Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: İnsan Hakları Eylem Planı AB ile ilişkilerimize de katkı sağlayacak

İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin çalışmaları yürüten Adalet Bakanlığı başta olmak üzere katkı sunan tüm kurumlara teşekkür eden Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı ve AB Başkanlığı olarak sürece her türlü katkıyı sağladıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, İnsan Hakları Eylem Planı'nın amacının, vatandaşların hak ve özgürlük alanlarını genişletmek ve insan hakları konusunda bugüne kadar uygulamada yer alan aksaklıkları gidermek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yargı bağımsızlığı, yargının tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğünü daha da güçlü bir şekilde tesis etmeyi amaçlıyor. Bu reform sürecinde biz de tüm referans belgelerini sağladık, ilettik. Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Birleşmiş Milletler, AB gibi, yine kendi Anayasa Mahkememiz gibi önemli uluslararası kurumların tüm referansları dikkate alındı.

Bu süreçte özellikle Avrupa Konseyi ve AB ile de danışmalarda bulunduk. İster istemez, biraz önce söylediğim gibi, temel hak ve özgürlükler alanını genişletirken, AB ve Avrupa Konseyi gibi kurumlarla ilişkilerimize de katkı sağlayacaktır."

Çavuşoğlu, 18 Şubat'ta Mısır'ın Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri için ilan ettiği ruhsat sahalarından 18. saha ile Türk kıta sahanlığının sınırlarını kabul ettiğine dair yorumların sorulması üzerine, Mısır'ın 2020'de Yunanistan'la anlaşma imzaladığı zamanda da Türkiye'nin kıta sahanlığının güney sınırlarına saygı duyduğunu belirtti.

Mısır'ın Türkiye'nin kıta sahanlığının içine girmeden kendi kıta sahanlığı içinde sismik araştırma ve faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Mısır, bizim kıta sahanlığımıza saygı göstermeye devam ediyor, biz bunu olumlu karşılıyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye ve Mısır'ın Doğu Akdeniz'de en uzun karası ve sınırları olan iki ülke olduğuna dikkati çekerek, "İlişkilerimizin seyrine göre biz de Mısır'la deniz yetki alanlarını müzakere ederek bir anlaşma imzalayabiliriz." dedi.

Gürcistan'da yeni bir hükümet kurulması sonrasında Zalkaliani'yi tekrar dışişleri bakanı seçilmesi dolayısıyla tebrik eden Çavuşoğlu, mevkidaşıyla hem bölgesel hem de küresel meseleleri ele aldıklarını aktardı.

Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Larissa kentinde meydana gelen depreme ilişkin, "Komşu Yunanistan'a geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Umarım ihtiyaç duyulmaz, umarım can kaybı olmaz ama ihtiyaç duyulduğu halde nasıl geçmişte Türkiye ve Yunanistan'da depremler meydana geldiği zamanda birbirimizi desteklediysek, elimizden gelen desteği vereceğimizi vurgulamak isterim." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin komşusu ve stratejik ortağı olan Gürcistan'la her alanda ilişkileri geliştirmek istediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, ilişkilerin 100. yılının kutlandığına dikkati çekti.

Çavuşoğlu, 3. Yüksek Düzeyli Stratejik İş birliği Toplantısı'na ilişkin hazırlıkların başlatıldığını, ekonomik ilişkilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen azalmadığını ancak iki ülkenin de ilişkileri daha da geliştirmek istediğini belirtti.

Çok sayıda Türk firmasının Gürcistan'a yatırım yaptığına ve önemli projeleri üstlendiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğini artırmak için hukuki zemini de geliştirmek gerektiğini, bu bağlamda mevcut anlaşmaların güncellenmesi ve yeni anlaşmaların imzalanması hususunu ele aldıklarını kaydetti.

Çavuşoğlu, mevkidaşıyla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele başta olmak üzere güvenlik iş birliğini ve bölgedeki ortak stratejik projeleri değerlendirdiklerini ifade etti.

Karabağ ateşkesinin ardından bölgenin istikrarı için atılacak adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki süreç için Azerbaycan'dan '3 artı 3' formatında bir teklif geldi, bunu destekliyoruz. Gürcistan'ın bazı rezervleri var çok iyi anlıyoruz ama her halükarda bizim Gürcistan'ın da içinde olduğu bölgesel mekanizmalara ve iş birliğine Türkiye olarak desteğimiz artarak devam edecektir."

Konuya ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, amacın; bölgede barış ve huzuru, istikrarı kalıcı kılmak, lojistik, ticaret ve enerji dahil birçok konuda iş birliği içinde güven artırıcı adımlar atmak olduğunu kaydetti.

Gürcistan'ın bu konulardaki temkinli yaklaşımlarını anlayabildiklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Böylesine zor şartlarda özellikle Güney Osetya ve Abhazya probleminden dolayı ikili düzeyde gerçek anlamda bir diyaloğun başlaması zor olabilir. Ama çoklu formatta belki diyaloğu başlatmak da faydalı olabilir. Sonuç olarak bizim, Gürcistan'ın bu konudaki tutum ve kararlarına da saygı duymamız gerekiyor." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan mekanizmasına da önem verdiklerini, Gürcistan'daki hükümet değişimi nedeniyle ertelenen üçlü toplantıyı da en kısa zamanda gerçekleştireceklerini bildirdi.

Başta Bakü-Tiflis-Kars, Bakü-Tiflis-Erzurum ve Trans Anadolu Boru Hattı Projesi (TANAP) gibi lojistik projelerin güçlendirilmesini ve özellikle bu konularda bölge ülkelerinin iş birliğinin yanında, Orta Asya ülkeleriyle iş birliğini geliştirme konusunda atılması gereken adımları da görüştüklerini kaydetti.

Çavuşoğlu, Kafkasya bölgesinin istikrarı ve huzurunun büyük önem taşıdığını, kalıcı istikrar ve barış için ülkelerin toprak bütünlüğüne önem verildiğini belirterek, "Nasıl Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü destekliyorsak, aynı şekilde Güney Osetya ve Abhazya dahil Gürcistan'ın toprak ve sınır bütünlüğüne çok güçlü bir şekilde destek veriyoruz." ifadesini kullandı.

Bu yıl düzenlenmesi planlanan NATO Zirvesi'nde Gürcistan'a ilişkin bir gelişme olup olmayacağının sorulması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin tüm NATO toplantılarında Gürcistan'a desteğini açık ve net bir şekilde ifade ettiğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, "Gürcistan'ın Avrupa-Atlantik bağlarının daha da güçlenmesini destekliyoruz ve aynı şekilde NATO ve Gürcistan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi ve üyelik süreciyle ilgili adımların atılması konusunda da düşüncelerimizi her zaman net bir şekilde söylüyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'nın, Türkiye'nin AB ile ilişkilerde vize serbestisi için geri kalan kriterleri de karşılayacak şekilde hazırlandığını vurguladı.

Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için müzakere sürecinde açılması gereken fasılların yanı sıra açılıp da kapanmayan fasılların da bulunduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bu eylem planıyla beraber o fasılların açılış ve kapanış kriterlerini de gerçekleştirmiş olacağız. Hem vize serbestisi konusunda hem de üyelik sürecinin tekrar canlandırılması konusunda bunlar yeterli mi? Bizim tarafımızdan yeterli ama AB tarafından yeterli mi? Hayır. Peki, ne gerekiyor? Siyasi irade gerekiyor. Yani AB tarafında bir samimiyet ve siyasi irade görmek istiyoruz."

Çavuşoğlu, Türkiye'nin 23. ve 24. fasıllarla ilgili açılış kriterlerini yerine getirmiş olmasına rağmen bu fasılların bloke edildiğini ve açılmadığını hatırlatarak, "Siyasi kararlarla bu müzakere süreci maalesef sadece yavaşlatılmadı, son zamanlarda durduruldu." dedi.

Vize serbestisi konusunda yerine getirilmesi beklenen 4-5 kriterde de çok önemli mesafe kaydedildiğini belirten Çavuşoğlu, "AB, Gürcistan'a ve Ukrayna'ya gösterdiği esnekliğin yarısını gösterse bugün vize serbestisini başlatabilirdi." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Ankara kriterlerini de esas alarak bu reformları sürdüreceğinin altını çizerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomiyle ilgili reform çalışmalarını da gelecek hafta kamuoyuyla paylaşacağını kaydetti.