mazeret üretmeyerek, bahane kabul etmeyerek yapılmaya çalışılan binaya bir tuğla koyarak gece-gündüz çalıştıklarını ifade eden Mahir Barışan, "Öncülerimizin burada teşekkül ettiği şubemizi büyütmek ve olabildiğince kullanışlı hale getirmek için çaba gösterdik ve bu çaba artarak devam etmektedir. Zaman zaman refiklerimiz bizi rakip görerek bizi birbirimize düşürmek, etkisiz ve yetkisiz hale getirmek için büyük çaba sarf ettiler. Sendikal anlamdaki rakiplerimiz, arkadaşlarımızın yönetici olduğu okullarda onları işlevsiz kılmak için her türlü iftirayı, çamuru atmaya çalıştılar ama hamdolsun biz bu iftiraları bertaraf ettiğimiz gibi hedeflerimiz doğrultusunda kenetlenerek yolumuza güçlü ve emin adımlarla devam ediyoruz" dedi.
"Biz her zaman Bedir’in Arslanlarını kendimize örnek aldık"
Büyük bir davanın temsilcileri olduklarını dile getiren Barışan, "Eğitim-Bir-Sen Muş Şubesi olarak genel merkezimizin direktifleri doğrultusunda hareket ederek genel merkezimizin yaptığı çalışmalara sahadan-masaya veri sağladık. Çalıştaylar düzenledik, raporlar hazırladık. Bizler büyük bir ailenin, büyük bir davanın, misyonunun temsilcileriyiz. Derdimiz sadece ülkemizin köklerinden beslenerek ayağa kalkması değil, ümmetin ayağa kalkmasıdır. Bu coğrafyaya geldiğimiz günden bugüne hep saldırı altındayız. Bir kuşatılmışlık içerisindeyiz, sinsi planlar yapılarak, ortam ısındırılarak her zaman bu ülkenin değerleri yerli ve milli unsurları ortadan kaldırılmak istenmiştir. Yerli ve milli unsurlara, düşman, zevat ve güruh, demokrasi söylemi kisvesi altında kendi güdümündeki STK ve dernek aparatlarını her zaman saha sürerek yaptığı darbelere, çektiği muhtıralara zemin hazırlamış meşruiyet kazandırmıştır. 27 Mayısı meşrulaştırmak için ’Öğrenciler kıyma makinelerinden geçiriliyor yalanını uydurmuş’ o zamana kadar bin bir çile çekerek baskı ve zülüm gören temiz ve naif duygulara sahip halkı galeyana getirmek istemiş, kendi güdümündeki STK ve dernekleri saha sürmüştür. 28 Şubat’ta ’Biz askeri ayağını gerçekleştirdik. STK’lar da sivil ayağını gerçekleştirsin’ aymazlığını sergileyerek kendi güdümündeki sözüm ona STK aparatlarını yaptıkları çirkinliğe ortak etmek için sahaya davet etmişlerdir. O zaman biz Memur-Sen, Eğitim Bir Sen olarak 18 bin üyemizle karşı koyduk. Sayımıza bakmaksızın karşımızdaki devi, cüce görerek mücadele ettik. Çünkü biz her zaman Bedir’in Arslanlarını kendimize örnek aldık" diye konuştu.
"Artık alan boş değil bizde varız"
"27 Nisan E muhtırası verildiğinde seçilmiş iradenin iradesine ipotek konulmaya çalışıldığında yüksek perdeden ’Artık alan boş değil biz de varız’ diyerek, ’kral çıplaktır’ diyerek muhtıraya karşı seçilmiş iradenin yanında yer aldık, Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını haykırarak demokrasinin güçlenmesi için mücadele ettik" diyen Barışan, şöyle konuştu:
"17-25 Aralık hukuk darbesine dur dedik. Yine 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında alana inen ilk STK olarak darbenin akamete uğraması için sağduyu ve milli bilinci yüksek halkımız ile beraber mücadele ettik. 2001 anayasa referandumunda yetmez ama ’evet’ dedik. 16 Nisan ’evet’ referandumunda sahaya inerek bir çok il ve ilçede programlar tertip ettik, yasal sınırlar çerçevesinde aktif görevler aldık, ülkemizin sağlıklı istikamette yoluna devam etmesi için mücadele ettik. Yerli ve milli sistemin inşası için üzerimize düşeni yapmaya çalıştık."
"Çok çalışmalıyız"
Temsilcilere çalışmalarını arttırmaları çağrısında bulunan Barışan, "Bu milletin, bu ümmetin bizden beklentisi var. Bizi Filistin, Doğu Türkistan, Arakan, Kudüs bekliyor, bütün mazlum coğrafyalar bizi bekliyor, umutların boşa çıkmasını istemiyorsak, akan gözyaşlarının dinmesini istiyorsak, yüzyılın özlemini dindirmek istiyorsak çok çalışmalıyız. Bizler ülkemizin içinde bulunduğu cendereden çıkması için mücadele ediyoruz. Köküne yabancı ağaç, köküne küsen ağaç yeşermez. Onun için içimize yolculukta değerlerimizi merkeze alarak mücadele ediyoruz, Değer ve medeniyet odaklı sendikal mücadele sergiliyoruz. Geçen eğitim öğretim yılı içerisinde 700’e yakın üyemiz tayin, atama gibi nedenlerle gitmiştir. Ama biz her seferinde yeniden Bismillah diyerek kollarımızı sıvayarak giden arkadaşlarımızın yerine yenilerini saflarımıza katmaya çalışıyoruz. İlimizdeki 6 bin çalışanın 3 bini bizim üyemiz. İnşallah bu yıl ki hedefimiz 4 bin olacaktır. Bunu da sizin gayretli çalışmalarınız sayesinde gerçekleştireceğiz. Alana ineceğiz, çalmadık tek bir gönül kapısı bırakmayacağız. Duygusal Saiklerle bizden küsen, bize kırılan arkadaşlarımızı tekrar kazanmak için mücadele edeceğiz. Çalışmalarımızdan bihaber, başka sendikalara zamanında üye olmuş olanlara kendilerini ’Harranlı’ olarak tanımlayanlara ulaşmamız gereken bir hedefimiz var. Bütün bunları saflarımıza katmaya, bunların gönüllerini fatih edasıyla fethetmeliyiz" ifadelerini kullandı.
