Tarih: 15.01.2020 11:37

Ebeveynlerdeki mükemmeliyetçilik öğrencilerde motivasyonu düşürüyor

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - Canada Schools Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmeni Yelda Özdemir, “Not düşüklüğü öğrencinin dikkat ve uyum sorunları gibi nedenlerle olabileceği gibi aile, okul veya öğretmen ile ilgili de olabilir. Evde ve okulda sergilenen aşırı mükemmeliyetçi ve eleştirel tutumlar çocuklarda motivasyon kaybına sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.

Özdemir, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının cuma günü tamamlanacak olması dolayısıyla öğrencilerin karne heyecanına ilişkin yaptığı açıklamada, karnenin öğrencinin derslerle ilgili not durumunu ve devamsızlık bilgilerini içeren bir belge olduğunu anımsattı.

Yelda Özdemir, karne notlarının, dönem boyunca öğrencinin ödev ve sınavlarda elde ettiği puanların ortalamasına dayanarak elde edildiğini, buradaki notlar referans alınarak çocuklara asla başarılı veya başarısız şeklinde etiketlemeler yapılmaması gerektiğini, karnede yer alan notların başarının veya başarısızlığın göstergesi olmadığını belirtti.

Çocukların her alanda başarılı olmasını beklemenin doğru olmadığını aktaran Özdemir, şunları kaydetti:

“Her insanın özel ilgi ve yetenek alanları vardır ve zekasını kullanma biçimi kendine özgüdür. Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre farklı alanlardaki başarılarını keşfetmek, buna uygun yönlendirmeler yapmak, desteklemek ve tek başarısının karne notları olmadığına inandırmak onların özgüvenini destekleme konusunda önem taşır.

Düşük karne notlarının birden farklı nedeni olabilir. Ebeveynler, çocuğa tepki göstermek yerine notlardaki düşüklüğün sebebini araştırmalı ve gelecek dönemler için konuyla ilgili ne gibi önlemler alınacağı konusunda çocukla birlikte karar vermelidir. Not düşüklüğü öğrencinin dikkat ve uyum sorunları nedeniyle olabileceği gibi aile, okul veya öğretmen ile ilgili de olabilir. Evde ve okulda sergilenen aşırı mükemmeliyetçi ve eleştirel tutumlar çocuklarda motivasyon kaybına sebep olabilir.”


- "Kıyaslama yapmayın"


Özdemir, düşük notlar ile ilgili çocukla konuşurken kesinlikle yargılayıcı tutumlardan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Ses tonuna ve vücut duruşuna dikkat edilmelidir. Çocuk, her koşulda ihtiyacı olan noktalarda gerekli desteğin sağlanacağı konusunda ailesinin yanında olduğuna inanmalıdır. Çocuk, kesinlikle daha yüksek notlar almış başka bir çocuk ile kıyaslanmamalı. Bu yaklaşım çocuklarda özgüven sorunlarına, yetersizlik hissine ve başarısızlık inancına sebebiyet verebilir. Bunun yerine çocuk kendi içerisinde değerlendirilmeli ve başarılı olduğu alanlardan yola çıkılarak sağlıklı bir şekilde motive edilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Çocuklara karne hediyesi beklentisi aşılamanın veya yüksek notları neticesinde karne hediyesi almanın doğru bir yaklaşım olmadığını aktaran Özdemir, "Karne hediyesi çocuklarda bir motivasyon sağlar fakat bu çocuğun dıştan denetimli olmasına sebebiyet verebilir. Bu noktada çocuk için öğrenme süreci amaç olmaktan çıkar ve araç haline gelir. Böylelikle çocuk ödülü kazanmak amacıyla yola çıkar, öğrenmeyi önemsemez ve yalnızca notlara odaklanır; yüksek not elde edebilmek için çaba sarf etmek yerine kopya çekmek gibi farklı yollara başvurabilir.” ifadelerini kullandı.

Özdemir, karne hediyesi yerine çocuğun çabasının takdir edilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Öğrenmeyi amaç olarak benimsemiş çocuklar, içten denetimli olur ve öğrenme sürecinden keyif alır. Notları düşük olsa bile kendisini yetersiz hissetmez, çaba harcamaya devam eder. Karne hediyesi yerine çocuğun daha önce yapmak istediği bir şey için ona fırsat verilebilir, ailecek karne günü yemeği yenilebilir ve çocuğun dönem içerisindeki başarısı takdir edilebilir.

Bu şekilde çocuk dış motivasyonlara bağlı bir öğrenme süreci geçirmemiş olur. Ebeveynler, çocuklarının okul veya dersler konusunda yaşadığı güçlükleri anlama ve bunlara çözüm önerileri bulma konusunda destekleyici olmalıdır. Ödevler konusunda baskı yapılmamalı, çocuklara bu konuda olabildiğince destek olunmalıdır.

Tatil süresince tüm ailenin katılabileceği aktiviteler düzenlemek çocukları bir sonraki döneme motive etmek açısından oldukça faydalı olacaktır. Çocuklar, yoğun bir dönemin ardından dinlenmeli ve sürekli ders tekrarları ile boğulmamalıdır. Hem eğlenebilecekleri hem de okul sürecinden soğumayacakları bir tatil geçirmeleri yeni döneme motive ve çaba sarf etmeye hazır bir şekilde başlamaları açısından yararlı olacaktır.”


- “Çocuklar bazı şeylerin farkında olmayabilir”


Özdemir, çocukların birbirlerine heyecanla tatilde yaşadıklarını anlatmayı, tatil sürecini nasıl geçirdiklerinden bahsetmeyi sevdiğini hatırlatarak "Bunu akran zorbalığı olarak nitelendirmek doğru olmaz çünkü çocuk bahsettiği şeyin karşısındakini üzebileceğinin veya etkileyebileceğinin farkında olmayabilir. Bu noktada önleyici çalışmalar önem taşıyor. Aileler tatil öncesi karne hediyesinin sağlıklı olmadığı ve bunun yerine neler yapılabileceği konusunda bilgilendirilebilir ve çocuklarına ilişkin yaklaşımlarına bu şekilde yön vermeleri sağlanabilir.” ifadelerini kullandı.

İkinci dönem 3 Şubat Pazartesi günü başlayacak. İkinci ara tatil ise 6-10 Nisan 2020'de olacak, 13 Nisan'da başlayacak ikinci dönemin ikinci yarısı ise 19 Haziran'da tamamlanarak 11 haftalık yaz tatiline girilecek.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —