Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, cuma namazı hutbesinde depremin bir kıyamet örneği, alıştırması olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bursa'da cuma namazı kıldırdı ve "Afetlere Karşı Bilinçli Olalım" konulu hutbe irat etti.
Erbaş, Ulu Cami'de cemaate okuduğu hutbede, ülkenin geçen hafta büyük bir depremle sarsıldığını, hüzün ve kederin yürekleri dağladığını söyledi.
Yaralılar ve evini, barkını yitirenler için seferber olunduğunu aktaran Erbaş, afet gerçeğiyle bir kere daha yüzleşildiğini belirtti.
Erbaş, depremde vefat edenlere rahmet, yakınlarına sabır dileyerek, "Rabb'im yaralılarımıza şifalar ihsan eylesin. Depremden zarar görenlere en kısa zamanda toparlanmayı, yaralarını sarmayı, hayata tutunmayı nasip eylesin. Milletimizi bu tür afetlerden muhafaza buyursun." dedi.
"İNSANOĞLU DEPREME ENGEL OLAMAZ"
Kainatın düzeni ve işleyişinin "sünnetullah" denilen ilahi kanunlara göre cereyan ettiğini ifade eden Erbaş, şunları ifade etti: "Cenabıhak bu kanunları sonsuz kudretiyle ve ilmiyle belirlemiştir. Toprağın, rüzgarın, suyun ya da ateşin kendine has bir yapısı ve dengesi vardır. İnsanoğlu bu yapıyı bilerek ve bu dengeyi koruyarak yaşamak durumundadır. Deprem de ilahi kurallara uygun biçimde meydana gelir. İnsanoğlu depreme engel olamaz, depremin zamanına ve şiddetine müdahale edemez ama depremde zarar görmemek için çeşitli önlemler alabilir. Zira deprem, sel, yangın gibi doğal afetler karşısında can ve mal kaybının en aza indirilmesi, ancak gerekli tedbirleri almakla mümkündür. Yüce Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır, (Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele.)"
"TEDBİRİMİZİ ALMAK ZORUNDAYIZ"
Erbaş, müminin imtihan dünyasında farklı sıkıntılarla karşılaşacağını bilerek yaşadığını anlatarak, "Sınırlı ve aciz bir varlık olduğunun, kul olarak Rabb'ine muhtaçlığının farkındadır. Sıkıntılar karşısında elinden geldiği ve gücü yettiği kadar mücadele eder. Aklını, bilgisini, tecrübesini kullanarak tedbirini alır, sonrasında ise imanı gereği, teslimiyet ve tevekkül ile hareket eder. Yüce Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de bunu şöyle ifade buyuruyor; 'Üzerine düşeni yaptıktan sonra Allah'a tevekkül et.' Demek ki müminler olarak hem dünya hem de ahiret için tedbirimizi almak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı'ndan deprem ve kıyamet hutbesi
DEPREM KIYAMETİN BİR ALIŞTIRMASI
Ali Erbaş, depremin dünya ve ahiret için bir uyarıda bulunduğunu dile getirerek, insanlara, "Evlerinizi, binalarınızı sağlam yapın, her an gelebilirim." dediğini ifade etti.
Depremin kıyametin bir örneği, alıştırması olduğunu söyleyen Erbaş, "Ölüm gibi ne zaman geleceği belli değil. Onun için ey insanlar, hazır olun. Ölüme hazır olun. Tedbirinizi alın, ibadetlerinizi ihmal etmeyin. Her an deprem vesilesiyle ya da başka türlü sebeplerle ölüm bizi bulabilir. Onun için hem dünyalık hem ahiretlik tedbirlerinizi alın." diye konuştu.
"ALLAH GEVŞEKLİKTEN HOŞLANMAZ"
Erbaş, takdirin Allah'a ait olduğunu, müminlere tedbir alma ve tevekkül etmenin düştüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti: "Resulü Ekrem Efendimiz, musibetler karşısında tavrımızın nasıl olması gerektiğini şöyle anlatır, 'Allah ihmalkarlık ve gevşeklikten hoşlanmaz. Senin akıllı davranman gerekir. Fakat artık yapabileceğin bir şey kalmadığı zaman, Allah bana yeter. O, ne güzel vekildir' de. Öyleyse acı tecrübelerden ders alalım. Güvenli bir hayat için afetlere karşı hazırlıklı olalım. Tabiatın dengelerine ve yaşadığımız bölgenin gerçeklerine uygun, doğru ve sağlam adımlar atalım. Ailemizi afet ve acil durumlar hakkında bilgilendirelim."
"Hamdolsun ki dün olduğu gibi bugün de inancı, mezhebi, etnik kökeni ve düşüncesi ne olursa olsun milletçe el birliğiyle yaralarımızı sarıyoruz. Devletimizin desteği ve milletimizin dayanışması her türlü takdirin üzerindedir elhamdülillah" sözlerine yer veren Erbaş, "Devletimizin desteği ve milletimizin dayanışması her türlü takdirin üzerindedir elhamdülillah. Sevgili Peygamberimizin müjdesi ise bu aziz, fedakar ve cömert milletimizi beklemektedir; Efendimiz buyuruyor ki, bir kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun yardımcısıdır." dedi.
Erbaş, hutbenin ardından cuma namazını kıldırdı.