Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, yaptığı yazılı açıklamada, Tayvan’da düzenlenen liderlik ve milletvekili seçimini bağımsızlık yanlısı tutumuyla bilinen lider Tsai Ing-wen’ın kazanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Tayvan’ın Çin’in iç işleri olduğunu belirten Gıng, "Tayvan adasında iç durum nasıl değişirse değişsin, dünyada sadece bir tane Çin, Tayvan’ın da Çin’in ayrılmaz parçası olduğu temel gerçeği değişmeyecek." ifadelerini kullandı.
Gıng, Çin hükümetinin "Tek Çin" ilkesinde ısrarını sürdüreceğini vurgulayarak, Tayvan’ın bağımsızlığına ve "bir Çin ve bir Tayvan” şeklinde "iki Çin" tutumuna karşı çıkma pozisyonlarının değişmeyeceğini savundu.
"Umuyor ve inanıyoruz ki uluslararası toplum tek Çin ilkesinde ısrarını sürdürecek." ifadesini kullanan Gıng, ayrıca uluslararası toplumun "Tayvan bağımsızlığı" şeklinde ayrılıkçı faaliyetlere karşı Çin halkını desteklemesini beklediklerini kaydetti.
Ayrıca Çin Devlet Konseyi Tayvan İşleri Ofisi Sözcüsü Ma Şiaoguang da seçimlere ilişkin Tayvan’a yönelik genel politikanın değişmeyeceğini belirterek, "Barışçıl birleşme, bir ülke iki sistem temel politikası ve tek Çin ilkesinde ısrar ediyoruz. Ulusal egemenlik, toprak bütünlüğünü kararlılıkla koruyacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Ma, Tayvan’da bağımsızlık yanlısı hareketlere karşı çıktıklarına da dikkati çekti.
Diğer yandan Tayvan’daki dünkü seçim sonuçlarından kaynaklanan rahatsızlık Çin medyasında da kendini gösterdi.
Çin medyasından Tsai’a seçimde "kirli hileler" suçlamasıÇin resmi ajansı Şinhua yayımladığı bir yazıda "Bu seferki Tayvan seçimleri yabancı karanlık güçler tarafından manipüle edildi." başlıklı bir yazıyla Tsai’i hedef aldı.
Tayvan’da dün düzenlenen liderlik ve milletvekili seçimlerinde Tsai’ın seçilmesinin sürpriz olmadığı belirtilen yazıda, Tsai'ın kirli hilelere başvurduğu savunuldu.
Yazıda, Tayvan’da ikinci kez iş başına gelen Tsai’in seçimleri kazanmak için çılgınca para harcadığı, rakipleri hakkında “siber orduları” aracılığıyla yalan haberler yaydığı ve insanları Çin anakarası tehdidiyle korkuttuğu iddiaları yer aldı.
Tsai’ın ayrıca bu seçimde aldatma, baskı altına alma ve tehdit etme gibi kirli tekniklere başvurduğu da öne sürüldü.
Çin Komünist Partisinin resmi yayın organlarından Global Times gazetesi de yayımladığı bir başyazıda Tsai’ın yeniden seçilmesinin iki yaka ilişkileri olarak tarif edilen Çin-Tayvan hattında belirsizliği artıracağını ve bu seçimin Tsai ve Demokrat İlerici Partinin (DPP) daha radikal bir yola girmesini teşvik edebileceğini yazdı.
Yazıda "Çin ana karasının gittikçe güçlendiği ve Tayvan adasının gittikçe zayıfladığı gerçeği kaçınılmaz bir hakikat." ifadeleri kullanılarak, Tsai’in ve DPP’nin Tayvan adasını, Çin ile barışçıl birleşmek yerine aksi yönde yönetmesi durumunda tarihin onları Çin halkının "günahkarları" olarak yaftalayacağı değerlendirmesine yer verildi.
Tayvan'da bağımsızlık yanlısı Tsai'in koltuğunu korumasıyla iki yaka ilişkilerinde ortaya çıkan ilk tepkiler Tayvan Boğazı'nda suların ısınacağına işaret ediyor.
Demokrat İlerici Parti (DPP) adayı Tsai Ing-wen, 19 milyondan fazla seçmenin sandık başına gittiği 15. Dönem Başkanlık ve 10. Dönem Milletvekili Seçimlerinde, oyların yüzde 57,13'ünü alarak ipi göğüslemişti.
Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintang) adayı ve Kaohsiung Belediye Başkanı Han Kuo-yu oyların yüzde 38,61'ini, Önce Halk Partisi (PFP) Genel Başkanı James Soong Chu-yu de yüzde 4,26'sını alarak seçimde umduklarını bulamamıştı.
Seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından Kuomintang Başkanı Wu Den-yih istifa etmiş, Han ise mağlubiyetten dolayı özür dilemişti.
DPP Başkanı Tsai Ing-wen 2016’daki seçimde oyların yüzde 56,12'sini alarak liderliği kazanmıştı. Tsai’ın en yakın rakibi Çin Milliyetçi Partisi adayı Eric Chu ise oyların yüzde 31,04’ünü almıştı.