Dünya barış aktivisti heykeltıraş Murat Alınak, korona virüs (covid-19) hakkında basın açıklaması yaparak, “Bir sanatçı olarak en büyük temennim ve dileğim sağlıklı bir Dünya için bu salgının bir an önce durdurulması ve aşısının geliştirilmesidir” dedi.
Uzun yılladır sanat alanında çalışmalarına devam eden ve aynı zamanda Dünya barış aktivisti olarak, özellikle Doğu, Batı blokları ve Orta doğu barışı için girişimlerini sürdüren heykeltıraş Murat Alınak, son 4 aydır küresel anlamda bütün Dünyayı tehdit eden ve hızla yayılan korona virüs, yeni (Covid -19) ile ilgili yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi:
“Şimdiye kadar korona virüs ile ilgili Dünya basın ve medya organlarında, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan habere bakıldığında bu salgınla ilgili çok bilgi kirliliğinin bulunduğu, farklı amaçlar çerçevesinde dezenformasyonların olduğunu dile getirdi.
Bilindiği gibi Korona virüs salgını insan bağışıklık sistemi üzerinde büyük tahribatları olan, var olan grip ailesinde mevcut olan ve mutasyona uğrayarak gelişen ve dünyaya yayılan bir salgındır. Tıbbi bilimsel otoriteler tarafında Covid-19 adıyla anılan bu hastalığın çıkış noktasının hayvan kaynaklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
12 Aralık 2019 tarihinde Çin in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde bir hayvan pazarında ortaya çıktığı bilinen Korona virüs (Covid-19) salgınının şimdiye kadar altı kıta, 118 ülkeye yayıldığı, ölü sayısının 4500 civarında olduğu ve hastalık taşıyan 120 binden fazla insanın olduğu gelen korkutucu haberler arsındadır.
Dünya insanlık tarihine bakıldığında bu tür salgınların ve değişik niteliklere sahip olan ölümcül salgınların çok büyük toplu ölümlere yol açtığı görülmektedir. Nitekim Kara vebanın 1331 yılında yine Çin de ortaya çıktığı ve ticari gemilerle, tüccarlar vasıtasıyla bütün Dünya ya yayılarak, o tarihte sadece Avrupa da 28 milyon insanın ölümüne sebebiyet verdiği, bunun yanında 1918 tarihinde İspanyol Gribi olarak bilinen salgında ise yine milyonlarca insanın hayatını kaybettiği tarihi kayıtlarda mevcuttur.
Günümüzde küresel anlamda pandemi düzeyine ulaşan Covid-19 salgınının sürekli mutasyona uğrayarak değişim göstermesi bu salgınla ilgili bilimsel mücadeleleri ve bilimsel stratejileri olumsuz yönde etkilediği gelen haberler arasındadır.
Günümüzde Korona virüs, (Covid-19) salgını nedeniyle Küresel anlamda, büyük bir krize dönüşen bu salgın krizinin birçok ülkede sosyal kaoslara yol açtığı, başta sağlık ve gıda alanında, tüm sosyal anlarda, eğitim, kültür, turizm, dini vecibeler, uluslar arası ticaret ve ekonomiksel sektörlerde her şeyi bloke ettiği, kısaca gün geçtikçe hayatı durma noktasını getirdiği güdülmektedir. Bu konuda bu salgının durdurulması için başta Birleşmiş Milletler, WHO, ve Dünyada ki bütün üst düzey bilimsel araştırma otoritelerine büyük görevler düştüğü kanaatindeyim.
Korona virüs (Covid-19) ün kliniksel semptomları bireylerde genel olarak yüksek ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, üst solunum yolu hastalıkları, nefes darlığı, böbrek yetmezliği şeklinde olup bireylerin bağışıklık sistemlerine göre farklılıklar göstermektedir; antibiyotik türevlerinin etki edemediği bu virüs ile mücadele etmenin tek yolunun başta temizlik kuralları, temiz hava, temiz su, temiz gıda, vitaminler, mineraller, vücut egzersizleri doğru ve doğal beslenme ve en önemlisi bağışıklık sistemin daima güçlü tutularak, kaliteli anti virüs koruyucu maskelerin kullanılmasıdır.
Günümüzde bütün Dünya devletleri bilim kurulları, bilim enstitüleri bu salgının durdurulması için çok büyük çalışmalar sarf etmekte ve Covid-19 aşısının bulunması için bilimsel anlamda özellikle mikrobiyoloji alanında laboratuvar ortamlarında geceli, gündüzlü birçok kliniksel deneyler ve araştırmalar yapılmaktadır. Bir sanatçı olarak en büyük temennim ve dileğim sağlıklı bir Dünya için bu salgının bir an önce durdurulması ve aşısının geliştirilmesidir.”