Tarih: 18.11.2019 19:14

Çoban mera tepkisini çektiği videoyla dile getirdi

Facebook Twitter Linked-in

Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı Ortatepe köyünde geçimini hayvancılıkla sağlayan Osman Yıldırım, meraların yasaklanması ile mağdur olduğunu ileri sürerek, çektiği video ile sesini yetkililere duyurmaya çalıştı.

Ortatepe köyünde geçimini hayvancılıkla sağlayan Osman Yıldırım, yasak nedeniyle yaşadığı köye sürüsünü götüremeyince son çareyi video çekmekte buldu. Yıllardır çobanlık yaptığını, bu şekilde çocuklarını okuttuğunu ve geçimini sağladığını söyleyen Yıldırım, yazılı ve sözlü olarak birçok defa yetkili mercilere başvuru yaptığını belirtti. 3 çocuğu ve yatalak annesi olduğunu ve şu an Tercan’da bir yaylada mahsur kaldığını dile getiren Osman Yıldırım, çektiği videoda şöyle konuştu:

“Ben Erzincan İliç Ortatepe köyündenim. Köyümde 2010 yılında muhtarın orman kararlarını koz olarak kullanmasıyla köyümü hayvancılığa kapattı. 10 yıldır başka il ve ilçelerde, dağlarda yaz kış hayvancılık yapmaktayım. Köyümde tapulu evim, ahırım, teşkilatım varken ben yaban ellerde çadırda hayvancılık yapıyorum. 10 yıldır gitmediğim makam kalmadı. Yazılı, sözlü olarak derdimi anlattım. Ama hiç kimse beni dinlemedi. Hiçbir sonuç alamadım. Ben bir üreticiyim. 400 tane koyunum var. Ben bir yerde kendi kazancım için bu işi yapıyorum. Ama diğer yandan da ülke ekonomisi için bu işi yapıyorum. Ey yetkililer duyun artık sesimi. 3 çocuk okutuyorum. Yatalak bakım hastası annem var. Eşim Erzincan’da anneme bakıyor. Annemi yaylaya götüremiyoruz yatalak olduğu için. Elektrikli ortopedik yatakta yatıyor. Ben tek başıma dağlardayım. Şu anda hayvanlarım yarı aç durumda. Telef oluyorlar. Bana da yazık günah. Tek başıma bir kişi 400 koyunla dağlarda yapayalnız kalmışım. Bana imkan verseler köyümde olsam bu sayıyı ikiye katlarım. Ben üreticiyim. O muhtara birileri dur desin. Almış olduğu yanlış kararı bozsunlar. Anlamıyorum alınan bir yanlış karar köyüne, köylüsüne zararı oluyorsa o karar bozulmaz mı. O kararın ardından benim köyüm boşaldı. Köyde muhtardan başka kimse yaşamıyor. İnsanlar ilçede yaşıyorlar. İkametlerini köyde tutuyorlar. Seçim zamanı muhtarı muhtar seçip gidiyorlar. Bu bir suçtur ve ben bunu her yerde anlattım. Bu yasak 10 yıldır yetmemiş 15 yıl daha uzatmışlar. 15 yıl sonra açılacakmış hayvancılığa. Bu ne demek Allah aşkına. Birileri duysun benim sesimi. Ey devletimi temsil eden yetkililer. Yoruldum, bıktım. Yaşım 54. Ben bu yaşımda dağlarda, taşlarda çadırda yaşıyorum. Sizler kaloriferli evlerinizde üşürken ben çadırda yaşıyorum. Bir bez parçasının altında yaşıyorum. Bende bu vatanın evladıyım. Hem de şehitler veren evladıyım. Duyun sesimi, kaldırın bu yasağı. Dağdakine eve dönüş yasası çıkarıldı, şehirdekine köye dönüş yasası çıkarıldı. Ben neyim benim tapulu evim, köyüm var. Ben köyüme dönmek istiyorum. Evime dönmek istiyorum. Kış geliyor hayvanlarımı telef edeceğim. Benim köyümde yapılan işi söyleyeyim. Yaşlı ağaçlar kesildi. Gençleştirilmeye bırakıldı. Bu çevre köylerde de yapıldı. Ama hiçbirinde hayvancılık yasaklanmadı. 3 dönüm kadar bir araziye de badem ektiler. Ben müfettiş istiyorum. Benim köyümde 2006 yılında kesim yapıldı. Yani yaşlı ağaçlar kesildi gençleştirilmeye bırakıldı. 13- 14 yıldır meşe olmuş bu alanlara benim koyunlarım zarar vermez. Ama sizin bu yasağınız bana zarar veriyor. Yapmayın. 13 yıldır Doğu’da yaşıyorum. Allah aşkına kaldırın bu yasağı.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —