Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İnşallah fethin 600. yıl dönümü olan 2053'te gençlerimize ecdatları Fatih'e layık bir Türkiye bırakacağız.' dedi.
İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rabb'imden bu millete nice fetihler, nice zaferler, nice rızasına uygun başarılar nasip etmesini diliyorum. Fethin yadigarı Ayasofya'yı bu anlamlı günde mahzun bırakmayan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum." dedi
Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya'da düzenlenen "Fetih Şöleni" etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'da, Eminönü Yeni Cami İmam Hatibi Ferruh Muştuer tarafından okunan Fetih Suresi'ni dinledi, duaya iştirak etti.
Konuşmasına besmele ile başlayan Erdoğan, Fetih Suresi'nin Türkçe mealinin bir bölümünü okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okuduğu bölüm şöyle:
"Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Bütün bunlar Allah'ın, inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
Ey Muhammed! Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar! Allah'a ve Peygamber'ine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye Peygamber'i gönderdik. Sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükafat verecektir. Bedevilerin geri bırakılanları sana, 'Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile.' diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: 'Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.'
Ey münafıklar! Siz aslında, Peygamber'in ve inananların bir daha ailelerine dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helakı hak eden bir kavim oldunuz. Kim Allah'a ve Peygamber'ine inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkarcılar için alevli bir ateş hazırladık. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Allah, size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vadetmiştir. Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. Allah, böyle yaptı ki, bunlar müminler için bir delil olsun, sizi de doğru bir bir yola iletsin. Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka kazançlar vardır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. İnkar edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost ne bir yardımcı bulabilirlerdi. Allah'ın öteden beri işleyip duran kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın."
"O gün fethedilen bir toprak parçası değil, milyonlarca gönüldür"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünü Fatih Sultan Mehmet'in emaneti Ayasofya'da Fetih suresi okunmak ve dualar edilmek suretiyle yad edilmesinin önemli olduğuna inandığını dile getirdi.
İstanbul'un, Fetih Suresi'ndeki müjdelere nail olmak için yanıp tutuşan bir Fatih ve en az kendisi kadar buna iman etmiş askerleri tarafından fethedildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul kuşatması 50. gününe ulaştığında sabırsızlanır, canı sıkılır, haber gönderip Akşemseddin Hazretleri'ne bu durumun sebebini sorar. Cevap şöyle gelir: 'Zafer için üç şartı esasi mevcuttur Padişahım. Hulusi niyet, fena hareketlerden haya, emirlere itaat. Kemali sükunet ve intizamla verilen emirleri eksiksiz icra ediniz, ettiriniz. İmani bir heyecanın verdiği galeyan ile muharebeye koşunuz. Malik olduğunuz liyakati gösteriniz. Zillet geride, şehadet ileridedir ve inşallah fetih yakındır.' Fatih'i en sıkıntılı günlerinde yeniden coşturan Akşemseddin Hazretleri'nin bu mesajı esasen Fetih Suresi'nin kısa bir tefsiridir.
'Ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır.' diyen Fatih, nihayet 1453 yılının 29 Mayıs'ında hedefine ulaşmıştır. 29 Mayıs günü el değiştiren sadece bir şehir değildir. O gün fethedilen bir toprak parçası değil, milyonlarca gönüldür. Bir devrin kapanıp yeni bir devrin açıldığı bu tarih, insanlığın hafızasında asla silinmeyecek yer bırakmıştır."
"Kendi hayatımızı da bu şehre adadık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fethin yıkmanın değil inşa etmenin, imhanın değil ihyanın, zulmün değil adaletin, zilletin değil erdemin, nefretin değil sevginin sembolü olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bu şehri sadece fethetmekle kalmadık, biz 'İstanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar.' diyerek onun güzelliğine güzellikler katmak için yüzyıllarımızı harcadık. Kubbelerimiz, minarelerimiz, çeşmelerimiz ve bahçelerimizle her semtini birbirinden farklı desenlere bezedik. Yedi tepesine yedi kandil yaktık, boğazına gerdanlıklar taktık. Her karışını sevgiyle suladık, imar ettik. İstanbul'u çıkarttığınızda dünya tarihinin yeniden yazılması gerektiğine yürekten inanarak bu şehre sahip çıktık. Kendi hayatımızı da bu şehre adadık. Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak bu şehre yaptığımız her hizmet, bizim için hem bu dünyada hem öteki dünyada birer berat belgesidir. Fatih'in izinden giderek asıl olanın gönüllerin fethi olduğu anlayışıyla hep gönüller yapmak, gönüller kazanmak için çalıştık. Allah'ın yardımı, milletimizin desteği, gönül sultanlarının duasıyla önümüze çıkan her engeli aştık."
"Gençlerimize ecdatları Fatih'e layık bir Türkiye bırakacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, girdikleri her mücadeleden alınlarının akıyla çıkmayı başardıklarını belirterek, "İnşallah fethin 600. yıl dönümü olan 2053'te gençlerimize ecdatları Fatih'e layık bir Türkiye bırakacağız. Malazgirt Zaferi'nin bininci yılı olan 2071 için ise çok daha büyük hedeflere yelken açacağız." dedi.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmed Han başta olmak üzere bu toprakları vatan kılan tüm kahramanlar, gaziler ve şehitleri saygıyla yad eden Erdoğan, "Rabb'imden bu millete nice fetihler, nice zaferler, nice rızasına uygun başarılar nasip etmesini diliyorum. Fethin yadigarı Ayasofya'yı bu anlamlı günde mahzun bırakmayan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
"Fetih ruhu kazanacağımız büyük başarılar adına bize ilham vermeye devam edecek"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Fatih Sultan Mehmet Han ve kutlu ecdadı rahmet ve minnetle andığını dile getirdi. Asırlardır gururu ve coşkusu her yıl daha da artan fethin yıl dönümünde anlamlı bir akşam yaşandığını ifade eden Ersoy, anlamlı mesajları için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
Son birkaç aydır salgınla mücadelede Erdoğan'ın liderliği ve yol göstericiliğinin bütün dünyada hayranlık uyandıran ve örnek gösterilen bir başarı sağladığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
"Artık tedbirleri elden bırakmadan normalleşme sürecine girmiş bulunuyoruz. Böylesi önemli bir dönemeçte fetih ruhu, öze dönüşümüz ve her anlamda kazanacağımız büyük başarılar adına bizlere ilham vermeye devam edecek. 'Toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz.' demişti Fatih Sultan Mehmet. Bu gönül mücadelemizde milletimizin her ferdini en kalbi duygularımla selamlıyorum."
Bakan Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan izin isteyerek Ayasofya'da düzenlenen Fetih Şöleni'ni başlattı.