CEZAYİR (AA) - Fransa'nın 1962'de sona eren 132 yıllık sömürge dönemi ve bu yıllarda gerçekleştirdiği katliamlar, Cezayirlilerin hafızasında derin izler bırakarak iki ülke arasında her zaman ciddi bir anlaşmazlık konusu oldu.
Bununla birlikte Cezayir'de 22 Şubat 2019'da "Hirak" yani "Halk Hareketi" olarak adlandırılan, ordunun müdahalesiyle eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'yı istifaya götüren kitlesel halk hareketinin patlak vermesinden bu yana siyaset sahnesinde yaşanan gelişmelerin, son aylarda iki ülke arasında gözlemlenen gerginliğin temel meselesi haline geldiği belirtiliyor.
Fransa devlet televizyonu son zamanlarda Cezayir'in iç meselelerine müdahale eden yayınlarıyla hem yetkililerin hem de halkın tepkisini çekiyor. Uzmanlar, bu kampanyaları Cezayir'deki demokratik sürecin önünü kesme çabaları olarak yorumluyor.
Paris'in Cezayir'deki çıkarlarıGelişmeleri AA muhabirine değerlendiren Cezayir Üniversitesinden siyaset bilimi uzmanı İdris Atıyye, "Fransız medyası, Fransa'nın Cezayir'deki demokrasi sürecinin başarılı olmasına ilişkin endişelerini ve bu sürecin önünü kesme niyetini ortaya çıkardı." dedi.
Fransa'nın Cezayir gibi eskiden sömürgesi olan halkların uyanışını kabul etmediğini vurgulayan Atıyye, "Fransa, Cezayir'in demokrasiyi toplumda etkili bir araç olarak benimsemesi durumunda çıkarlarını ve ülkedeki tüm ekonomik fırsatları kaybedeceğini biliyor." ifadelerini kullandı.
Atıyye, sömürgeci bir maziye sahip Fransa'nın, bağımsızlık devriminin değerlerini ve mesajını taşıyan Cezayir gençliğinden memnun olmadığını, bu nedenle geçen seneki gösterilerle ilgili "France 5" kanalında yayımlanan belgeselle bu durumu çarpıtmaya çalıştığını belirtti.
Devlet prestijinin yeniden kazanılmasıCezayirli gazeteci Faysal Mettavi ise iki ülke arasındaki gerginliğin Cezayir'de Abdulmecid Tebbun'un cumhurbaşkanı seçildiğinin ilan edildiği gün başladığını söyledi.
Fransız makamlarının, Cezayir'de seçimlerin yapılmasından hoşnut olmadığına işaret eden Mettavi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "Tebbun'un zaferine ilişkin haberi aldım" ifadesini "seçimlerin değerini küçümsemek" şeklinde değerlendirdi.
Buteflika dönemine kıyasla Cezayir yönetiminin Fransa ile diplomatik ilişkilerdeki çıkışına da değinen Mettavi, "Cumhurbaşkanı Tebbun, diplomasiye yeni bir form kazandırmak, gerektiğinde tepki gösteren aktif bir diplomasi tesis etmek istiyor." dedi.
Mettavi, Buteflika'nın 1999'da cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinde Cezayir'in dışarıdaki imajını parlatacağını vadettiğini ancak hastalanmasının ardından diplomatik meselelere yeterli tepkiyi veremediğini aktardı.
Fransız medyasında daha önce de Cezayir'e karşı bazı kampanyalar yürütülmüştü. Bunlardan 2016'da "Le Figaro" gazetesinin "Cezayir Ulu Camisi" hakkında "Buteflika aşırılık (radikallik) camisi inşa ediyor" ifadelerini kullanması gündeme en fazla gelenler arasındaydı.
Aynı sene dönemin Fransa Başbakanı Manuel Valls'ın Cezayir'i ziyaretinde sağlık durumu nedeniyle bitkin Buteflika'nın önünde tebessüm ederek durduğu fotoğraftaki ifadesi "küçümseyici" olarak yorumlanmış ve tartışmalara neden olmuştu.
O dönemde Cezayir makamları, olaylara ilişkin herhangi bir protesto ya da yorumda bulunmamıştı.
Fransız medyasının kampanyaları ve Cezayir'in protestosuCezayir hükümeti son dönemde Fransız medyasında yer alan kampanyalara ilişkin ise tepkisini diplomatik yollarla göstermeye başladı.
Mart ayı sonlarında devlete ait France 24 kanalında bir Fransız araştırmacının, Kovid-19'la mücadele konusunda "Çin'den yapılan yardımların başkent Cezayir'deki bir askeri hastaneye aktarıldığını ve sivillerin ihmal edildiğini" öne sürmesi üzerine Cezayir'deki Fransa Büyükelçisi Xavier Driencourt, Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
Fransız kanalının "asılsız ve çirkin" iddialarına ilişkin Driencourt'tan izahat talep eden Cezayirli yetkililer, ülkenin imajını zedeleyen yayından duyulan rahatsızlığın Fransa'daki en üst makamlara iletilmesini istedi. Ayrıca Paris'teki Cezayir Büyükelçiliğine, televizyon kanalı aleyhinde dava açılması yönünde talimat verildi.
Fransız L'Opinion gazetesi, mayıs ortalarında ise Cezayir hükümetinin, "Fransa ordu komutanlığının Twitter hesabında yayınlanan, Cezayir'in bölgesel ve ulusal birliğini zedeleyen fotoğrafı" protesto için Fransız büyükelçiyi tekrar Dışişleri Bakanlığına çağırdığını duyurdu. Cezayir bayrağının yanında Amaziglere ait flamanın yayınlandığı fotoğrafın daha sonra hesaptan kaldırıldığı belirtildi.
Bunu "France 5" kanalında 26 Mayıs'ta, yönetmenliğini Cezayir asıllı Fransız gazeteci Mustafa Kesus'un yaptığı "Cezayir Aşkım" isimli belgesel filmin yayımlanması takip etti.
Cezayir'de 22 Şubat 2019'da başlayan ve dönemin Cumhurbaşkanı Buteflika'nın görevi bırakmasına neden olan barışçıl gösterilere ilişkin belgeselde, protestocu gençlerin sosyal baskılardan kurtulma yönündeki talepleri üzerine yoğunlaşılmıştı. Belgeselde, ayrıca ordu mensuplarına saldıran göstericilere ait eski görüntülere de yer verilmişti.
Cezayir, halk gösterileriyle ilgili bir belgeselin Fransa'da devlet kanalında yayımlanması ve halkın tepkisini çekmesi üzerine Paris Büyükelçisi Salih Libdeyvi'yi 27 Mayıs'ta istişare için ülkeye çağırdı.
Meclisteki Dışilişkiler Komitesi Başkanı Abdulkadir Abdullavi de Fransız medyasının Cezayir'i hedef alan "saldırılarını" geçen günlerde yaptığı bir konuşmada gündeme taşıdı.
Fransa tarafından "Cezayir'in sembollerine yönelik saldırı, gerginlik ve çatışma" durumuna işaret eden Abdullavi, bu tür olayların üzüntüye sebep olduğunu dile getirdi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı ise söz konusu eleştirilere ilişkin, "Fransız kanallarının mutlak ifade özgürlüğüne sahip olduğu" ve "basın özgürlüğünün yasalarla korunduğu" şeklinde yanıt verdi.
Fransa'dan halk gösterilerinde Buteflika'ya destekİki ülke arasında son dönemdeki gerilimin, Cumhurbaşkanı Tebbun'un 19 Kasım'da göreve gelmesinden önce Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Cezayir'deki halk gösterilerinin zirve yaptığı 12 Mart 2019'da "Cezayir'de makul bir geçiş aşaması" çağrısıyla başladığı ifade ediliyor.
Bu çağrı, Buteflika'nın Nisan 2019 seçimlerini iptal etme ve iktidarda kalma süresini bir yıl daha uzatma kararına açık destek olarak görüldü.
Macron'un önerisi başta ordu komutanlığı olmak Cezayir makamları tarafından reddedildi ve anayasal çözüm, yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimi ve Buteflika'nın görevi bırakmasıyla son bulacak süreç desteklendi.
Tebbun, açıkça Fransa'nın adını anmadan geçiş dönemi önerisine defalarca tepki gösterdi ve bu önerinin "kan ve yıkım" getireceğini ifade etti.
İlişkilerin yeniden şekillenmesiUzmanlara göre Cumhurbaşkanı Tebbun, ülkesi ile Fransa arasındaki ilişkinin boyutlarını yeniden çizmek istiyor.
Öyle ki Tebbun, iki ülke arasındaki ilişkinin tarihi boyutuna, 8 Mayıs 1945'te Fransa'nın 45 bin Cezayirli göstericiyi öldürdüğü olayların 75'inci yılı (8 Mayıs 2020) vesilesiyle yayımladığı mesajda değindi.
Tebbun, 132 yıllık sömürge döneminde Fransa’nın 5,5 milyondan fazla Cezayirliyi öldürerek, etnik temizlik yaptığını belirtti.
Bu bağlamda ayrıca birkaç gün önce Cezayir Meclisi, Fransız sömürgeciliğini suçlayan kanun tasarasının takibi için 35 milletvekilinden oluşan bir komite kurdu.
Cumhurbaşkanı Tebbun, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden inşasındaki temel prensibin "Cezayir'in egemenliği" olduğunu belirtiyor.
Öyle ki Tebbun, mayıs ayında yerel basına yaptığı açıklamada, "ulusal egemenliğin kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı da istişare için ülkenin Paris Büyükelçisini çağırdığında, "Cezayir ve Fransa arasındaki karşılıklı saygı ve çıkar dengesinin hiçbir koşulda taviz veya şantaj konusu olamayacağını" ifade etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise iki ülke arasındaki gergin ilişkiler gölgesinde geçen hafta Tebbun'u telefonla aradı.
Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre görüşmede, Tebbun ve Macron, karşılıklı olarak iki ülkenin egemenliğine saygı duyduklarını ve ortak çıkarları garantileyecek sürdürülebilir esaslara destek verilmesi konusunda hemfikir olduklarını belirtti.
Cezayir'in Paris Büyükelçisinin istişare amacıyla hâlâ ülkesinde olduğu bir dönemde gerçekleşen görüşmede iki ülke arasındaki diplomatik krize değinilip değinilmediğine ilişkin açıklamada bilgi verilmedi.
Muhabir: Halime Afra Aksoy