Bitlis’in Ahlat ilçesinde Malazgirt Zaferi’nin 948’nci yıl dönümü coşkuyla kutlanıyor. 30 kıl çadırın kurulduğu 1071 Sultan Alparslan Ahlat Otağı’nda karakucak, yağlı ve şalvar güreşi, atlı okçuluk, okçuluk, kökbörü yarışmaları, geleneksel el sanatları çarşısı ile bozkurt oyunlarının oynanacağı bölümler yer alıyor.
Türklerin Anadolu’ya giriş kapısı olarak nitelendirilen Ahlat’ta, Malazgirt Zaferi kutlamaları sürüyor. 1071 Sultan Alparslan Ahlat Otağı’nın kurulduğu Çarho mevkisinde etkinliklerin yapıldığı 400 bin metrekarelik alanda geleneksel el sanatları ve illerin tanıtım stantları kuruldu. Etkinlikler için yaklaşık 30 kıl çadırın kurulduğu alanda karakucak, yağlı ve şalvar güreşi, atlı okçuluk, okçuluk, kökbörü yarışmaları, geleneksel el sanatları çarşısı ile bozkurt oyunlarının oynanacağı bölümler oluşturuldu. Dünyadaki üç Kubbet-ül İslam’dan biri olan Ahlat, Malazgirt ruhunun yeniden yaşatılması için birbirinden güzel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Etkinlik alanında Doğu Türkistan Kazak Türklerinin açtığı geleneksel kıyafet standından Bitlis E Tipi Cezaevi standına kadar birçok stant da yer alıyor.
Börd denilen başlıklar ve geleneksel kıyafetlerini tanıtmak amacıyla Ahlat’ta stant açtıklarını belirten Doğu Türkistan Kazak Türklerinden Turan Bahadır, “Biz kendi kültürümüzü bilmiyoruz. Sahip çıkamıyoruz, o zaman da çocuklar üzerlerinde Spiderman tişörtleri ile geziyorlar” dedi.
Bahadır, özellikle bu tür etkinliklerde yanlarına gelen çocuklara tek tek her şeyi anlattıklarını ifade ederek, “1953 yılında babamlar Türkiye’ye gelmişler. Bizde babadan, dededen kalan börd dediğimiz başlıkları yapıyoruz. Son zamanlarda dizinin de etkisiyle rağbet görmeye başladı. Biz de birazda internetle de yaygınlaştırdık. Genelde yapmış olduğumuz Kazak Türkleri, Kırgızlar, Kırım Tatarları gibi geleneksel kıyafetleri yapıyoruz. Elimizden geldiği kadar Türk kültürünü yaşatmaya çalışıyoruz. Hani bir söz vardır. ‘Geçmişi olmayanın geleceği olamaz’ diye. Bizde bunu az çok bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Çocuklar gelip soruyorlar, bizlerde anlatıyoruz. Tek tek bütün kalpakları çocuklarımıza tanıtmaya çalışıyoruz. Ufakta olsa bir katkı yapıyorsak ne mutlu bize" diye konuştu.
Alanın çok güzel bir etkinlik alanı olduğunu ifade eden Bahadır, "İnşallah tüm Türkiye’nin her yerinde bu tarz etkinlikler oluşur da oralardaki insanlar da biraz kültürlerini öğrenmeye başlarlar. Başka türlü çocuklarımıza öğretemiyoruz kendi kültürümüzü. Mesela bir kovboy şapkası diyorlar. Kovboy dediğimiz bir sığır çobanıdır veya hayduttur. Bir insana sığır çobanı veya haydut dediğin zaman kızar. Ama kovboy gibi olmuşsun dediğin zaman hoşuna gider. İnsanlar bir kovboy şapkasını bu şekilde pazarlamışlar. Biz kendi tarihimizi, kültürümüzü bilmiyoruz. Adamlar öyle bir pazarlıyor ki sanal kahramanlar yapıyorlar. Spidermen, Batman ve Süpermen hepsi hayali kahraman. Ama biz Türklerin çok büyük kahramanları var. Metehan’dan Kürşat’a kadar, Osman Batur’a kadar. Çok büyük kahramanlarımız var hem de bizim bu kahramanlarımızın hepsi gerçektir. Biz kendi milli kültürümüzü bilmiyoruz, sahip çıkmıyoruz. Çıkmayınca da o zaman çocuklar üzerlerinde Spiderman tişörtleri ile geziyorlar” şeklinde konuştu.
Cezmi Olcay adlı vatandaş ise, özellikle bu tür etkinliklere çocukları ile geldiklerini belirterek, “Malazgirt kutlamaları nedeniyle ailece buraya geldik. Çadırları ve geleneksel el sanatlarını gördük. Geçmişimizi ve geleceğimizi tanıma açısından çocuklarımızı da getirdik” dedi.
Abdurrahman Aki adlı vatandaş, “Alana girdiğimde çok büyük bir coşku gördüm. Tabii Anadolu’nun giriş kapısı olan Ahlat’ın hak ettiği değeri yavaş yavaş bulduğuna inanıyorum. İnşallah bu böyle devam eder. Bizi geçmişimize bağlıyor. Geleceğe de ışık tutuyor. Buradaki görülen bu manzara gelecek için bir projeksiyondur. Nasıl ki 1071’de Malazgirt’e yürüdüysek. Allah’ın izniyle önümüze çıkan bütün badireleri 1071’de yendiğimiz gibi bütün badireleri tek tek atlatıp Anadolu’yu tekrar zirveye çıkaracağız” dedi.
Erzurumlu bakırcı ustası Hanifi Dal, Ahlat’a gelerek bakırcılık mesleğini tanıttığını ve satış yaptığını söyledi.
Bitlis E Tipi Kapalı İnfaz Kurumu da etkinlik alanında stant açarak mahkumların yapmış oldukları bakır işleme ürünlerini sergiliyor. Cezaevinde tutukluların yapmış olduğu el ürünleri ile Malazgirt Zaferi gibi önemli bir etkinlikte yer almanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Bitlis E Tipi Kapalı İnfaz Kurumu İkinci Müdürü Bayram Çalışkan, “Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Bitlis E Tipi Kapalı İnfaz Kurumu olarak kurumumuzda hükümlü tutukların yapmış olduğu el ürünlerini bugün Ahlat’ta tanıtım için buradayız. Kurumumuzda kalan hükümlü tutukların iyileştirme açısından yapmış oldukları ürünlere buraya gelen vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Bilindiği üzere 1071 Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü münasebeti ile bu törende Anadolu’ya Türk mührünün vurulduğu Ahlat’ta bizde cezaevi olarak görev alalım istedik. Bu münasebetle buradayız. Ürünlerimiz kendi atölyelerimizde iyi halli dediğimiz mahkumlar tarafından üretilen ürünlerdir” diye konuştu.