Dağa kaçırılan çocukları için sorumlu tuttukları HDP'nin il başkanlığı binası önünde 3 Eylül'de oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti sürüyor.
DİYARBAKIR (A.A) - Oğluna kavuşana kadar eylemini sonlandırmayacağını kaydeden Üçdağ, kar ve yağmur yağsa dahi eyleme devam edeceğini belirtti.
"KENDİ ÇOCUKLARININ ELİNE KEMAN VERDİLER"
Çocuğundan ayrı kaldığı için zorluk çektiğini anlatan Üçdağ, şunları söyledi:
"Biz onlardan sadece evladımızı istiyoruz. Evlatlarımız gelmezse kar kış da olsa son kişi ben dahi kalsam eylemimi sürdüreceğim. Ne zaman ki çocuğumu bana getirirlerse o zaman bitiririm. Benim çocuğum Kur'an-ı Kerim'i ezberlemişti, hafız olacaktı. Onun da benim de hayallerimiz vardı. Neden benim çocuğumun hayalini yıktılar, onun eline silah verdiler. Kendi çocuklarının eline keman verdiler, özel okullarda okuttular. Benim çocuğum neden orada kalsın."
4 yıldır oğlu Fatih'ten haber alamadığını belirterek eylemini sürdüren Sevda Demir ise evladı için sonuna kadar eylemini sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi.
"OĞLUM GELENE KADAR BURADAN AYRILMAYACAĞIM"
Çocuğunun kandırılarak HDP il binasından dağa götürüldüğünü söyleyen Demir, şöyle devam etti:
"Oğlum gelene kadar buradan ayrılmayacağım. Nasıl götürdülerse öyle de getirsinler. Oğlumu çok özledim onun hayalleri vardı. Oğlumun gençliğini, hayallerini çaldılar. 53 gündür buradayım, sonuna kadar da devam edeceğim. 3 yerimden ameliyatlıyım soğukta kalmamam gerekiyor ancak yine de oğlum gelene kadar gitmeyeceğim. Sürekli gözyaşı döküyorum, yemek yiyemiyorum. Sürekli onun hayalleriyle yaşıyorum."
"KIZIMI ÇOK ÖZLEDİM, FADİME GELİNCEYE KADAR BURADAYIM"
Yaklaşık 4 yıl önce 18 yaşındayken kaçırılan kızı Fadime için oturma eylemine katılan anne Hatice Levent, kızını çok özlediğini söyledi.
Evladının ve kaçırılan tüm çocukların ailelerine verilmesini isteyen Levent, kimseyle bir sorunlarının olmadığını belirtti.
"YAVRUM OKUYARAK BANA BAKACAKTI"
Çocuğunun yanına gelmesini isteyen Levent, şöyle konuştu:
"Yavrumun eli silah tutmayacak, kalem tutacak. Ciğerimi kopardılar. Benim yavrum onların işine yaramaz. Yavrumu dizimin dibine yollasınlar. Tüm anaların evlatlarını yollasınlar. Biz garibanız, yavrum okuyarak bana bakacaktı. Karıncaya basmazdı. Çocuğumu arkadaşları götürdü, kuyuya attı. Yavrum arkadaşlarının kurbanı oldu. Yavrum gittikten sonra beni aradıkları telefonu bile kırdım. 52 gündür buradayız. Yavrularımız gelinceye kadar burada beklemeye kararlıyız. Herşey boğazımda düğümleniyor. Sadece yavrularımızı göndersinler."