Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" ifadesinin uluslararası toplumu barışa davet eden en etkili formüllerden biri olduğunu söyledi.
ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) küresel barış ve istikrar arayışlarında diğer uluslararası örgütlere kıyasla büyük potansiyele ve avantaja sahip olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisinin, İİT ülkelerinden gelen diplomatlar için düzenlediği "Barış İçin Arabuluculuk Sertifika Programı"nın ikincisinin açılışı Dışişleri Bakanlığında yapıldı.
Burada konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, düzenlenen programın barış ve arabuluculuk için atılan önemli adımlardan biri olduğuna dikkati çekerek, dünyanın daha fazla kaos ya da daha fazla barış içeren bir yol ayrımında olduğunu anlattı.
Türkiye'nin her zaman barıştan yana olduğunu vurgulayan Kıran, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünü hatırlattı.
Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" ifadesinin de uluslararası toplumu barışa davet eden en etkili formüllerden biri olduğunu, Türkiye'nin kapsayıcı ve sürdürülebilir barışı desteklediğini belirtti.
"Türkiye arabuluculuk faaliyetlerinde lider rol üstleniyor"
"Türkiye, bu çalkantılı bölgede ve bölge dışında arabuluculuk faaliyetlerinde lider rol üstleniyor." diyen Kıran, Astana sürecinin Türkiye'nin Suriye'de çözümden yana ortaya koyduğu çabalarına bir örnek olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin Somali ve Filipinler'de yürütülen barış süreçlerine verdiği desteğin de sorunlara barışçıl çözüm bulma konusundaki kararlılığının göstergesi olduğunu aktaran Kıran, 2010'da Türkiye'nin Finlandiya ile Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında Barış İçin Arabuluculuk Girişimi'ni başlattığını hatırlattı.
Kıran, Türkiye'nin İİT Arabuluculuk Dostları Temas Grubu'nun eş başkanı olduğunun da altını çizerek, bu grubun odağında İİT üyesi ülkelerde sorunların barışçıl yollarla etkin çözümü için arabuluculuğun önemine ilişkin farkındalık oluşturmak olduğunu bildirdi.
İİT'nin, kapsadığı coğrafya ve nüfus göz önünde bulundurulduğunda BM'den sonraki en büyük uluslararası örgüt olduğuna değinen Kıran, "İİT, küresel barış ve istikrar arayışlarında diğer uluslararası örgütlere kıyasla büyük potansiyele ve avantaja sahip. Bu nedenle, İİT'nin kapasitesini hızlı, zamanlı ve etkin şekilde arttırarak günün şartlarına uyum sağlamaya gereksinim duyduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Kıran, İİT ailesi içinde barış ve arabuluculuğa yönelik artan ilgiden memnuniyet duyan Türkiye'nin, bu konudaki taahhütlerine bağlı olduğunun altını çizdi.
İİT'den genç diplomatların bu konudaki eğitimini de önemsediğini vurgulayan Kıran, bu yıl ikincisi düzenlenen Barış İçin Arabuluculuk Sertifika Programı'nda emeği geçenlere teşekkür etti.
Programın, yüzyıllara uzanan Türk diplomasi geleneği ile çağın uluslararası eğilimleri göz önünde bulundurularak hazırlandığını anlatan Kıran, şöyle devam etti:
"Ne kadar fazla paylaşımda bulunursak birbirimizden o kadar çok şey öğreniriz düşüncesini benimsiyoruz. Bakanlığımız her zaman İİT üyesi dost milletlerle deneyimlerini paylaşmaya hazırdır. Geçen yıl ikili ve çoklu programlar vesilesiyle İİT ülkelerinden yaklaşık 125 diplomatı misafir ettik. Bugün Azerbaycan, Bangladeş, Burkina Faso, Kamerun, Çad, Gambiya, Kuveyt, Maldivler, İİT, Katar, Pakistan, Filistin, Sudan ve Özbekistan'dan 50 seçkin diplomatı ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz."
"Barışçıl uyum ve çözüme ulaşmak için ortaya konan çabalara katkı sunuyor"
İİT Siyasi İşler Bölümü Uluslararası Organizasyon ve Avrupa İşleri Direktörü Büyükelçi Mahmud Muhammed Murad er-Reisi de "Barış İçin Arabuluculuk Sertifika Programı"na katkı verenlere teşekkür ederek, "Bu kursun, katılımcıların arabuluculuğa dair kavram ve yöntemler hakkında bir anlayış geliştirmesine, karşılaşacakları küresel ve bölgesel arabuluculuk sınamalarına en uygun yanıtları vermesine yardımcı olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
İİT'nin kuruluşundan bu yana küresel barış, güvenlik, uyum ve kalkınma için çalıştığını kaydeden Murad el-Reisi, "Müslüman toplulukların ve azınlıkların refahını desteklemek İİT'nin öncelikli gündemidir. Bu kapsamda İİT, barışçıl uyum ve çözüme ulaşmak için ortaya konan çabalara katkı sunmaktadır." dedi.
Murad er-Reisi, İİT'nin İslam dünyasının ortak sesi olarak ortaya çıkan ihtilaflarda barışçıl ve adil çözümü sağlamak için ana rolü üstlendiğini aktardı.
"Barış İçin Arabuluculuk Sertifika Programı"nın açılış toplantısında, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mesut Özcan ve Dışişleri Bakanlığı Dış Politika Analiz ve Eşgüdüm Genel Müdürü Büyükelçi Burak Akçapar da Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisinin çalışmalarına, Türkiye'nin üstlendiği arabuluculuk ve barış inisiyatiflerine ilişkin katılımcılara hitap etti.
Toplantı, katılımcılarla birlikte fotoğraf çekilmesinin ardından sona erdi.