Çin’in gerçekten sınırı aşan zulmü sonrası zaten dile getirilen haklı isyanlara devletimiz hamdolsun en sonunda el attı. Özellikle Uygur Ozanın vefatı sonrası artık kaçınılmaz bir şekilde ciddi bir uyarı gitti. Bunu sadece uyarı olarak görmeyin bu devletler arası bir adım olduğu için, iş artık daha ciddiye binecek. Tıpkı Cemal Kaşıkçı olayında olduğu gibi Çin’de dünyada aynı sorgulamaya tabi tutulacak.
Neden savaş neden ilişkileri kopartmıyoruz derseniz. Bunun kimseye hiç bir faydası yok. Asıl yapılan Çin'i dünyada bu konu hakkında rezil ederek, dünya kamuoyunda Suud gibi köşeye sıkıştırmak.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada yazılanlar ise aynen şöyle;'Keyfi tutuklamalara maruz kalan bir milyondan fazla Uygur Türkünün toplama kamplarında ve hapishanelerde işkence ve siyasi beyin yıkamaya maruz bırakıldıkları artık bir sır değildir. Kamplarda alıkonmayan Uygurlar da büyük baskı altında bulunmaktadır. Yurtdışında yaşayan Uygur asıllı soydaş ve vatandaşlarımız bu bölgedeki akrabalarından haber alamamaktadır. Binlerce çocuk ebeveynlerinden uzaklaştırılmış, yetim kalmıştır. 21. yüzyılda toplama kamplarının yeniden ortaya çıkması ve Çin makamlarının Uygur Türklerine yönelik sistematik asimilasyon politikası insanlık adına büyük bir utanç kaynağıdır.”
Burada yazılanlar aslında üstü örtülü bir tehdit. Utanç kaynağı sözü bu işin ilk başta da dediğimiz gibi nere gideceğini gösteriyor. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Dualarınızi eksik etmeyin lütfen inşaallah.
SİZDEN İSTEĞİMİZ
Bu gönderiyi beğenerek, sosyal medyada paylaşarak veya whasapp'tan telefon rehberinizdeki kişilere göndererek daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilir, daha fazla insanın bu konu hakkında bilinçlenmesine destek verebilirsiniz..