Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka Erzincan’da partilerine yeni katılan 107 kadın üyeye rozetlerini taktı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka Erzincan’da partilerine yeni katılan 107 kadın üyeye rozetlerini taktı.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, partisinin “Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması” programları kapsamında Erzincan’a geldi. Gerçekleşen toplantıya CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’nın yanı sıra CHP Erzincan İl Başkanı Ayhan Doğan, CHP Erzincan Kadın Kolları Başkanı Seçil Can, parti yöneticileri ve kadın partililer katıldı.
“Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması” kapsamında parti kadrolarına katılan 107 kadın üyeye rozetleri takıldı. Törende hitap eden CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka konuşmasında, “Kadın hakları konusunda birçok gelişmiş ülkeden çok daha önce bazı haklarını kazanıldığı bir ülke 1930 yılında muhtarlıklarda, 1930 yılında yerel seçimlerde, 1933 yılında muhtarlıklarda köy İhtiyar heyetlerinde, 1934 yılında da genel seçimlerde milletvekili seçme seçilme hakkını kazandı kadınlarımız. Hiç şüphesiz bu süreçte Kurtuluş Savaşı mücadelesini kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla hep birlikte vermiş olmamızın çok büyük bir katkısı vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki; “Dünyanın hiçbir ülkesinin kadını, ben milletimi zafere götürmekte Anadolu kadını kadar mücadele ettim, Anadolu kadını kadar çalıştım diyemez.” İşte bu nedenle Cumhuriyet kurulur kurulmaz hızla reformlar gerçek devrimler gerçekleştirildi ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, kadının hayatın her alanında yer aldığı bir modele geçildi. Osmanlı döneminde nüfus sayımında bile sayılmayan kadınlar Atatürk Türkiye’sinde pilot oldu, hâkim oldu, öğretmen oldu, akademisyen oldu. Hayatın her alanında var oldu. O günden bugüne eşitlik mücadelemiz sürüyor ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak burada aydınlık yüzlü erkeklerle, eşitlikçi kadınlarla, hep birlikte ülke olarak gerçek anlamda kadınla erkeğin fırsat eşitliğine sahip olduğu bir yaşam yaratmaya çalışıyoruz. Ama bunun önünde bazı engeller var. Bu engellerden en önemlisi ise ülkeyi yönetenlerin zihniyetidir. Neden? Ne diyor ülkeyi yönetenler? Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum diyor. İşte ülkeyi yönetenler o cümleyi kurduğu andan itibaren bu ülkedeki politikalar eşitsizlik üzerine oluşturuldu. Baktığımızda Denizli’deki ilk seçimlerde 1935 yılında 17 kadın milletvekili sandıkta milletvekili olma hakkını kazanacak bir sonuç elde etti. 1936’da bir ara seçim oldu ve toplam 18 kadın milletvekilimiz oldu. O günden bugüne bakıldığında toplamda 598 kadın milletvekili meclise girdi. Yani oransal olarak bir arpa boyu bile yol kat edememişiz. Bunun sorumlusu bu ülkeye eşitliği çok görenler, bu ülkeyi yönetenlerdir. İşte bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi Her zamanki gibi devrimsel gücünden beslenen damarlarıyla gene Türkiye’de kadın erkek eşitliğine dayanan bir kanun teklifi hazırladı. Bu kanun teklifine göre kadın temsili oranı parlamentoda %50 olsun istiyoruz. Kadın derneklerinden de görüş alıp bunun üzerine bu taslak genel kurula verilmek üzere hazırlanacak ve bu hafta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na sunulacak. Erkekler de bu mücadelenin içerisinde yer almalıdır. Tıpkı bu salonda yer alan erkekler gibi demokrasi için kadın erkek bir arada mücadele edilmelidir. İşte buradan yola çıkarak önümüzdeki günlerde bu kanun teklifi mecliste konuşulacağı zaman sizlere SMS ile bilgi vereceğiz. Sizden bir şey istiyorum. Herkesi televizyonların önüne toplayın. Herkesi toplayın da herkes o genel kurulu izlesin ki kim gerçek anlamda eşitliği savunuyor, kim gerçek anlamda demokrat, kim gerçek anlamda demokrasi karşıtı bunu iyice toplumun önüne serelim. Çünkü o oylamaya hayır diyenler demokrasi karşıtıdır. O oylamada hayır diyen eşitlik karşıtıdır. İşte bu süreç kimlerin gerçekten demokrat olup olmadığının da turnusolü olacak ve her şey apaçık ortaya çıkacak. Peki, eşitlik için biz ne diyoruz birkaç cümleyle bunu da özetleyeyim size. Diyoruz ki; Eşitlik için bir kere Türkiye’de zihniyet değişmeli. Kadın Bakanlığı kurulmalı ve kadını eğitimde, iş yaşamında, hayatın her alanında eşit temsili sağlanmalıdır. Şu anda baktığınızda bütün oranlar kadınlar açısından nasıl bir bakalım. Örnek vereyim, 81 ilimiz var bu da 81 valimiz var demektir. Sadece 2 tane kadın valimiz var. 922 kaymakamımız var sadece 35 kadın kaymakamımız var. Belediye başkanlarımızın sadece yüzde 3’ü kadın. Aramızda muhtarlarımız var kadın muhtarlarımız da var.” dedi.
Son seçimlerde kadın muhtarların da Türkiye’de önemli bir aşama kaydettiğini ve kadın muhtarların yüzde 72 artığını kaydeden Aylin Nazlıaka, şöyle konuştu:
“Yüzde 72’lik artışla sadece yüzde 2.2 olabildi. Kadının en fazla istihdam edildiği sektör hizmetin ardından tarım sektörü geliyor. Tarımın özelliği de kayıt dışılığın en yüksek olduğu sektör olmasıdır. Bugün Türkiye’de kadınların sendikalaşma oranı diskin raporuna göre sadece yüzde 8’dir. Kadınlar eşit işe eşit ücret almıyor. İş güvenliği de iş güvenceleri yok. İşte böyle bir tabloda biz diyoruz ki pozitif ayrımcılık için kota uygulanmalı. Kullandığımız dilin de değişmesi gerekmektedir. Kullandığımız dilin değişmesi gerektiği ile kastettiğimiz güzel Türkçemizde ne yazık ki bazı terimler var. Bu terimler kadınlar açısından da erkekler açısından da bazı cinsiyet kalıplarına ve belli davranış kodlarına sokuyor bize. Mesela; ‘’Kızını dövmeyen dizini döver.’’ bakın şiddeti üreten bir ifade. ‘’Kadının sırtından sopayı karnından da sıpayı eksik etmeyeceksin.’’ ‘’Eksik etek’’ ya da erkekler için söylenilen çok yanlış bir söz ‘’Erkekler ağlamaz’’ erkekler taş kalpli mi? Niye ağlamasınlar? O halde dilimizden bu cinsiyetçi ifadeleri de kaldıracağız. Bir başka yapmamız gereken şey rol modelleri ön plana çıkarmak. Tarihte başarılı olmuş olan bilim insanlarını, sporda başarılı olmuş kadınları, kültürde edebiyatta başarılı olmuş kadınlarını örnek alacağız. Siyasette Türkiye’de bugüne kadar rejim değişikliğine kadar toplam 65 başbakan seçildi ne yazık ki bu başbakanlardan sadece birisi kadındı. Az önce İl Kadın Kolu başkanımız hedefi çok net ortaya koydu. Ben de bu hedefini arkasındayım. Yapılacak olan ilk seçimlerde güzel Erzincan’ımızdan bir kadın bir erkek milletvekili çıkartacağız. Yapılacak ilk yerel seçimlerde Erzincan’a Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını dikeceğiz. Şu anda Cumhur İttifakı tel tel dökülüyor. Onun için bakın 3 şeyi yok edeceğiz dediler değil mi? Yoksulluk yolsuzluk ve yasaklar. 3Y yok olmadığı gibi yerine 3D eklediler. Zam, zulüm, insan ağzını açanı gözaltına alıyorlar tutukluyorlar, cezaevine koyuyorlar. İşte böylesine demokrasiden uzaklaştığımız bir dönemde her zamanki gibi zor zamanlarda bu ülkeyi yönetmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderliğine ihtiyaç var. Bu yüzden Diyoruz ki AKP’yi iktidara kadınlar getirdi ilk seçimlerde de mutlaka dostlarımızla birlikte iktidara gelip ülkemizi hak ettiği gibi yöneteceğiz. Yönetici iç politikadan dış politikaya, sağlıktan eğitime kadar hayatın her alanında olmalı. Şu anda kötü yönetimden dolayı binlerce sorunla karşı karşıyasınız. İşsizlik, yoksulluk, yoksulluk herkesin en temel sorunu haline geldi. Biz ülkemizin temel sorunlarını sıraladığımızda anketlerde 5 temel sorundan biri olarak da kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri çıkıyordu. Onun üzerine dedik ki bir proje yapmalıyız ve bu proje ile kadına yönelik şiddete dair olarak bir çözüm üretmeliyiz. Biz iktidara geldiğimizde göz önünde olacağız. Şu anda iktidar olmadığımız için ne yapabiliriz dedik ve gördük ki şiddet gören kadınlarımız kendisini yalnız hissediyor. Kendini yalnız gördükçe şiddet gören kadınlarımız kendisini toplumdan izole ediyor ve gördük ki şiddet gören kadınlarımız haklarının ne olduğunu bilmiyor. O zaman dedik ki biz bu proje ile kadınlarımıza hem destek olalım hem de aynı zamanda haklarını anlatalım. İşte bu nedenle projenin adını ‘’Yaşam hak’’ olarak belirledik. En temel hakkıdır bir insanın yaşama hakkı. Buradan yola çıkarak hem birlikte okunduğunda hem de ayrı ayrı okunduğunda umut içeren bir kelime olsun diye bu projeyi hayata geçirdik. Az önce tanıtım videosunu gördünüz 7/24 faaliyette olan bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 numaralı hattan Türkiye’nin her yerinden bizi arayan ve şiddet gören kadınlara, istismara uğrayan çocukların ailelerine hem hukuki destek veriyoruz hem de psikolojik danışmanlık desteği veriyoruz. Aynı zamanda bu kız kardeşlerimizi bu arkadaşlarımızı Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları’nın geniş ailesine dâhil ediyoruz. Onların duruşmalarında da yanlarında oluyoruz. Zor zamanlarını paylaşıyoruz, acıda da tasada da bir arada olma ilkesiyle hareket ediyoruz. Onları kadın dernekleri ile bir araya getiriyoruz. Çocuk yaşta zorla evlendirilmiş bir kız kardeşimiz ile tanıştım. Bana kızını getirdi. Kızı da aynı şekilde çocuk yaşta ve zorla evlendirilmiş. Dedim ki sen bunları yaşamışsın peki kızını niye böyle erken yaşta evlendirdin? “Bizim buralarda başka bir hayat yok ki” dedi. Eğer sorunları yerinde tespit edersek bu ıstırabı yaşayan annelerin, çocuk yaşta ve zorla evlendirilmenin önüne geçeriz. Onun için bu projeyi sonuna kadar sahiplenerek götüreceğiz. Tekrar söylüyorum yapılacak ilk seçimlerde iktidara gelip kadın erkek eşit bir Türkiye’yi hep birlikte yeniden inşa edeceğiz. Ben tekrar bir arada olduğumuz için aramıza yeni katılanlar da bir arada olmanın onurunu bana yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum.”