CUMA HUTBESİNİN KONUSU: 'MÜMİN SORUMLULUK SAHİBİDİR'
Her hafta cuma namazı öncesi camilerde okunan Cuma hutbesinin konusu bu hafta "Mümin Sorumluluk Sahibidir" oldu.
81 ilde cuma namazı için saf tutan Müslümanlara anlatılan Cuma hutbesinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) sözleri ve buyruklarına da yer verilirken, İzmir’deki depremzedeler içinde dualar edildi.
“Cuma hutbesiyle ilgili ayrıntılar”
Yüce Rabbimiz, İslâm’ın ilkeleri arasında, her insan için doğuştan kazandığı haklar ve üstlenmesi gereken sorumluluklar belirlemiştir. İmanla başlayan bu sorumluluklara riayet edenleri, dünya ve ahiret mutluluğuyla müjdelemiştir. Mümin olarak bizler, öncelikle kendisine bütün varlığımızı borçlu olduğumuz Yüce Rabbimiz karşısında sorumluluk taşırız. O’na gönülden inanmak, sevgiyle bağlanmak, itaat etmek, emir ve yasaklarına titizlikle riayet etmek müminler olarak en önemli görevimizdir.
Sonra kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getiririz. Helâl, güzel, doğru, iyi olan ne varsa hayatımıza dâhil eder; haramdan, çirkinlikten, yanlış ya da kötü olan her türlü işten uzak durmaya çalışırız. Biliriz ki, Rabbimizin rızası da, O’nun bize emanet ettiği her bir canın huzuru da bizim sorumluluk duygumuzda saklıdır.
Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?” Demek ki, sorumsuz, savruk, ilkesiz, idealsiz bir hayat, insana yakışmaz. Her davranışın, bu dünyada bir sonucu, ahirette de Allah tarafından verilecek bir karşılığı vardır. Namaz kılmak gibi, merhametli olmak da müminin sorumluluğudur. Oruç tutmak gibi, dara düşene el uzatmak da insanî ve İslâmî bir görevdir. Zekât vermek gibi, her işi dürüst ve hilesiz yapmak da bizim kulluk vazifemizdir.
Geçen hafta, güzel İzmir’imizi vuran depremle hepimiz sarsıldık. Yüreklerimizde acı, dillerimizde dua, içimizde umutla hepimiz enkazın başında bekleştik. Rabbimizin inayeti ve devletimizin desteğiyle, milletçe yaralarımızı sarmak için seferber olduk.
Depreme engel olmak elbette mümkün değildir. Ancak unutmayalım ki, tedbir almak ve doğal afetlerin yol açacağı tahribatı en aza indirmek mümince bir sorumluluğun gereğidir. Allah aziz milletimizi her türlü felâketten muhafaza buyursun! Vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Kederli ailelerine sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin.
Hutbemin sonunda bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki Çarşamba günü “Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes” temasıyla ülkemizin dört bir köşesinde belirlenen alanlarda fidan dikimi gerçekleştirilecektir. Ayrıca yaşadığı ortamı güzelleştirmek isteyen her bir vatandaşımıza Orman İşletme Müdürlükleri ve Orman İşletme Şefliklerince bedelsiz fidan verilecektir. Bu vesileyle yediden yetmişe bütün cemaatimizi, cennet vatanımızın ağaçlandırılmasına katkı sağlayacak bu etkinliğe davet ediyoruz.